eight

3.2K 276 18
                                    

üç süpürgeden dışarı adımını atar atmaz soğuğun iliklerine kadar işlediğini hissetti harry. ama bu onun için bir sorun değildi, soğuğu sevmişti her zaman.

paltosuna biraz daha sarılırken, draco'nun belindeki ellerini hisseti, daha ne olduğunu anlamadan sarışın olan onu öpmeye başlamıştı bile.

harry şaşkınlığını üzerinden atıp ona karşılık verdiğinde, draco'nun memnun bir şekilde mırıldandığını duydu.

bu gece draco'nun yanına giderken, işlerin böyle gelişeceğini asla tahmin edemezdi. ama onu ilk gördüğünde, içinde bir şey hissetmişti. bu, onu masalarına davet etmesine sebep olan his ile aynıydı.

harry sırtının duvarla buluştuğunu hissederek inlediğinde draco da belindeki ellerini daha sıkılaştırdı. elinin altında birkaç kat kumaş olmasına rağmen, harry'nin sıcaklığını yine de hissedebiliyordu. ama aynı zamanda bu, onun ne kadar zayıf olduğunu anlamasını da sağlamıştı.

zorlukla dudaklarını ondan ayırdığında, harry'nin arzuyla açılmış gözlerini baktı.

"potter, savaştan sonra ne yaşadın?"

böyle bir anda, böyle bir soruyu beklemediği açık olan harry şaşırdı.

"ben...ne alaka bu şimdi?"

"kendine dikkat etmiyor musun?"

harry huzurusuz bir şekilde kıpırdanınca, draco onu duvarla arasına sıkıştırdı biraz daha.

"weasley senin hala savaşı atlatamadığını söyledi..." diye fısıldadı. ellerini harry'nin belinden kollarına çıkarmıştı. ikisi de tutup okşadı.

"sana yardım edebilirim."

"bu çok garip değil mi?" diye sordu harry fakat gözlerini kaçırma ihtiyacı hissetti, çünkü draco doğrudan gözlerinin içine bakıyordu.

"garip olan ne?"

"birkaç saat öncesine kadar seni yıllardır görmemiştim bile ama şimdi...tek isteğim senin yanında olmakmış gibi hissediyorum." 

harry'nin sözleri üzerine draco gülümsedi.

"öyleyse bu isteğini seve seve yerine getirebilirim."

Years Later // DrarryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin