<19>

46 6 6
                                    

Jungkook'un ağzından

Telefonumun ısrarlı çalışından sonra uyandım. Tam telefonu açacaktım ki kapandı. Ekrana baktığımda 13 cevapsız arama ve 27 mesaj vardı saate baktığımda 03:28'di beni arayan kişiye baktım. Lisa aramıştı ve kızların hepsi de mesaj atmıştı Rose hariç. Mesajlara bakmadan Lisa'yı aradım. Lisa endişeyle telefonu açtı ve hızlıca konuşmaya başladı.

"Jungkook acil buraya gel!! Rose kabus görüyor, anlamsız şeyler söylüyor ve uyanmıyor." Lisa'nın söylediklerini hazmedemiyorum sesindeki korku ve söyledikleri beynimin içinde yankılanıyordu. Hemen kalktım ve bizimkileri uyandırdım. Arabayı songaz kullanıyordum. Kızların evine geldiğimizde arabayı düzensizce park ettim ve kapıya koştum. Ben kapıyı yumruklarden Jennie açtı. Koşarak yukarı çıktım. Kızlar oturmuş ağlarken Lisa Da Rose'u tokatlayarak  uyandırmaya çalışıyordu. Rose'a baktığımda yatakta kıvranıyordu. hala gözleri kapalıydı ve ter içinde kalmıştı. Hemen yatağa oturup Rose'u uyandırmaya çalıştım. Lisa'nın dediği gibi çok anlamsız şeyler söylüyordu.

"Seni bulucam! Biliyorum sadece ben görebilirim seni ama kızlar da görücek. Ne kadar gölge gibi olsan da seni bulucam. Bu yaptıklarına çok pişman olacaksın!" diyordu. Acaba rüyasında cin felan mı görüyordu?

Rose'u omuzlarından tutum ve sarsmaya başladım benimde gözlerim dolmuştu bizimkiler de geldiğinde çok şaşırdılar. Rose hala uyanmıyordu. Artık daha fazla korkmaya başlamıştım ve hıçkıra hıçkıra ağlıyordum. Tam o anda aklıma bir fikir geldi. Rose'un kulağına eğildim ve tüm gücümle üfledim. Rose bir anda derin nefes alarak yatakta doğruldu. Hemen kucağıma alıp hastaneye götürdüm. Doktora olanları anlattım. Bana beklememi söyledi ve Rose'u bir sedyeye yatırarak odaya götürdü. Sırtımı duvara yasladım ve dizlerimi bükerek kaymaya başladım yere oturduğumda dizlerimi birbirine kenetledim ve başımı kollarımın arasına alarak alınımı dizime yasladım. Bir kaç dk sonra diğerleri geldi. Ve benimle beraber beklemeye başladılar. Bir ara jennie  fenalaştı ve bayıldı ona serum taktılar ve başka bir odaya götürdüler. Jimin de yanında gitti.

  Birkaç dakika sonra doktor çıktı. Ona ne olduğunu sorduk. O da anlatmaya başladı

"Sanırım arkadaşınızın psikolojik bir sorunu var. Az önce uyandı ve benimle konuşurken de arkamda bir yere odaklanmıştı. Anlattıkları ise kan dondurucu şekildeydi."

Sabırsızlıkla sordum
"İçeri girebilirmiyiz?!" doktor başıyla onay vererek
"ama sadece bir kişi girebilir." dedi. Kızlara dönerek yalvarırcasına baktım. Suga Lisa'nın kolundan tuttu ve

" hadi kızlar eve gidip biraz dinlenelim." dedi. Şevval reddetti gitmeyi ama Ezel, Jennie, Jisoo, Lisa, RM, Suga, Jin ve Jimin gittiler. Şevval ve V de yanımda kaldılar. Kapıyı yavaşça açıp Rose'un yanındaki koltuğa oturdum. O benim geldiğimi görmemiş ve duymamış gibi tavana gözlerini kırpmadan bakıyordu. Bir kere seslendim ama yine beni duymadı elini tutuğumda ise aniden kafasını bana çevirdi gözlerimin içine baktı. Gözlerim dolmuştu. Sanki beni tanımıyor gibiydi.

"Geldim... Bak ben burdayım..." ağlamamak için kendimi zor tutuyordum

"hadi gülüm bir şeyler söyle... Anlat bana ne oldu?" dedim ve eline kapandınıp ağlamaya başladım. Rose konuşmaya başlayınca kafamı kaldırdım ve pür dikkat onu dinledim.

"Sürekli peşimdeler... Onlardan çok korkuyorum. Ne yapacağımı bilmiyorum. SENİ İSTİYORLAR!! Seni ve bizimkileri. Benim değer verdiğim herkesi!! Ondan kurtulmak için her şeyi yaptım ama olmadı. Bana istemediğim şeyler yaptırıyorlar. Onlara zarar vermek istiyorum ama onlar bana zarar veriyorlar"

"Nasıl yani? Onlar sana nasıl zarar veriyor?" dediğimde üzerindeki örtüyü kaldırdı ve eşofmanını diz kapağına kadar yukarı çekti. Gördüklerim karşısında şok olmuştum. Rose bacağına boydan boya jilet ile faça atmıştı.

"Bak bu şekilde. Ama biliyorum sen beni kurtaracaksın değil mi beni bırakmayacaksın?!" dediğinde ağlamaya başladı. Yatakta doğruldu ve gözlerimin içine baktı. Yüzünü avuçlarımın içine alarak baş parmaklarıma göz yaşlarını sildim. Kafamı olumsuz anlamda sallayarak

" Hayır seni asla bırakmayacağım. Bak Rose onlar gerçek değiller. Sadece bilinç altının sana oynadığı bir oyun bu!"
"Umarım öyledir." dedi ve bana sarıldı. İçeri doktor girdiğinde taburcu olup çıkabileceğimizi söyledi. Eve geldiğimizde herkesin uyuduğunu gördük. Biz de sessizce Rose'un odasına çıktık ve uyumaya çalıştık. Rose biraz zamn geçttikten sonra uyudu. Ben de onu kollarımla sararak sonsuza dek koruyacağıma dair kendime yemin edip uyudum.

Arkadaşlar kitabı bitirmeyi düşünüyorum çünkü yeteri kadar oy gelmiyor. 10 oydan az gelirse bir dahaki bölümde final yapacağım. Fazla bir şey istemiyorum sadece her bölüm için en az 10 oy bölümlere gelen en fazla oy  6. Bölümde ve 11 oy almış. En azı ise 3 oy. Ben hikayemin bu kadar az oy hak ettiğini düşünmüyorum. Ama yine de
Sizleri çok seviyorummm 🤗

Yorum yapmayı ve (OYLAMAYI) unutmayın 😘

My Love Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin