Years Later // Drarry

one

Kış, bu sene de Hogsmeade'de tüm etkisini gösteriyordu. Karın etkisiyle her yer beyaza bürünmüştü, karanlıkta bile köy ışıltısını gözler önüne seriyordu.

Havanın soğuk olmasına rağmen kar sayesinde içinin sıcacık olduğunu hissetti Harry. Okul yıllarında Quidditch antrenmanlarını ve maçlarını etkilediği için kışı pek sevmese de, şimdi şüphesiz en sevdiği mevsimdi.

Savaşın üzerinden beş yıl geçmişti ve Harry savaşı hala atlatamadığının farkındaydı. İlk zamanlarda her gece kabus görür, uykusundan sıçrayarak uyanırdı. Zamanla bunlar yerini 'daha huzurlu' uykulara bırakmış olsa da, hala kabus gördüğü olurdu.

İyi haber şuydu ki, yara izi yıllardan beri acımamıştı. Bu, en azından savaşta verdikleri kayıpların boşuna olmadığını hatırlatıyordu Harry'e, ama yine de kalbinde duyduğu acıyı hafifletemiyordu ne yazık ki.

Bakışlarını derin bir sohbete dalmış gibi görünen Ron ve Hermione'ye çevirdi. Yıllar sonra, kaymak birası içmek Hogsmeade'e gelme fikri tabiki de Hermione'den çıkmıştı.

Bakanlıkta çalışmaya başladıklarından beri çok fazla boş vakitleri olmuyordu ve böyle bir kaçamak üçüne de çok iyi gelmişti. Ama arkadaşları ilişkileri hakkında konuşurken kendini dışlanmış gibi hissetmekten kendini alamıyordu Harry.

Bakışlarını bu sefer Üç Süpürge'de gezdirdi. Üçüncü sınıfta burada olmak ona heyecan verirdi, şimdi ise içinde bastıramadığı bir acının doğmasına sebep oluyordu.

Tahta kapının aralanmasıyla bakışlarını istemsiz bir şekilde kapıya yöneltti Harry.

Draco Malfoy sakin adımlarla içeriye girdiğinde ise, nefesinin kesildiğini hissetti.