3-Sağanak palavra yağışı.

521 52 7
                                    

Sabah gözlerimi zar zor açtım. Gözlerim ağrıyordu. Sadece gözlerim değil,tüm vücudum ağrıyordu. Hastaydım. Kesin. Ama toplama günü...

Of,şansa bak!

Kendimi oraya gidip seçilip açlık oyunlarına katılıp kazanacak kadar iyi hissetmiyordum. Tam tersi, odanın kapısına kadar bile yürüyemezdim.

Ben de gitmemeye karar verdim.

47 dakika sonra odama dört barış muhafızı girdi. Biri kolumdan tutup çekmeye başlayınca aklıma zekice bir fikir geldi. Palavra yağmuru.

"Ne yaptığını sanıyorsun sen? Snow bunu duysa hepinizi öldürtürdü!"

Bana garip garip bakan muhafızları görünce devam ettim.

"Ben, ki Snow'un qanqasıyım, size hemen beni bırakmanızı söylüyorum.Canım bitanecim Snow'cum çok yakın arkadaşımdır! Hatta hergün mesajlaşıyoruz.En özel sırlarını bile bana söyler. Hatta önümüzdeki ay hanginizin kovulacağını da biliyorum. Beni böyle tutup çekiştirmek ne haddinize!?Snow'a bunu söylememi mi istersiniz?!"

Önümdeki barış muhafızları başlarını hayır anlamında salladılar. Yuttular be.eheheh.

"Snow beni oyunlardan azat etti. Şimdi ailemden özür dileyin ve evimden çıkın gidin çabuk, ben de Snow'a söylemeyi bir daha düşüneyim."

Barış muhafızları dediklerimi yapıp gittiler, ha saflar. Ben de uyumaya devam ettim.

Ben Snow'un kankasıyım, bana izin verdi gibi yalanlar söyleyerek etrafınızdakileri kandırın ve oyunlara gitmeyin.

Evvet, yeni bir bölüm, yine ben. Kalın harflerle özetledim konuyu çünkü bazen uzatınca güzel olmuyor. Aklınıza yeni fikirler gelirse özelden atabilirsiniz. Diğer hikayemi okuyan arkadaşlar okurlarımla iç içe olmayı sevdiğimi bilirler. (kendini bişey sandı) Her neyse, okuduğunuz için teşekkürler sevgiler saygılar öpücükler kucaklaşmalar sarlımalar kalpler.

Açlık Oyunları'ndan KaçışHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin