2.Bölüm

69 6 3
                                    

-Umm...
Gözlerimi yavaşça açtım. Light'a sarılıyordum. Onun kolu da kafamın altındaydı. Uzaylı görmüş gibi Light'a bakıyordum. Sonra uyanıverdi.
-Um... günaydın prenses♥️
-Gü-naydın...
-Sanırım bana yaklaşıp uzun uzun bakmak hoşuna gidiyor.
-Dünden beri aynı şeyi asıl sen yapmıyor musun?
-Evet yapıyorum çünkü sana bakmak hoşuma gidiyor.
-Hmmm...
-Hadi kalkalım.
-Tamam ama bu sefer kahvaltıyı kurmana yardım edicem.
-Peki♥️
                        *********
Light üstüne bir t-shirt giydi ve mutfağa indik. Sofra hazırdı.
-BEFEFE!Ben hazırladım,çabuk olun sizi bekliyoruz!
Hemen Lightla sofraya oturduk.
-Bugün şöyle gezmek için biryere mi gitsek?
-Olur da biz de Türkiye'ye yeni geldik nereye gidebiliriz ki?
Ben bir kurtarıcı gibi;
-Ben biliyorum! Vialand'a gidelim.
-Vialand mı? Nasıl bir yer ki?
-Lunapark gibi ama tema park olarak geçiyor. Trenler falan efsane şeyler var.
-Yaaaa gidelim lütfen Ryuzaki...
-Bana uyar.
-İyi,gidelim ozaman!
                     *********
Sofrayı toparlayıp hemen üzerimizi değiştirip arabalara atladık. Bir arabada direksiyonda Light,yanında ben,arkada da Ryuzaki ve Misa vardı.
Diğer arabada direksiyonda Senpai,onun yanında Kübra,arkada da Matt ile Mello vardı. Ben Light için navigasyonu açtım. Sonra biraz eğlenelim diye arabaya CD taktım.
-Pardon,heheheh...İBRAHİM TATLISES NİYE VAR!?
Hemen "The world"ü açıp söylemeye başladım. Light bana bakıp gülüyor,ben ona gülerek şarkı söylüyordum. Arkada Misa ile Ryuzaki de sarılmış dışarıyı izliyorlardı. Bir ara Misanın kafa gitti ve çıldırmaya başladı...yani Ryuzaki ile el kadar arabada dans etmeye kalktı ve daha fazlası... Öyle böyle derken gelmiştik.
                        *********
-Evet, biletlerimizi aldığımıza göre girebiliriz.
Herkes şaşkın şekilde bakıyordu çünkü ilk karşımıza çıkan Nefes kesen (ters dönen hız treni) olmuştu.
-Matty buna binelim!
-Evet, önce nasıl yapıyoruz yağmur?
-Şurada bir gişe var oradan v.i.p bileklik almamız lazım. Sıra beklememek için.
Bileklikleri almıştık. Mello dayanamayıp Nefes kesen'e koşmaya başladı. Misa da aynı şekilde.
-Yağmur bizde binelim mi?
-Ben daha önce ona hiç binmedim ...şey...
Light elimden tutarak Nefes kesen'e koşturmaya başladı. Herkes binmişti.
-Bismillahirahmanirahim
-Hahaha...
-Ne oldu?
-Hiç, çok tatlısın ♥️
-...
Herkes aletten inmişti. Ben Light'ın kolundaydım,Kübra ile Senpai el ele tutuşuyorlardı,Misa mal mal çığlık atıyor Ryuzaki de ona bakıyordu,Mello'nun başı döndüğü için Matt'in üzerine düştü,insanlar bize tuhaf tuhaf bakmaya başladı.
-Sıradaki ne?
-Zincir.
-Zincir ne?
-Salıncaklara oturuyorsun ve platform yükselip dönüyor.
-Harika!
Hepimiz koşturmaya başladık.
-İşte burda!
Herkes yerlerine geçti. Bu kattan çok keyif almıştık. Şimdi en adrenalin dolu 3. kata iniyorduk.
-Şimdi?
-Viking.(Kayıkla yapay nehirden yükseğe çıkıp kayıyorsun.)
Sıra bize gelmişti.En önde ben,Light, Kübra,senpai vardı.Arkada Matt,Mello,Ryuzaki ve Misa vardı. Rampadan yukarı çıkarken;
-Umm...
-Korktun mu? Merak etme ben burdayım ♥️
Ve Light bana sarılmıştı. Hepimiz sırıl sıklam olmuştuk ama hemen kuruyabilirdi. Sonra kendimize yemek aldık. Yemekteyken;
-Burası müthişmiş!
-Öyledir...
-Sen hep bizi böyle gezdir Yağmur.
-Hahaha...
-Peki,sıradaki alet?
-Çılgın Nehir. (Yapay bir nehirde sağa ve sola dönen botla yolculuk yapma)
-Peki.
                       *********
Her alete binmiştik,bir 360 kalmıştı. (360° dönebilen alet)
-Beni buraya bindiremezsin Light.
-Buna benim de binebileceğimi sanmıyorum...
Misa,Matt ve Mello binmişlerdi. Biz de onları izliyorduk. Misa aletteyken gülüp çığlıklar atıyordu.İndiklerinde;
-Kendimi iyi hissetmiyorum...
Misa üzerime kusmuştu. NE KADAR GÜZEL. Light ilk gördüğü yerden bana Vialand yazan bir t-shirt aldı.
                     *********
Tema park dan çıkıp AVM'ye geçtik. Önümüze bir oyuncak dükkanı çıktı. Merak edip içeri girdik. Herkes ilgi alanlarına dağıldı. Ben raflara bakarken Light elinde kocaman bir peluş ayı ile geldi.
-!?
Light gülmeye başladı. Bende ona sarıldım. Herkes kapının önünde toplandı.
-Kahve içmeye gidelim mi?
-EVET!
                    *********
Kahveleri alıp oturmuştuk. Ryuzaki her zamanki gibi büssürü şeker attı. Matt de bir sigara yaktı.
-Nasıl buldunuz?
-Çok güzeldi.
-Eğlenceli geçti.
-Buna sevindim...
                   *********
Aynı sırayla arabalara binmiştik. Ben yine eğlenceli bir şarkı açayım derken bu sefer CD'de isyan çalmaya başladı. Hemen değiştirdim. Biz konuşana kadar eve varmıştık. Çok havamda ve enerjiktim.
-Karaoke yapalım mı?
-Olur.
-Uyar.
İlk ben çıktım ve "Unravel"i söyledim. Hepsi bana şaşkın şaşkın baktı. Sonra Misa çıktı ve;
-End Ayğğğğ...wil alweys lov yuğğ!
Kulağımız sağır olmuştu ama yine de alkışlaladık. Sonra Light çıktı ve "Alumina"yı söyledi. Ben ise onu hayran gözlerle izledim. Sıradaki Senpai olmuştu. Tarkandan "Şımarık"ı söyleyince herkes gülmekten öldü. Matt ve Mello söylemek istemedi. Kübra çıkıp "El'e Gün'e karşı"yı söyledi. O akşam çok eğlenceli geçmişti.
                 *********
Herkes erkenden odalarına girmişti. Çünkü herkes çok yorulmuştu. Ben ise salonda kulağımda kulaklık "Maps"i dinliyorum. Arkamdan biri bana birden sarılmıştı.
-Light?
Kulaklığı çıkardım.
-Burda tek başına ne yapıyorsun?
-Müzik dinliyorum.
-Sanırım bugün pek yorulmadın.
Light yanıma oturmuştu.
-...
-Beraber birşeyler izleyelim mi?
-Olur. Netflix'i açalım.
Netflix'i açar açmaz karşıma Death Note çıktı.
-Has...
Light'a doğru baktım ve o kafasını omzuma koymuş, uyuyakalmıştı.
-Allah'a şükür...
Televizyonu kapattım. Ve bende orda öyle uyudum.

Bugün de böyle bitmişti...

Neler oluyor? (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin