ÖLÜMLER VE EFSANE

131 3 3
                                    

Alaz gazeteleri incelemeye başladı. Bir şey fark etti gazetelerin üçünde de birbirine benzer 3 vaka vardı. Uykusunda ölenleri anlatan kısa bir makaleydi. Şans Alaz’dan yanaydı ki 1960 senesinde ölen Şenay Çınar’ın İstabul Eğitim ve Araştırma Hastanesinde öldüğünü söylüyordu. Alaz hemen evden çıkıp hastaneye gitti kendini dedektif olarak tanıtıp eski hastane kayıtlarına bakmak istediğini söyledi. Kırklı yaşlarda bir adam onu eski kayıtların olduğu bölüme götürdü. Alaz hastane kayıtları düzenli olduğundan Şenay Çınar’ın kayıtlarını hemen buldu.

Hastaneye geldiğinde hayatta olduğunu fakat uykuya daldığında öldüğünü okuyunca şaşırdı. Bilgilerinden çocuklarına ulaşmayı düşündü İstanbul’un Kasımpaşa ilçesinde yaşadıklarını gördü ve hemen Şenay Çınar dosyasını alıp Kasımpaşa’ya doğru harekete geçti.

Kasımpaşa’da ki yaşadıkları mahalleye gitti. Muhtara Şenay Çınar’ın çocuklarını sorduğunda muhtar Alaz'a Raci Çınar adında bir çocuğu olduğunu biliyorum diye cevap verdi. Alaz Raci Çınar'a nasıl ulaşabileceğini sordu. Muhtar Alaz'a;

-Neden arıyorsun Raci Çınar'ı? Diye sordu.

Alaz hiç bozuntuya vermeden;

-Ben bir dedektifim eski bir konu hakkında araştırma yapıyorum. Diye cevap verdi.

 Muhtar dedektif lafını duyunca Alaz'a Raci Çınar’ın bilgilerini vermeye ikna oldu. Alaz’a tedirgin bir bakış aktıktan sonra bir kağıda Raci Çınar’ın bilgilerini yazdı. Alaz kağıdı aldıktan sonra muhtara teşekkür edip oradan ayrıldı.

Alaz Raci Çınar’ın evine doğru harekete geçti evi Beşiktaş’taydı.

Alaz kapıya geldiğinde saat akşam 6 civarıydı kapıyı 55 yaşlarında biri açmıştı. Alaz hemen kendini tanıtıp birkaç soru sormak istediğini söyledi. Raci Çınar ne soracağını merak etmişti.

-Raci bey annenizin nasıl öldüğünü biliyorum tam olarak ne oldu anlatırmısınız?

Raci Çınar’ın korktuğu başına gelecekti başka insanlarda merak edip bu konuyu araştıracaklardı.

-Annem hakkında konuşmak istemiyorum başka bir sorunuz varmıydı?

Alaz tam konuşmaya yeltenecekken Raci Çınar kapıyı yüzüne kapattı. Alaz bağırarak;

-Ben bu olayı çözebilirim. Diye bağırmaya çağırmaya başladı. Rahatsız olan komşular kapılarına çıkıp ne oldu diye bakıyordu.

Raci bey daha fazla rezil olmamak için kapıyı açtı ve Alaz’ı içeri aldı.

-Ne öğrenmek istiyorsun? Her şeyi anlatacağım sonrada buradan gideceksin! Diye bağırdı.

Alaz bu durumdan memnun olduğu her halinden belli oluyordu kafasını sallamakla yetindi.

-Annenize tam olarak ne oldu?

Raci Çınar gözleri dolmuştu.

-Anneme ne oldu çok güzel bir soru. Benim annem eski bir efsanenin kurbanı oldu. “Karanlıktan Gelenler” efsanesinin bu eski bir efsanedir bunu bilen kişi sayısı az bu konuyu araştıranlar teker teker öldüler.

Alaz şaşkın şaşkın Raci beye baktı.

-Peki bu efsaneyi bana anlatırmısınız? Diye sordu.

Raci bey çaresiz bir şekilde kafasını salladı.

-Sana bildiklerimi anlatacağım. Karanlıktan gelenler efsanesi çok eski zamanlara dayanır bazıları “Karanlık Yüzler” der. Bu efsane insanların garip bir şekilde uykuya daldıklarında başka bir aleme gittiklerini anlatır. İnsanlar uyumaktan korkana dek. Vücut ile ruhun bir bağı vardır insan ruhundan ne kadar uzağa giderse bağ o kadar zayıflar ve o insan kaybolur. Uykuya daldığında artık o insan her şeyi görebilir. Cinlerle aynı alemdedir. Uzun siyah bir canavar, insanların ruhlarını yakalarsa o insan bir daha asla uyanamaz.

Alaz şaşkın bir ifadeyle Raci beyin yüzüne bakar ve;

-Peki o insanların özel bir yeteneğimi var? Diye sorar.

-Hayır o insanlar bu olayı araştırmaya başladıklarında ne olduysa oldu. Araştırmaları ne kadar ilerlerse o zaman uykularında seyahat edebiliyorlarmış. Benim annemden onlardan biriydi. Dedi.

-Raci bey annenizin araştırmalarını bana verebilirmisiniz?

-Alaz o insanlar öldü ne yapacaksın canına mı susadın?

Alaz Raci beye kararlı bir bakış attı ve;

-Raci bey bu konuyu öğrenmem gerek ben bir yazarım. Dedi.

Raci Çınar Alaz’ı karanlık bir odaya çağırdı. Bir sürü kitap çıkardı ve;

-Annemin tüm araştırmaları bunlardı. Dedi.

-Teşekkür ederim Raci bey ben artık gideyim verdiğim rahatsızlık için kusura bakmayın. Dedi.

Raci Çınar ağlamaklı bir şekilde Alaz’ı şöyle bir süzdü yazık oldu bakışıydı bu.

-Dikkat et kendine Alaz. Dedi ve Alaz’ı yolcu etti.

Alaz taşımakta güçlük çektiği tüm kitapları, gazeteleri alıp taksiye atladı ve otelin yolunu tuttu.

Karanlıktan GelenlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin