Tedbirini Terk Etme, Takdir Hüdâ'nındır!

174 44 7
                                    

İnsanların en yanıldığı hususlardan birisi, hayatlarının hep aynı şekilde devam edeceği düşüncesidir.

Zengin olan hep zengin kalacağını, fakir olan hep fakir kalacağını düşünür. Vücudu sağlam olan, ölünceye kadar bu şekilde yaşayacağını, hasta olan da hep kasta kalacağını düşünür. Genç olan sanki hep genç kalacağını, hayatta olan hep hayatının devam edeceğini düşünür.

Oysa nasıl ki gün içinde bile hava durumu değişiyorsa insanın hayatı da sürekli değişkenlik gösterir. Güneşli başladığınız bir gün, bir anda yağmurlu hale gelmiyor mu? Bulutlu başlayan bir gün, öğleden sonra güneşli hale gelmiyor mu?

Aynı şekilde gözünüzü sağ salim açtığınız bir günün akşamında gözünüzü bir daha açamayacak şekilde kapatabilirsiniz. Sağlam başladığınız bir günün akşamında hastanede yoğun bakımda olabilirsiniz. Zengin ve servet sahibi olarak başladığınız bir günün akşamında beş parasız kalabilirsiniz. Aynı şekilde hasta başladığınız bir gün içinde iyileşebilirsiniz. Yoğun bakımda başladığınız bir gün içinde kendinize gelebilirsiniz. İhtiyaç ve sıkıntı içinde başladığınız bir günde maddî açıdan rahatlayabilir, hiç ummadığınız bir gelir elde edebilirsiniz.

Peki bundan ne sonuç çıkar?

a) Hayatı sabır ve şükür arasında yaşamak gerektiği çıkar. Rabbimiz bizi sürekli bir halden başka bir hale koyar. Nitekim bunu "Siz elbette halden hale geçeceksiniz" (İnşikak, 19) âyeti ortaya koyar. Bir durumda sabrımız sınanır, bir durumda şükrümüz.

b) Hayatı korku ve ümit arasında yaşamak gerektiği ortaya çıkar. Yaşadığımız iyilik ve güzelliğe bel bağlayıp Allah'tan korkmayı terk etmemeliyiz. Zira bu bizi küstahlığa, kibre ve küfre götürür. Ama aynı zamanda yaşadığımız musibetlere bakarak Allah'tan ümit de kesmemeliyiz. Zira bu da bizi isyana sevk eder. Rabbimiz, iyiliklerle şımarmamamız, musibetlerden dolayı ümit kesmememiz gerektiğini şu âyetlerinde bildirmiştir:

"Yeryüzünde vuku bulan ve sizin başınıza gelen herhangi bir musibet yoktur ki, biz onu yaratmadan önce, bir kitapta yazılmış olmasın. Şüphesiz bu, Allah'a göre kolaydır. (Allah bunu) elinizden çıkana üzülmeyesiniz ve Allah'ın size verdiği nimetlerle şımarmayasınız diye açıklamaktadır. Çünkü Allah, kendini beğenip böbürlenen kimseleri sevmez." (Hadid, 22-23)

c) Hayatı tedbir ve takdir arasında yani tevekkül halinde yaşamamız gerektiği anlaşılır. İyi durumda olduğumuza bakmadan şerle imtihan olacağımız vakitler için tedbirli olmak gerekir. Ama diğer yandan hiçbir tedbirin Allah'ın takdirine mani olmayacağını da bilmek gerekir. Tedbiri terk etmek de, tedbire bel bağlayıp takdiri göz ardı etmek de doğru değildir. "Tedbirini terk etme, takdir Hüdâ'nındır!"

Rabbimiz her hâlimizde kendisinin kulu olduğumuzu unutmaksızın O'nun rızasına uygun hareket edenlerden eylesin.

(Soner Duman/4.Cemâziyelâhir.1440/09.Şubat.2019/Cumartesi)

WALLAHİ WAKE UP!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin