Daha sonra kendimi ambulansın içerisinde buldum. Boğazıma okyanusta taş girmiş nefes alamıyordum Jimin elimi tutmuş aşkım nefes alma burnundan hafif hafif al bebeğim' diyordu baktım
gözünden düşen bir damla göz yaşı bileğime düştü o ara ben de ağlamaya başladım Jimin elimi tuttu ağlama lisa taş midene kaçar ağlama' dedi bende ağlamamaya çalıştım Jimin üzülmesin diye.JİMİNDEN:O an lisanın ağlaması içime bir halsizlik bir yorgunlık çöktü sanki seneler önceki kardeşim ji-hyun un elimde kanlar içinde ölmesi gibi bir şeydi bu beni huzursuz ediyordu.
Hastaneye geldik ve lisaya muayene yaptılar taşı dikkatlice aldılar. Lisa odada uyurken bende hastanenin kantinine inip lisaya sevdiği meyveleri aldım daha sonra yukarı çıktım lisa uyuyordu bi insana uyumak bu kadar mı yakışır daha sonra Lisa nın fotolarını çektim.*çok şirin* daha sonra bende yanına uzandım ve uyudum.
LİSADAN:Sabah kalktım yanımda Jimin uyuyordu. Kalkıp kahvaltı almaya gittim tabii zor yürüyordum tam kapıdan çıkacakken Jimin uyandı ve olduğu yerden beni izlemeye başladı ben de kahvaltıları jiminin kucağına koyup yanına oturdum.
JİMİNDEN:Duygulanmıştım. Hasta hasta bana kahvaltı getirmeye gitmişti bende onu izlemeyi tercih ettim yanıma gelip oturdu. Ona 3-4 dk ona baktıktan sonra yemeğe döndüm. Fazlasıyla yorulmuştum. Kısa bir sesizlik oluştu tabii bu sessizliği bozan ben oldum ve ' Lisa benimle ne zaman evleneceksin?' Lisa bi afalladı ve bana döndü ' şimdi evlenelim mi?' dedi ben de 'seninle şimdi evlenmek istiyorum' lisa sırıtarak ' ben ne dedim' dedi bozulmuş olabilirdim tamam kabül ama ya bu kadar da olmaz ben de sırıttım ve peynirden biraz ağzıma aldım.
LİSADAN:Jimini bozmuştum bunu oda bende farkındaydık. Daha sonra danışmadan belgeleri filan alıp çıkışa yürüdük.
Arkadaşlar oylamayı ve yorum atmayı unutmayın bu seride büyük uğraşlarım var. Umarım beğenmişsinizdir❤