tağın üzerine yığılır. Çocuklar duyabilir diye ses çıkarmam. lçime
-içimin derinlerine- akan o küçük renkleri hissetmeye başlarım.
Ağustos böceğinden yeşil, kalçalarım boyunca ağır ağır akan çilek-
lerden pembe, annemin limonatasının sarısı bendeki şekere dökü-
lür. O zaman bacaklarımın arasında gülüyormuşum gibi hissederim
ve gülüş hepsini alıp renklerle karıştırır ve gelmekten de gelmemek-
ten de korkarım. Ama geleceğimi bilirim. Ve gelirim. Hepsi içimde
bir gökkuşağı olur. Ve sürer, sürer, sürer.
Benedict'in iyi seks edebiyatı diye baktığı şeyin örneklerinin
derlemesi konusunda orgazmın acemisine en ilginç gelen şey, bir
erkek yazarın orgazmın uygun bir tarifini yapma girişiminde me-
safe aldığı nadir vakalarda, erkeğin kendi zirvesini nasıl hissetti-
ğini açıklamak değil, kadın eşinin orgazmı nasıl hissettiğidir.
John Casey romanı Spartina'da bunun güzel bir örneğini sunar:
Yanakları ona karşı düz olacak kadar başını döndürdü. Yumu-
şakça hareket eden kaslarını hissedemiyordu - kadının gelmesi hala
daha çok zihnindeydi; yaklaştığında bir balık gibi tek bir kas şeridi
haline gelecekti - her tarafı hep birden hareket edecekti, dalgalan-
ma, kıvrılma, tepeden tırnağa bir olmuş ...
Erkekteki ve kadındaki orgazmın bedensel duyumunun hem
edebiyatta hem de günlük sohbetlerde en yaygın tanımı, paradok-
sal olarak 'tanımlanması zor' ya da 'tanımlanamaz'dır. W.C. Fi-
elds bu paradoksu şöyle ifade eder: "Seksten iyi şeyler olabilir;
daha kötü şeyler de olabilir. Fakat tamı tamına onun gibi bir şey
yoktur." Neredeyse kesinlikle hiç deneyimlemediğimiz şeylerle
kıyaslamalı olarak seks , tanımlanmaya başladığında sıklıkla dili-
miz dolanır -volkanların püskürmesi, topların ateşlenmesi, 'cen-
net', patlama, toprağın gerçekten sarsılması (Ernest Heming-
way'in hatırına). Germaine Greer bir keresinde orgazmı çocuk
doğurmaya benzetmişti; kendisi çocuksuzdu. Greer Cosmopolitan
dergisinde erkek şehvetini tanımlarken, oradaki bir başka yazar,
Sean Thomas'ı azarlıyordu. "Erkek şehveti gürül gürül denize
akan büyük bir nehirdir -yoluna bir engel koyun; hemen kendi-
ne bir başka yatak bulacaktır," demişti Thomas.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ORGAZMIN MAHREM (SEKS)
RomanceEvliliklerinin altmışıncı yılında büyükannemle büyükbabam çıplakken birbirlerine daha hiç bakmamışlardı. Ben de annemi hiç çıplak görmedim. Oysa benim çocuklarım anne babalarının çırılçıplak hoplayıp zıplamalarına o kadar alışmışlardır ki, arkadaşl...
