Bölüm 1:Vanilyalı Dondurma

189 12 3
                                    

Multimedya: Çiçek'in Dondurma Dükkanı.

''Meryem bu dondurmaları üçüncü masaya götür.''

Anneannemin bana seslenmesiyle kafamı telefondan kaldırıp dondurmaların olduğu tepsiyi elime aldım.Dükkanımız çok fazla büyük olmadığı için birkaç adım attığımda sipariş verilen masaya varmıştım bile.

''Buyrun efendim siparişiniz.Afiyet olsun.''diyerek başka isteklerinin olup olmadığını sordum ve istemediklerini söylediklerinde eski konumuma geri döndüm.Kasanın ordaki sandalyeye oturup sosyal medyada okul arkadaşlarımın tatil paylaşımlarında gezindim.Geçen ay biz de Marmaris'e gitmiştik ve çok güzel zaman geçirmiştik.Kuzenlerimle çok eğlenmiştik.Tabi güzel günlerin her zaman bir sonu vardır.Ve gerçek hayata geri döndüğümde de anneannemin dondurma dükkanında çalışmaya başladım.

Burası dedem ve anneannem emekli olduktan sonra evde boş boş oturmamak için açtıkları bir yerdi.Bu kadar fazla tutacağını tahmin etmedikleri için sadece ikisi başlamıştı bu işe.Daha sonra popülerleştikçe daha fazla insanı işe almaya başlamışlardı.Burayı açtıktan birkaç yıl sonra dedem vefat etmişti.Anneannem yas tutmamak için kendini iyice bu işe vermişti ve daha da gelişmişti.Şuan yaşadığımız yerdeki en iyi dondurmacılarından biriydik.

Anneannemin tekrar bana seslenmesiyle telefonumu kapayıp mutfağa geçtim. Bugün hafta içi olmasına rağmen oldukça kalabalıktı.
"Meryem kızım sen vanilyalı dondurmanın malzemelerini masaya çıkar."
Hemen işime odaklanıp dolaplara yöneldim.

"Aysel dondurma makinesini çalıştır."

Anneannem bir yandan çalışıp bir yandan bizlere görev veriyordu. Bu kadar çalışması beni üzüyor olsa bile buna karşı değildim. İhtiyacı vardı.

Bu benim ilk dondurma yapışım olduğu için heyecanlıydım. Daha önceleri sakar olduğumdan dolayı asla bu mutfağa girememiştim. Dün uzun uğraşlardan sonra anneannemi ikna etmiş ve şimdi dondurma yapmak için kollarımı sıyırmıştım.

"İlk dondurmamı Elif'in suratına yapıştırmak istiyordum ama o gelecek ve benim yaptığım dondurmayı yiyecek. Adalet mi şimdi bu?"

Anneannem ters bir bakış atıp önünde duran sütü masama koydu. İşte şimdi malzemeler tamamdı.

"Vukuat istemiyorum Meryem. Yoksa gelecek yıl tatile gidemezsin."
Tatil sözünü duyduktan sonra susup sadece onlara yardım ettim.

Elif benim en yakın arkadaşlarımdan biriydi ve bensiz gittiği yaz tatilinden bugün dönüyordu. Ne kadar ona kızmış olsam da özlemiştim.

Ben dondurmayla cebelleşirken müşteriler daha da artmıştı. Dışarıda şimdiden kuyruk oluşmaya başlamıştı.

Son olarak dondurmamı Aysel ablaya teslim edip garsonlara yardım etmek için mutfaktan çıktım. Bu işler bana göre değildi.Kırılan bardakları saymazsak garsonlukta iyi bir elemandım.

Dördüncü masadan kalkan müşterilere gülümseyip iyi günler diledim. Bu işlerin birinci kuralı güler yüzlü olmaktı.Masayı temizlemek için tezgahtan sarı bezi aldım. Küçük ama şirin dondurmacımızda bir tur atıp masanın başına geldim.

Tam o an da belime sarılan kollarla aniden duraksadım.
Kıkırmadama sesine bakılırsa çok eğleniyor gibi gözüküyordu. Çok özlediğim , suratında - beni yalnız bıraktığı için- dondurma patlatmak istediğim Elif olduğunu anlamak zor değildi.

"Sihirli günler periliçem."
Trip atıp atmamak konusunda kararsızdım ama dediği şeyden sonra gülmemem imkansızdı. Kollarını belimden çekip ona doğru döndüm.
İkimiz de deli gibi sırıtıyorduk.

Bugünün yorgunluğunu onun üzerine atarak kocaman sarıldım. "Sinirli günler demek istedin galiba. Yoksa hiç mutlu değilim."diyerek ondan ayrıldım.

"Ben geldim ama artık mutlu olmalısın. Beni gördüğüne sevinmedin mi yoksa?"dedi ve bir sandalye çekerek oturdu.

"Sen bensizken de mutluydun. Hatırlatayım."

"Ne trip attın be kardeşim. Biz de ekmeğimizin peşindeydik." dedi aniden içinden genç delikanlı çıkmıştı.

Yapmacık bir şekilde güldüm. Birbirimizle böyle konuşmayı özlemiştik.

"Sana çok güzel vanilyalı dondurma yaptım."
İnanmamış gibi baktı. Sanırım buna ben bile inanmamıştım. Çünkü sadece dondurmanın içine vanilya koymuştum.

"Buna inanmam gerektiğini sorgulamam gerek. Sorgularken yanlışlıkla filozof olma gibi bir ihtimalim var. Bence sen direk bana dondurmayı getir."

Elif ve benim en sevdiğimiz dondurma vanilyalıydı. Ne kadar dükkan bizim olsada asla diğer dondurmaları tatmaz sadece onu yerdik.

Emin adımlarla mutfağa doğru giderken "Parmaklarını yalayacaksın."dedim. Güldüğünü duyduğumda bende kahkahayı bastım.

Ben dondurmaları hazırlarken Aysel abla yanıma geldi.
"Meryem bu dondurmaları 2. masaya götür."

Elif'e hazırladığım dondurmayı tezgahın köşesine koydum. O biraz bekleyebilirdi. Yakınımda tepsi bulamadığım için üç kase vanilyalı dondurmayı elimde taşımak zorunda kaldım.

Masada oturanlardan ikisini tanıdığımı fark ettim.Sanırım bizim okuldanlardı.Ama diğerinin kim olduğunu bilmiyordum.Yüzü tanıdık gelmişti ama çıkaramamıştım.

Çocuğun bana nereden tanıdık geldiğini düşünürken ayaklarım birbirine dolandı ve dondurma masaya doğru,o hatırlamaya çalıştığım çocuğa doğru uçtu ve her yeri dondurma oldu.Yerde kırılan  tabak sesiyle herkes bize bakmaya başladı.Çocuk şok geçirmiş gibi hiçbir şey demedi ve sadece benim sonuna kadar açılmış gözlerime doğru baktı.

-son-

  Meryem Yiğit

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

  Meryem Yiğit

VANİLYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin