Cennet.

225 28 8
                                    

JaeMin son mektubu okurken kalbini sildi. Bencil olmanın bir yoluydu. Daha önce RenJun’u ne kadar geri almak istediğini anlamamıştı.

Bir soru.

Birazcık ilgi.

Sadece bunlar, RenJun'u kurtarmak için gerekliydi.

Fakat JaeMin, bunun farkına varmamıştı.

O, bunun farkına vardı, fakat artık çok geçti.

JaeMin dışardaki siren sesleri duydu. Yüksek sesliydiler, ancak yalnızca kulaklarında söndürme sesi vardı.

RenJun'un bedeni kanlar ve çiçekler içinde dışarıya çıkarıldı. JaeMin soğuk zeminden kalktı. Pişmanlık hissi tüm bedenini ele geçirmişti.

JaeMin, RenJun'un evinden kaçtı. Dışardaki ambulans parlak mavi ışıklarla parlıyordu. RenJun'un bedeni bir çantanın içindeydi. JaeMin sevdiğinin ölü bedenine son bir bakış attı ve koşarak oradan uzaklaşmaya başladı. Arkasındaki doktorların çığlık seslerini duymazdan geldi.

Gözyaşlarının kontrolünü çoktan kaybetmişti.

RenJun ölmemişti. Hayır, hayır olamazdı. Bu yüzden JaeMin onun geri dönmesini bekledi.

Bir hafta bekledi, RenJun geri dönmedi.

Bir ay bekledi, RenJun geri dönmedi.

Bugün, tam RenJun'un 1ci ölüm yıldönümünde, köprüde duruyordu. Birlikteyken sürekli gittikleri köprüde. Onlar orada duruyordu ve yıldızları izleyerek hayatın ne anlamı olduğunu soruyorlardı. Birbirine yaklaşıp ısınacaklardı. RenJun başını JaeMin'in omzuna koyacaktı, JaeMin ise "seni seviyorum." diyecekti.

JaeMin, altındaki suya mektup ardından mektup atarken ağlıyordu. Son elveda mektubunu da öptü ve onu da attı. Suyun üzerinde rüzgâr yüzünden nasıl yüzdüklerini izliyordu. JaeMin bacaklarını korkulukların üzerine kaydırdı. Pozisyonunu aldı ve derin bir nefes aldı.

Rüzgâr yıkanmamış saçlarını dağıtıyordu. Gözyaşlarını sildi ve gülümsedi. Anılar aklında canlanıyordu. Gözlerini kapattı ve kendini biraz ileriye iterek ayaklarının altındaki zemin kaybolmadan son sözlerini söyledi.

"Cennette görüşürüz RenJun."

-SON-

Mektup|| RenMin [Çeviri]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin