Anorexia

Dikkat etsene öküz!

Karşımda öylece duruyordu. Ben ağzım açık onu izlerken dikkatimi çeken şeyler olmuştu. Burası çok pis insanlarla doluydu. Buraya ait olmadığımı anlamıştım. Ama bu çocuk için yıllarca burada sabahlayabilirdim.

Çekik gözleri ve küçücük bir burnu vardı. Güldüğünde gözleri kısılıyordu ve bu onu daha da dayanılmaz yapmaya yetiyordu.

Saçlarıyla oynayışı ve dudaklarını ıslatması dikkatimi çekiyordu. Sanırım bu zamana kadar gördüğüm en havalı çocuktu. Bu beni biraz rahatsız ediyordu çünkü bütün milletin gözü bizim masanın üzerindeydi.

Hira'ya gerçekten çok sinir olmuştum. Neden daha öncesinde söylemedi ki böyle biriyle tanıştıracağını? Of bu nasıl birşeydi böyle. Karşımda durduğu her an bana cennetteymişim gibi geliyordu. Gülümsediğinde yanağında beliren o gamzesi beni benden almaya yetiyordu açıkcası.

Onunla takılabilmek ve o masadan kalkmamak için o kadar çok bira istemiştimki ben bile kendime inanamadım. 3 saattir aynı masada oturuyorduk ama bir kelime dahi etmedik birbirimizle. Hira'nın yanındaki koca göğüslü kız hiç tekin değildi. Sırf Kayra'nın dikkatini çekmek için biraz daha eteğini yukarı kaldırdı ve bacak bacak üstüne attı. Sanırım Kayra bu tür basit numaralara pek yanıt vermiyordu.

Kayra'nın gözlerini kısarak beni baştan aşağı süzmesine anlam veremiyordum ama tabiki böylesine bir çocuğun bana bakması olası birşey değildi. Bu yüzden ağzım kulaklarıma varmıştı bile. En son hatırladığım şey Hira o yanındaki arkadaşınıda alıp gitti. Ben zil zurna sarhoş olmuştum görüntüler gidip geliyordu. Kendime geldiğimde Kayra'nın dizine başımı koyduğumu fark ettim. Bana evime gidip gidemeyeceğimi soruyordu. Ve en sonunda benimle baş edilmeyeceğini anlayıp Hira'dan adresi alıp beni evime bıraktı. Ve giderken yanağıma bir öpücük kondurup "Bir daha başa çıkamayacağın şeyler içme" diyerek bana o inci dişlerini gösterdi.

Eve girdiğimde karşılaştığım ''Asel saatlerdir nerelerdeydin?'' sorularına pekte kulak asmadan hemen yukarıya odama çıktım. Dışarıdan onun arabaya binip gidişini izledim. Şimdi ben ona nasıl ulaşacaktım? Bir daha nasıl görecektim? Hira'nın arkadaş listesine baktığımda Kayra adında kimse bulunamadığını gördüm. İşte şimdi kesinlikle onu bir daha göremeyeceğimi anlamıştım.

Hafta sonu gelmişti. Sarı gömleğimin altına, dar beyaz pantolonumu çektim ve ayaklarıma pembe Stiletto'larımı geçirdikten sonra, vazgeçilmezim olan pembe çantamıda koluma taktım ve artık bunaldığım dil kursuna doğru yola koyuldum. Saçlarıma daha yeni şekil vermişken esen rüzgarla bütün saçlarım birbirine girmişti. Anlaşılan bütün günüm aksiliklerle geçecekti. Caddeye vardığımda bir taksi durdurdum. Kursumun olduğu meydana 20 dakikada vardım. Artık klasikleşmiş olan kurs öncesi mutlaka içtiğim latteyi kaptığım gibi arkamı döndüm ve 'hay aksi' bir adım attığımda sakarın biriyle çarpıştım. "Ya offff! Yandım ya bir dikkat etsene öküz." diyip kafamı kaldırdığımda karşımda mahçup bakışlarıyla öylece bakakaldı. İşte o surat ifadesi tam ısırmalıktı. Tarif edilemez o yüz güzelliğiyle işte tekrardan karşımdaydı.

Umarım beğenirsiniz^^ Kötü ya da iyi her ne olursa olsun görüşlerinizi bekliyorum.

Ily xoxo