Merhaba!/ Giriş

97 7 9
                                    

Merhaba değerli okuyucularım,

Öncelikle hikayeme vakit ayırdığınız için her bir okuyucuma ayrı ayrı teşekkür ederim. Bu kurgu, yaklaşık on iki yaşımdan beridir üzerinde çalıştığım, içinde yaşadığım, kafamda kurduğum bir dünya. Artık on sekiz yaşındayım ve bir ergen olarak on iki yaşındaki yazış tarzımla şimdiki arasında siz de tahmin edersiniz ki uçurumlar var. Ama tabii ki bu ben piştim artık oldum demek değil. Yazmak uçsuz bucaksız bir yoldur bence. Asla, hiçbir yazar hiçbir zaman ben tamamım artık oldum diyemez bence. Çünkü her zaman kendini geliştirmenin yolları elbet vardır.

Sizden ricam, bana yol gösterin, eksiklerimi ve hatalarımı gösterin. Şimdiden teşekkürler...

Sağlıcakla kalın...

***
Karanlık, karanlık! Karanlığın dehşeti, bir örtü gibi, beni sarar ve bir sis bulutunun içinden geçirir. -sofokles-

***

Gözlerini karanlığa açan genç kız, sonsuz gibi görünen zifiri karalıkta içgüdüsel olarak bir çıkış yolu aradı. Kapana kısılmışlık hissinin etkisi anbean paniğe yol açıyordu. Garip olansa normal şartlar altında hiçbir yaratık, hiçbir durum ona panik yaptıramazdı. Soğukkanlılığıyla bilinen genç kızı ürküten şey karanlığın ortasında varlığını iliklerine kadar hissettiği iri bedendi.

-Hadi, Mia! Sen bunun kaç misli yaratıkları hiç ettin!

İçinden kendini sakinleştirerek motive etmeye çalışsa da sorun şuydu ki, karşısındakinin kim olduğunu hissediyordu. Bir şekilde biliyordu. Onu ve onun gibi yirmi gencin hayatını hiç eden adi bir canavardı. Hayata gözlerini açtığı andan itibaren onu yok etmek için eğitim görüyor, ona olan kiniyle besleniyordu. Ama, ama neden şimdi korku bedenini esir ediyordu? Nefreti nereye kaybolmuştu? İntikam arzusu nereye saklanmıştı da genç kız hem en büyük düşmanı hem de en büyük korkusuyla böyle savunmasızca karşı karşıya kalmıştı?

***
-Arthur, yapma kardeşim. O daha bir bebek! Cani olma!

Genç adam daha yeni doğan bebeğine bir defa bile bakmadı. Çünkü biliyordu, baksaydı dayanamazdı. Kardeşi Isabel inatla ona karşı çıkıyor, bebeğe sahip çıkmasını istiyordu. Ama anlamıyordu, zaten ilgilenmesi gereken, sahip olduğu bir ailesi vardı. 'O' bebeğe bakamaz, sahip çıkamazdı. Sonra konumu ne olurdu? Aile büyüklerinin yüzüne bir daha nasıl bakardı?

-Isa, anlamaya çalış. Bu bebek benim için sadece bela.

Adamın bütün soğukluğuyla kurduğu cümleler kardeşini şaşkına çevirdi. Sadece,

-Sen bir canavarsın...

Sessizce dudaklarından dökülen son sözler bunlar oldu.

Çok geçmeden yanlarına lüks bir araç yaklaştı. Isabel bunun kime ait olduğunu biliyordu. Araçtan uzun boylu kumral bir adam indi.

Arthur gelen adamı başıyla selamladı.

-Dostum, bir an hiç gelmeyeceksin sandım.

-Her zaman yanındayım, biliyorsun.

Victor genç kadına döndü. Saygıyla referans yaptı.

-Leydim...

Isabel ona tiksinerek baktı.

-Acaba gözümde daha ne kadar küçüleceksin?!

Adam hiçbir cevap vermeden, kadın daha ne olduğunu anlayamadan bebeği aldı. Kısa bir an bebekle göz göze geldi. Bebek ona kendisinden beklenmeyecek bir ciddiyetle bakıyordu. Adam hayret etti.

-Demek o sensin...

Adamın fısıltısını sadece bebek duydu.


Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 02, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Niera GünlükleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin