İnce bir atmosferi olan Mars gerek Ay'daki gibi meteor kraterlerini, gerekse Dünya'daki gibi volkan, vadi, çöl ve kutup bölgelerini içeren çehresiyle bir yerbenzeri gezegendir. Ayrıca dönme periyodu ve mevsim dönemleri Dünya’nınkine çok benzer. 2 adet uydusu bulunmaktadır.
Mars’taki Olimpos Dağı (Olympus Mons) adı verilen dağ Güneş Sistemi’nde bilinen en yüksek dağ ve Marineris Vadisi (Valles Marineris) adı verilen kanyon en büyük kanyondur. Ayrıca Haziran 2008’de Nature dergisinde yayımlanan üç makalede açıklandığı gibi, Mars’ın kuzey yarımküresinde 10.600 km. uzunluğunda ve 8.500 km. genişliğindeki dev bir meteor kraterinin varlığı saptanmıştır. Bu krater, bugüne kadar keşfedilmiş en büyük meteor kraterinin (Ay'ın güney kutbu kısmındaki Atkien Havzası) dört misli büyüklüğündedir.
Mars, Dünya hariç tutulursa, halen Güneş Sistemi’ndeki gezegenler içinde sıvı su ve yaşam içermesi en muhtemel gezegen olarak görülmektedir. Mars Express ve Mars Reconnaissance Orbiter keşif projelerinin radar verileri gerek kutuplarda (Temmuz 2005) gerekse orta bölgelerde (Kasım 2008) geniş miktarlarda su buzlarının var olduğunu ortaya koymuş bulunmaktadır. 31 Temmuz 2008’de Phoenix Mars Lander adlı robotik uzay gemisi Mars toprağının sığ bölgelerindeki su buzlarından örnekler almayı başarmıştır.
Günümüzde, Mars, yörüngelerine oturmuş üç uzay gemisine evsahipliği yapmaktadır: Mars Odyssey, Mars Express ve Mars Reconnaissance Orbiter. Mars, Dünya hariç tutulursa, Güneş Sistemi’ndeki herhangi bir sıradan gezegenden ibaret değildir. Yüzeyi pek çok uzay aracına evsahipliği yapmıştır. Bu uzay araçlarıyla elde edilen jeolojik veriler şunu ortaya koymuştur ki, Mars önceden su konusunda geniş bir çeşitliliğe sahipti; hatta geçen on yıllık süre sırasında gayzer (kaynaç) türü su fışkırma veya akıntıları meydana gelmişti. NASA’nın Mars Global Surveyor projesi kapsamında sürdürülen incelemeler Mars’ın güney kutbu buz bölgesinin geri çekilmiş olduğunu ortaya koymuştur. Bilim insanları, 2006'da Mars yörüngesine oturtulan "Mars Reconnaissance Orbiter" (Mars Yörünge Kaşifi) uydusundan alınan veriler sonucu, Mars'ta sıcak aylarda tuzlu su akıntılarının oluştuğunu bildirmişlerdir.
Mars’ın 1877 yılında astronom Asaph Hall tarafından keşfedilen Phobos ve Deimos adları verilmiş, düzensiz biçimli iki küçük uydusu vardır. Mars Dünya’dan çıplak gözle görülebilmektedir. "Görünür kadir"i −2,9’a ulaşır ki bu, çıplak gözle çoğu zaman JüpiterMars’tan daha parlak görünmesine karşın, ancak Venüs, Ay ve Güneş’çe aşılabilen bir parlaklıktır.
Mars’ın yarıçapı Dünya’nınkinin yaklaşık yarısı kadardır. Yoğunluğu Dünya’nınkinden daha az olup, hacmi Dünya’nın hacminin % 15’i, kütlesi ise Dünya’nınkinin % 11’i kadardır. Mars’ın Merkür’den daha büyük ve daha ağır olmasına karşılık, Merkür ondan daha yoğundur. Bu yüzden Merkürün yüzeyindeki yerçekimi Mars’ınkinden daha fazladır. Mars, boyutu, kütlesi ve yüzeyindeki yerçekimi bakımından Dünya ile Ay arasında yer alır. Mars yüzeyinin kızıl-turuncu görünümü hematit ya da pas adıyla tanınan demiroksitten (Fe2O3) kaynaklanır.
Mars’ın çeşitli adları
Bu gezegene Batı kültüründe Mars adının verilmesi, eski Yunan mitolojisinde savaş ilahı olan Ares’e Roma mitolojisinde tekabül eden ilahın adının Mars olmasından ileri gelir. Mars’a çeşitli dillerde verilmiş adlardan bazıları şunlardır:
Babil mitolojisinde Mars, gezegenin kızılımsı görünüşünden olsa gerek, ateş ve yıkım ilahı Nergal’in adıyla ifade edilirdi. Eski Yunanlar Nergal’i Ares’e denk tuttukları zaman bu gezegene Areos aster (Ἄρεως ἀστἡρ), yani “Ares’in yıldızı” adını verdiler. Daha sonra Ares ile Mars ilahlarının özdeş kılınmasıyla gezegen Romalılar’da stella Martis, yani “Mars’ın yıldızı” ya da kısaca Mars adını aldı. Eski Yunanlarda Mars’ın bir başka adı “ateşli, ateşten ” anlamına gelen Pyroeis (Πυρόεις) idi. Mars’a Hindu mitolojisinde Mangala (मंगल), Sanskrit dilinde ise, Koç Burcu ve Akrep Burcu işaretlerine sahip olan ve okült bilimleri öğreten savaş ilahından dolayı Angaraka denir. Mars eski Mısırlılar’da “kızıl Horus” anlamında "Ḥr Dšr";;;; adını almıştır.İbranicede Mars’a “kızaran” anlamında Ma'adim (מאדים) denir ki, Mars’taki en büyük kanyona da bu ad (Ma'adim Vallis) verilmiştir. Gezegenin Arapça’daki adı El-Mirrih’tir, oradan da Türkçeye Merih olarak geçmiştir. Eski Türkler’de Mars’a Sakit adı verilirdi.Urdu ve Acem dillerinde de Merih (مریخ) olarak telaffuz edilir. Merih teriminin etimolojik kökeni bilinmemektedir. Eski İranlılar’da ise gezegene "iman ilahı"yla ilgili olarak Bahram (بهرام.) adı verilirdi. Çin, Japon, Kore ve Vietnam kültürlerinde Mars eski Çin mitolosindeki beş unsurdan ateşle ilişkilendirilerek “ateş yıldızı” ( 火星) adıyla geçer.
Mars’ın sembolü astrolojik sembolünden yararlanılarak hazırlanmış bir sembol olup, bir daire ve küçük bir oktan oluşur. Bu, aslında, savaş ilahı Mars’ın kalkan ve mızrağının stilize bir temsilidir. Biyolojide de eril cinsiyeti göstermede kullanılan bu sembol, simyada karakteristik rengi kırmızı olan Mars’ın hükmettiği demir elementini simgeler; Mars da kırmızımsı rengini demiroksit'e borçludur.
Yorum ve Vote yapmayı unutmayın!
Oylarınız önemli.. Sizce nasıl?
Şimdiden teşekkürler...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uzay-Zaman
Science FictionHerkes hayatında bir kere bile olsa, düşünmüştür. Uzay nasıl bir yer? Uzayda bir gün hayat olacak mı? Bu sorular güzel. Ama onların cevaplarına erişmek bundan daha da güzel. Her güncel uzay bilgisi'ni burada paylaşıcam. Gezegenlerle ilgili bilgiler...