World.

76 12 5
                                    


내 눈물이 더 잘 보이나 봐.


--

18. Bölüm

"Bu Hoseok."

"Merhabalar efendim. Ben Jung Hoseok. Tide dans okuluna gidiyorum." Eğilerek Shi Hyuk'u selâmladığında, adam hazine bulmuş gibi sevinmişti.

Hoseok kesinlikle bir hazineydi.

"O okula kolay almadıklarını duymuştum. Yetenekli olmalısın." Mütevazi davranarak boynunu eğdi.

"Emin misin peki? Kariyerine böyle sorunlu bir grupla başlamak istediğine?"

"Hey!" Jin araya girerek sesini yükseltti. Hoseok'un ise adama olan tüm sevgisi uçup gitmişti bir anda. "Benim dans ediyor olma sebebim Jimin. İdol olmak istememe sebebim de Jimin. Lütfen bunu göz önünde bulundurun."

Hyuk iç geçirerek başını salladı. "Tamam.. Geçin odaya."

-/

"1, 2 ve 3!"

Yoongi Jimin'in yerinde durup dans eden Hoseok'a yan bakışlar atarken Jungkook arkada onları izliyordu. Hoş, onun için her şeyin başlangıcı bu odaydı. Yeni takılan aynayı iç geçirerek süzdü.

"5 ve 6 ve 7, baştan! 1, 2,"

-/

Kayıt odasınlardı.

Görevli bilgisayardan o son ses kaydını arıyordu. "Ah, buldum. Sea, değil mi?" Yoongi yumruklarını sıkarak başını salladı. Onun ölümünden beri sesi geçen hiçbir müziği dinlememişti.

"Sonu olmayan bu çölde hayatta kalmak için dua ediyorum. Gerçeğin bu olmaması için dua ediyorum."

Yoongi'nin sesi odayı doldurduğunda burunları sızladı çoğunun. Hoseok'un gözleri dolmuş, dudaklarını dişlemişti.

Yoongi o anı tekrar yaşıyor gibiydi. Jimin'e baktığında acı çektiğini en net o zaman görmüştü.

"Bir zamanlar korktuğumuz çöl; kan, ter ve göz yaşlarımızla denize dönüştü."

Jungkook'un dudakları arasından hıçkırık kaçmıştı. Ağlamamak için zorluyordu hepsi kendini. Jimin'in gireceği o kısmı korkuyla bekliyorlardı.

"Fakat bu mutlulukların arasındaki korku da ne? Hepimiz çok iyi biliyoruz ki, bu yer çöldü aslında.."

Jin karşısında duran aynadan kendini süzdü. Acınası görünüyordu. Yüzündeki izler ve çökmüş bedeni. Kim derdi ki, bu SeokJin diye.

Aynada gözleri Jungkook'a kaydığında bakışları çakıştı. O da kendisini süzüyordu aynada. Sandalyesi ve kendi. Hepsi için bir yüzleşme ânı gibiydi.

"Ağlamak istemiyorum."

Sıkıca kapattı gözlerini Yoongi. Duymak için bekliyordu onun sesini.

"Dinlenmek istemiyorum."

Jungkook tekrar hıçkırdığında elini ağzına bastırarak ağlamasını durdurmaya çalıştı. Jin eliyle yüzünü kapatarak yere çökmüştü.

Yoongi'nin çenesi titriyordu. Öyle çok özlemişti ki onu. Dayanamayarak gözyaşlarına izin verdi. Sesinde boğulacak gibiydi.

"Hayır, birazcık dinlenmeye ne dersin?"

Young Forever | BtsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin