İlk bölüm keyifli okumalar
Anneme iki saattir yalvarıyordum ‘’anneciğim okulların açılmasına 2 hafta var ne olur 3 gün kala dönelim bursaya ben arkadaşlarımdan hemen ayrılmak istemiyorum noluuur’’ diyerek yalvarıyorumda boşa yalvarıyorum.
‘’Hayır yavrucuğum baban da iş arkadaşlarıyla tanışacak hem 2 haftada çevreni tanırsın fena mı’’
Fena vallahi fena
Koltukta boşuna tepindiğimi fark ederek beyaz oturunca içine çöktüğüm pofidik koltuğa kendimi baş üstü bıraktım belki beynime kan giderde biraz çalışır.
‘’anneciğim şimdi ne desem vazgeçmeyeceksin dimi??’’
Vaz geçmeyecek en iyisi kabul edip gitmek en fazla ne olabilirdi ki.
‘’hayır anneciğim kabul etmiycem onun için ısrar etme burda ki arkadaşlarınla vedalaşmaya bak’’
Ne dedim ben ne dedim beeeeeeeeen. Neyse inatlaşmıyciğim en iyisi arkadaşlarımla vedalaşmak.
Turkuaz ve pembenin mikemmel(!) uyumunun olduğu odama girdim ve pembe ‘everday ı m happy’ yazan tişörtümü aramak üzere savaştan çıkmış(!) dolabıma ilerledim. Ancak şansım yaver gitti ve tişörtümü çabuk buldum altına da krem ve turkuaz arası bir renk olan kaprimi giydim kaprim aslında tam diz kapağımda bitiyor şorta olabilirdi ama olsun o benim için kapri sonra kıvırcık saçlarımı dizginlemek için siyah tırtıklı bir taç taktım biraz da olsa dizginlenmiş oldu sonra parfüm sıkarak –kötü kokulu hatırlamasınlar beni- odamdan çıktım.
‘’anne ben gidiyorum’’
‘’tamam kızım 2 gün daha burdayız acele etmeseydin de olurdu’’
Şimdi mi denir kadın ya neyse hazırlanmışken yavaş yavaş vedalaşalım alıştırayım da zorluk çıkarmasınlar.
‘’neyse anne gidiyim de ben yinede’’
Bahçesinde bir sürü mor menekşe ve pempe bol dikenli gül olan evimizden yara almadan çıkmayı başardım ve buselerin evine doğru yol aldım.
Yaklaşık 5 dakika içinde evlerinin önüne gelmiştim buseye geldiğimi haber vermek için aradım.
‘’lan kıvırcık kıcını kaldırmışsın hayırdır ne oldu’’
‘’gel aşağı ahaliyle birlikte balkon konuşması yapaciğim(!)’’
‘’ay yesinler coolluğunu geliyorum’’
Buse ciyanını beklemeye başladım ne ağır kız abicim bu yaa ağaç oldum burda.
‘’ştt kıvırcııııııııııık kıymetli kıcını nasıl kaldırdın’’
Bunu diyen aberk ve tunç’tu arda zaten ayrı alemlerde gibi görünüyordu lan o kadar ağır bir kız değilim ki been(!)
‘’anlarsınız neden kıymetli kıçımı kaldırdığımı şimdi ağzımı açtırmayın bence’’
‘’ooo agrasifiz bide’’
Ya benim gibi sakin bir kız sinirlendirilir mi yaa
Dikkatimi ardanın başka dünyalarda olması çekmişti yeşil gözleriyle benim araba motorları(!) denk gelince anladım ki bir sıkıntısı vardı.
‘’ ardacııık^^ şu ergenleri boşverelim de senin ne sıkıntın var’’
‘’yoo ben iyiyim’’
Ben iyiyim derken bile acı çekiyordu noluyoruz lan.
Ve bizim süslü busemiz anca gelmişti ada ve arya salak kardeşlerini de alarak sahil kenarında ki tahtadan yapılmış masaları mor mor olan müthiş mekanımıza yol aldık
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Okula Beş Kala!! -Askıda-
Humor********************************************************************************** İnanamıyorum bu 2 gün hiç bitmemeliydi çünkü ben Bursaya gitmek istemiyorum!!! Babamın tayinin çıkması ile yeni bir şehre gidecektim ve yeni doğmuş bir bebeğin hayat...