draco, altın üçlüyle birlikte, yıllar sonra bir arada olmayı garip karşılıyordu. masaya oturduğu andan beri sadece birkaç kere konuşmuşlar, uzunca bir süre birbirlerini incelemişlerdi.
ama şimdi herkes susuyordu.
harry ortama çöken gerginliği hissediyor olsa da ron, draco'ya böyle bakarken elinden bir şey gelmeyeceğini düşünüyordu.
"draco söylesene," dedi ron sahte bir kibarlıkla. "bir kanıbozuk ve bir bulanık ile birlikte oturmak nasıl bir şey?"
hermione onun fazla bile sabrettiğini düşünerek araya girdi.
"ron, gerginlik çıkarmaya gerek yok."
"ortam zaten gergin, hermione."
draco bir şey söyleyecek gibi olduysa da, kendini tuttu. insanların onun değiştiğini görmesini istiyordu ve belki de bu bir fırsattı.
sesini elinden geldiğince kibar tutmaya çalıştı. "benim için sorun yok, weasley. ama sanırım senin için bir malfoy ile bir arada bulunmak büyük bir sorun."
ron daha cevap vermeden harry girdi araya. hem draco'yu masaya davet edip hem de ona karşı kaba olmak istemedi.
"bence ortada kimse için bir sorun yok. artık bunları aşabildiğimizi düşünüyorum," dedi harry birbirlerine sinirle bakan ron ve draco'ya hitap ederek. "yıllar oldu. savaş bile bitti. bu çocuksu şeyleri aşabilecek kadar büyüdük artık."
"harry, savaşı bile aşamayan sensin," dediğinde ron, hermione onu susması için dürttü. fakat ron sinirlenmiş görünüyordu. "haksız değilim, bunu sen de biliyorsun."
"şu anda konuşulacak şeyler değil," diye fısıldadı hermione de.
"merlin aşkına, buraya bunun için geldik zaten."
harry arkadaşının haklı olduğunu bilerek başını hafifçe önüne eğmiş, bakışlarını herkesten kaçırıyordu. draco ise gerilmişti. belki de hiç buraya gelmemeliydi.
"özür dilerim harry," dedi ron, harry'nin biraz kırılmış olabileceğinin farkına vararak. "ama gerçekten, teddy'i bile görmekten kaçıyorsun..."
harry "kaçmıyorum," diye başladıysa da bunun doğru olduğunu bildiğinden devam edemedi.
"teddy kim?" diye sordu draco da bunun doğru zaman olmadığını bilse de merakına yenik düşmüştü.
"harry'nin vaftiz oğlu," dedi ron ona dönerek. "profesör lupin ve nymphadora tonks'un oğlu."
"tonks benim kuzenim. ama bir oğlu olduğunu bu zamana kadar bilmiyordum."
"büyükannesi ile birlikte yaşıyor."
draco anladığını belirtmek istercesine başını salladı. "onu bir gün ziyaret etmek isterim."
"aslında," dedi harry biraz düşündükten sonra. "birlikte gidebiliriz, yani demek istediğim, seni götürebilirim. hem bende böylelikle onu görmüş olurum."
draco bakışlarını harry'e çevirdi. gülümsedi.
"çok isterim."
_____
bu kurgu nereye gidiyor hiçbir fikrim yok ama yazıyoruz bir şeyler...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Years Later // Drarry
FanfictionHarry, yıllar sonra Draco Malfoy ile karşılaştığında, bunu beklemiyordu.