Hala etkiden çıkamamıştım ne demek istemişti şimdi ? Hem ben daha yüzünü bile göremeden arabasına binip basıp gitmişti oradan.
"Lan Alba o çocuk ne demek istemişti sana düşünemiyorum bile kızım"
Mala bak allasen ya bir bilsem sana hemen söylerim zaten salak kız ya o değil de çok meraklandım acaba onu birdaha görebilecek miydim? Şans bana götüyle gülüyo bu zamanlar göremeyedebilirdim ama içimdee hala bi umut vardı
"Bilmiyorum gerizekalı ama bu işi öğrenmem için ne gerekiyorsa yapmaya hazırım"
Büyük konuşmuştum bana küçük oyunlar kesmiyo çünkü aksiyonu seviyorum ben.
Çovuğun suçu neydi? Neden kızlar yüzünü göremediğim çocuğa hayran bir şekilde bakıyorlardı? Bu soruların cevabını elbet bir gün alacaktım ama o gün çabuk gel lan çok merak ediyorum bak.
odamda ister istemez bu soruları düşünüyordum acaba beni korumuşmuydu? Ne diyorum lan ben çocuğu öldürüyoru o beni öldürmeyeceği ne mağlum ki?
"Daldın gidiyosun kızım"
Melisin sesiyle kendimi toparlamaya çalıştım
"Y-yok ya neyse sen gitmiyo muydun?" Böyle de açık sözlüyümdür ama Melis darılmaz bana biliyorum ben malımı.
"Göndermeye çok meraklısın" dedi gülerken morelimin nasıl olduğunu az çok tahmin edebilirdi değil mi? Düşünmem için yanlız kalmam lazımdı
####
"Alba baban seni çağırıyor"
Annemin sesiyle salona indim bavulları görünce afalladım sonra mutfakten abimi görünce tahmin ettiğim şey geldi aklıma abim kesin gidecekti aslında bu benim işime gelirdi tüm mekan bana kalırdı giydiklerime karışan olmaz odama pat diye giren olmazdı hatta sinema odası bana kalıyordu bunlara sevinmeli miydin üzülmeli mi ? Bilemedim valla ama onu çok özliycektim ne kadar çok kavga etsek de sonuçta o benim abimdi
"Kızım abin evden ayrılıyor beni de büyük bir şirkette işe aldılar gelirimiz yükseldiği için de abin bunu fırsat bilip İstanbul'a yerleşmek istediğini söyledi"
Tabi dingilin başka ne derdi vardı ki ibnenin tekiydi benim abim bir kızla çıkarken diğer kızla flörtleşirdi falan
"Peşimden sakın ağlama cadı"
Abimin sesiyle mutfağa döndüm alay ediyordu yine benimle
"Ne ağlıycam be mekan bana kalıyo domuz üzülmelimiyim sence?" Dedim ben de aslında içimde burukluk vardı
Abime öyle dediğime bakmayın çok taştır kendisi yeşil gözleri ve kıvırcık saçlarıyla hava atmakta üstüne yok
Vedalaşma faslı bittikten sonra odama çıktım canım da sıkılıyordu
####
Sabah uyandığımda öcü gibiydim filmlerdeki kızlarla hiçbir benzerliğim falan yoktu samaranın kayıp ikizi gibiydim dün akşam ağlamıştım abimin yüzüne evden ayrılmıştı ibne hemen duşa attım kendimi herzamanki vanilyalı jelimi boşalttım yirmi dakkalık keyfimden sonra çıktım tam odama girdim ki
Bizim embesil Melis yatağıma yayılmış cins cins pozlar verip fotoğraf çekiyordu
"Albaa"
"Kızım insan bi gelcem diye arar tövbe tövbe kapımı kilitlemeyi unutmuşum yin-"
"Gevezeliği bırak da diyorum ki yine Screetbar'a mı gitsek belki yine karşılaşırız ?"
"Tamam olur da odamdan çık git beni salonda bekle üstümü giyineyim"
Melis yakara yakara salona indi ben de dolabımdan lacivert straplez bir elbise çıkarttım göğüs bel ve etek kısmında pembe renginde desenler vardı onu üstüme giyip saçımı düzleştirdim yeşil gözlerimi ortaya çıkaran makyaj yapıp salona indim
Bizim Melis üstünü değiştirip yine gelmiş onun üstünde de fakir kol üstü dantalli altı da tül olan bir elbise vardı çok şık olmuştu o da ikimizin elbisesi de kalçamızın altında bitiyordu ama tek farkımız diğer sürtükler gibi değildik açıkcası insanların ne düşündüğü umrumuzda bile değildi valla saat ona gelmeye başladı babama Melislerde kalcam demiştim kalcaktım da ama bu gece eğlenmek istiyoduk
"Melis milkshake alalım mı?" Dedim o da onayladı tabi milkshakelerimizi alıp masamıza geri oturduk ama bu sefer Mert'te gelmişti yanımıza ben ona anlamayan gözlerle bakarken o konuşmaya başladı
"Alba aslında sana söylemem birşey var ama nasıl söylenir bilemiyorum direk mi girsem konuya"
"Hadi Mert söyle şunu" deli etmesini de iyi beceriyordu
"Yok ya söylemiycem neyse siz keyfinize bakın zaten beklediğim kişi de geldi"
Mert'in gittiği yöne doğru baktık karşıdan uzun kahverengi saçlı kahverngi gözlü mini şortu ve yarım tişörtü olan bir kız geliyordu kimdi ki bu şimdi Melise döndüğümde kıza ateşler püskürtüyordu
Kız tam yanımıza geldi Mertle beraber
"Alba Bade Bade Alba bu da şey işte..." Gevelerken yardım ettim
"melis" dedim Bade de kimdi şimdi Merte soru soran gözlerle baktım o da anlayınca konuşmaya başladı
"Bade Barkın'ın sevgilisi yaklaşık bir seneden beri çıkıyorl-" sözünü yarıda kestim iyi de neden bize bunları anlatıyordu ki?
"Bizene bundan Mert!?" Dedim o hiç bana aldırış etmeden konuşmasına devam etti
"Sözümü kesme Alba işte Barkın da buranın sahibi uzun lafın kısası Bade sizi burda istemiyor"
Az önce ne demişti o bizi istemiyormuymuş ona ne be bizim paramız biz ödüyoruz yediklerimizi allah allah ben susarken Melisin çirkefliği tuttu
"Neden istemiyormuş sürtük!?" Diye çıkıştı biraz ağır laf olabilir ama o kıza yakışan bir lakap olduğunu umuyordum
"Melis bence dediiklerine dikkat et kalbinizi kırmak istemiyorum zorluk çıkarmadan gidin burdan" dedi Melis daha da konuşmaya devam edecekken bu sefer bem çekiştirdim onu bardan çıktıktan sonra siyah arabadan inen o çocuğu gördüm bu sefer ağzım o şeklini almıştı mavi gözleri sarı saçları ve nasıl desem insanı hasta eden kasları adı neydi bir anda yanıma nasıl geldiğini idrak edemedim bileğimden tuttuğu gibi bara soktu
"Ne yapıyorsun sen be bıraksana beni" diye çıkıştım
"Rahat dursana sen kızım anlaştık sanıyordum kısa giyinmemen konusunda" şuna bak be ne hakla karışır bana
"Sen kşm oluyosunda bana karışıyosun sanane istediğimi giyerim ben sanane!?" Artık sabrımı çok zorluyodu bir anda bağırdım bende sonra beni sürükliyerek barın altkatındaki bir odaya götürdü çok lükstü
"Ben kimmiyim!? Barkın ÖZGÜVEN bu barın sahibi Bade'nin sevgilisi ama o şu an sikimde bile değil biliyor musun?"