physical fatality ▸kookmin

physical fatality

Jungkook, üvey kardeşinin ona er ya da geç bir anevrizma vereceğinden emindi.

Yanlış anlamayın, annesinin hak ettiği mutluluğu ona geri verebilecek nazik ve güvenilir birini bulması onu da mutlu etmişti. Jungkook'un babası iki yıl önce, 24 yaşındaki asistanı için onları terk ettikten sonra her şey çok daha zorlaşmıştı. Bu yüzden de, annesi bir aşçılık dersinde Jimin'in babasıyla tanıştığı zaman, Jungkook heyecanlanmış, ama yine de dikkatli davranmaya çalışmıştı.

Sonunda, Jimin'in babasının, -daha yeni evlendiği- karısına karşı her zaman sevgi dolu ve şefkatli olduğunu gördüğünde onun harika bir adam olduğunu anladı. Jungkook ikisi için de başka hiçbir şey isteyemezdi. 

Ama sonra, Jimin ortaya çıktı.

Dürüst olmak gerekirse, Jungkook ve annesi yeni evlerine taşınmadan önce, yeni üvey kardeşiyle aralarında her şey gayet iyi ilerliyordu. Jimin, babası gibi nazik bir karaktere sahip, iyi niyetli ve komik biriydi. Özellikle de gülmeyi çok severdi, Jungkook ne zaman saçma bir şaka yapsa, kendini, diğer oğlanın gülmekten yerlere yatan haline kıkırdarken bulurdu. İki genç çeşitli akşam yemekleri veya aile gezileri sırasında iyi geçiniyorlardı ve Jungkook, müzik veya dans hakkında konuşabileceği birine sahip olmaktan aşırı mutluluk duyuyordu. Farklı dans stillerini veya koreografileri tartışmak için birlikte saatlerini harcıyorlardı. Her ikisi de birbirlerini gerçekten kardeş olarak düşünmek için çok büyümüşlerdi belki, ama Jungkook, diğer oğlanla birlikte bir geleceğe hayır demeyeceğini fark etmeye başlıyordu.

Fakat, beraber yaşamaya başladıklarında her şey değişti. Olaylar ailelerinin balayı için ayrıldığı gün, evi üç hafta boyunca iki oğlana bırakmasıyla başlamıştı. Yaz tatilleri daha yeni başladığından, Jungkook, sadece kendisi ve üvey kardeşine ait yeni bir ev için sabırsızlanıyordu. Ne yazık ki, parti ve öğleden sonra şekerleme hayalleri aynı gün paramparça olmuştu. 

Jungkook, kendine bir bardak buzlu çay almak için mutfaktaydı. Tam o sırada, Jimin, Jungkook'un hayatında gördüğü en kısa şortla içeriye girdi. Neredeyse içkisini içerken boğuluyordu, bakışları güzel bacaklarda takılı kalırken, diğer çocuk kendi kendine mutlu bir şekilde mırıldanıyordu. Jungkook'a bir kez bile bakmadan, buzdolabına doğru yürüyüp kapağını açtı, ve içinde bir şeyler aramak için eğildi. Jungkook'un bardaktaki tutuşu sıkılaştı, parmak boğumları, Jimin'in şortunun altından belli olan tombul poposunu görünce beyaz renge büründü, ince kumaş her şeyi ortaya döktüğünden, hayal gücüne bir şey bırakmıyordu. 

Jungkook kör değildi. 20'li yaşlarındaydı ve hem kız, hem de erkeklerle seks yapmaktan oldukça zevk alırdı. İlk kez tanıştıkları zaman Jimin'in kıçını fark etmesi oldukça doğaldı, çünkü hadi ama, aksi mümkün müydü? 

Sonraki dakikalarda, üvey kardeşi hakkında böyle hayaller kurduğu için zihninde kendisini tokatlayarak ayılmaya çalıştı. Ancak şimdi, Jimin bunu engellemesini oldukça zorlaştırıyordu. Çünkü büyük olan hala eğilmiş buzdolabının içine bakınırken, küçük kardeşi, Jimin'i aynı pozisyonda tamamen farklı şeyler yaparken düşünmeye başlamıştı, Jungkook hayal gücüne lanet etti. Elindeki çileklerle birlikte Jimin'in doğrulduğunu gördünce, alt dudağını ısırarak bakışlarını başka yöne çevirdi. Jungkook, zor da olsa o tarafa bakmaya cesaret ettiğinde ise, Jimin ona tatlı bir gülümseme sunarak mutfaktan hızla çıkmıştı. 

Jungkook derin bir nefes aldı ve soğuk bardağı aşırı ısınmış yanaklarına doğru bastırdı. Bunun, sadece sıcakladığı ve yaklaşık bir haftadır kendini rahatlatmadığı için olduğunu düşündü. Soğuk bir duşun düzeltemeyeceği bir şey yoktu.