İtiraf

90 19 58
                                    

Bölüm şarkısı:
Kenan Doğulu-Tencere Kapak

Sen benim imkansızımsın, ulaşmak için herşeyimi verebileceğim gökyüzümsün sevgilim. Sen benim hayallerimin erkeğisin.

Balo günü...

Sadece birkaç saat kalmıştı baloya ve Ceyx çok heyecanlıydı. Kalbi o kadar hızlı atıyordu ki o güzel gözlere bakarak söylemek istedikleri aklına gelince. Daha önce hiç utanmadığı kadar utanıyordu sevdiği erkeği düşünürken.

Geçen her dakika belki de vazgeçmeliyim diye düşünüyordu genç prens. Vazgeçersem belki arkadaş olarak konuşabilirim, onu kaybetmem diye umut ediyordu genç ama Phaeton'un ona arkadaş gözüyle bakmasını istemiyordu Ceyx . Phaethon onu sevsin istiyordu.

Kapısını açan babasıyla bölündü düşünceleri. Lucifer yaklaşarak sinirlendirmek için saçlarını dağıttı oğlunun. Oğlundan bir tepki alamayınca endişeye kapıldı Lucifer, bir hafta öncesine kadar "Baba yaaa dokunma saçlarıma!" Diye ciyaklayan  oğlu şimdi sessizce yere bakıyordu.

Bir kaç dakika oğlunu inceledikten sonra yüzünde hafif bir gülümseme oluştu, oğlunun bu gerginliğinin nedenini anlamıştı. Ne de olsa Lucifer'da zamanında aşık olmuştu; dünyanın en muhteşem insanına.

"Ne olursa olsun sevdiğinden. vazgeçme. Aşık adama vazgeçmek yakışmaz!" Diyerek arkasında ağzı açık kalmış bir Ceyx bırakıp odadan çıktı.

Ceyx babasının farkında olmasının üstünde bıraktığı şaşkınlığı attıktan sonra karmakarışık olmuş saçlarını düzeltip salona annesi ve  babasının yanına indi, sakin olmaya çalışarak ama bir kişi hiç da sakin değildi...

İner inmez güçlü bir çığlığa maruz kaldı Ceyx , annesinin dengesiz tavırlarına alışmışmasına rağmen bazen şarırtıyordu bu tepkileri genç prensi. Lilith çığlık atarak oğluna doğru koşup sıkıca sarıldı. Babası oğlunun bir erkeğe aşık olduğunu söylemişti güzeller güzeli kadınına.

Hiç değiştirmez miydi bu kadını çektiği acılar, herşeye rağmen nasıl bu kadar çocuksu olabiliyordu?

Lilith küçük bir çocuk gibi oğlunun elinden tutup kızıl saçlarını uçuştumak için koşuyormuşçasına arabaya doğru koşmaya başladı. Arkasından gelen erkeğine koşarken uçuşan saçlarını ve tahrik eden vücudunu izleterek arabaya doğru koşuyordu oğluyla birlikte, olacaklardan habersiz. Haberi olsaydı belki de oğlundan gelmesini istemek gibi bir hata yapmazdı.

Arabaya bindiklerinde Ceyx kulaklıklarını takıp Teoman'ın Renkli Rüyalar Oteli adlı şarkısını açtı aklından kötü ihtimalleri kovmak için. İşe yaramakla da kalmayıp uykuya dalmasını sağlamıştı dinlediği şarkı.

Teoman'ın sesi hep huzur verirdi Ceyx'e.

Bir buçuk saat sonra...

Büyük ve görkemli balo salonunda yeni bir savaşa neden olacak olan aşktan habersiz; havada süzülüyormuş gibi görünen kadınların narinliğini ve her adımında halka korku salan adamların memnuniyetini izliyordu genç prens. Aralarında menfaatten başka hiçbir ilişkisi olamazdı kendini asil sanan soylularda. Onlar duygularıyla hareket etmezlerdi, onlar için sadece yücelik vardı. Her biri sadece yücelmeyi amaçlardı her adımlarında...

  Kendini halktan üstün gören, egodan oluşmuş soyluların içlerinde biri vardı ki bütün soylulardan çok daha asil. O çok farklıydı gerek görünüşüyle gerek tavırlarıyla. Işık Kralı'nın oğlu en soylu iki aileden biri olmasına rağmen samimi ve hoş tavırlarıyla her zaman ön plandaydı.

Karanlık Serseriler ( Gay )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin