İlk Sesleniş

19 0 0
                                    


Bu gece istediğim gibi yazmak istiyorum; hesapsız, kitapsız. Düşüncelerimi bir boyunduruğun altındaymış gibi değilde, Şeker Prens'in rüzgara savrulan saçlarının özgürlüğü gibi fırlatmak istiyorum; dipsiz bir uçuruma sarkıtılan ip gibi. Her şeyi ve her düşünceyi özgür kalmak istiyorum artık, kapıların ardında saklı kalan düşüncelerim, özgürlüğün tadına vardıkça biliyorum ki, diğer düşünceleri de özgür kılacak; birer birer. Ellerim titriyor yazarken. Bazen hissetmiyorum bile parmaklarımın arasında dans eden kalemimi. Benim değilmiş gibi, o da, özgürlüğünün peşindeymişçesine bir parmağımdan diğer parmağıma dolanıyor. Tırnaklarım kağıdın üstüne görünmez şehirleri resmediyor. Asla görünmeyen, ama aynı zamanda özlemini duyduğumuz o şehri. Kıvrılıyor kağıtlar el sürmedikçe, oysa bir tenin hasretiyle öyle ateşe tutunmuşlar ki, kendilerinden alev alacaklar bir gün bile dokunulmasa. Özgürlüğü temsil ediyor hepsi, arzulanan özgürlüğün simgesidir elleri.
Ayağa kalkacak gücü ancak kendimde bulabildiğim zaman anlıyorum. Hiç bu kadar yakın olmamıştım, tenin tene değeceği kadar yakın... bir anda bastıran yağmur saçlarımdan akıyor, gözyaşları tükenmiyor. Doğa haykırırcasına el uzatıyor. Biraz sinirli, biraz da öfkeli, ama merhameti kalbinde taşımaktan bir an bile vazgeçmiyor. Her an düşen birine rastlasa kollarından tutup kaldıracak onu, düşmesine izin vermeyecek. Bu gri şehrin kaldırımlarında yan yana yürüyecek. Hepimizin adımına ortak olacak bir yüreği var onun, güçsüz adımlarının tersine, bir an bile hissettirmedi yorgunluğunu. Dudaklarından yalnızca tek hece çıkıyor; gecenin sonsuz sularına doğru: Biz...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 19, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Cem Adrian.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin