16

695 52 22
                                    

(Ozan'dan )

Sabah sabah içimdeki büyük sıkıntıyla uyandım. Neden bilmiyordum ama içimde çok kötü bir his vardı.

Esneye esneye mutfakta kahvaltı hazırladığını düşündüğüm annemin yanına gittim. Annem kahvaltı hazırlamaya ara vermiş endişeyle televizyona bakıyordu.

Gözlerimi ovuşturup konuştum.
" Günaydın."
Annem çok sessiz bir şekilde "Günaydın..." Diye mırıldandıktan sonra aynı endişeli ifadeyle televizyona bakmaya devam etti. " Hayırdır anne ? Ne oldu ?"

Televizyona baktığımda haber kanalının açık olduğunu gördüm. Aynı zamanda annem konuşmaya başladı.
"Dün gece saat gece üçte fırtına çıkmış. Bir kız da sahildeymiş galiba . Gecenin o saatinde ne işi varsa orda..."
Annemin söyledikleriyle içimdeki kötü his daha da arttı. "Eee anne devam etsene!"

"İşte oğlum artık ne olduysa kız denize düşmüş , çırpınmış çırpınmış ama o fırtınada dalgalara engel olamamış galiba."

Annemin söylediği her kelimenin ardından kalp atışlarım daha da hızlanıyor ve içimdeki kötü his delicesine hızlanıyordu.

Hemen odama koşup montumu ve telefonumu aldım. Ayakkabılarımı da giyip , anneme haber vermeden hızlıca evden çıktım. Etraftaki hiçbir şeyi umursamadan hızlıca kayalıklarin oraya doğru koştum.

İçimden dua ediyordum.

Lütfen o olmasın...

Lütfen o olmasın...

Lütfen o olmasın...

Telefonuma ard arda gelen bildirim sesleri dikkatimi dağıtıyordu.  Fakat şu an durup asla mesajlara bakacak halde değildim.

*

Kayalıkların oraya geldiğimde birkaç insan oraya toplanmışlardı. Polis arabaları ve ne olduğunu bilmediğim bir çok araba daha vardı.

Belli bir yerden sonra giriş yasaktı. İnceleme yapılıyordu. Şeritlerle geçişi engellemişlerdi.

Fakat benim o şeridin ardına geçmem gerekiyordu.
Kimsenin oraya bakmadığı bir anda çaktırmadan şeridin altından geçtim.

Kulaklarıma tanıdık bir melodi geliyordu. Bu ses bilinç altımın oynadığı bir oyun muydu , ya da gerçekten bu şarkı çalıyor muydu hiçbir fikrim yoktu.

Etrafa bakmaya başladığımda iki kayanın arasından çıkan beyaz ışığı gördüm. Oraya doğru ilerlediğimde kayaların arasında sıkışmış telefonu gördüm.

Eğilerek yerden telefonu aldım. Şarkı sesi telefondan geliyordu.

"Bu akşam da aklımdasın..."

Kulaklarıma doluşan bu sesten sonda gözyaşlarıma engel olamadım.

Cebimden telefonumu çıkardım. Onu aramak hiç aklıma gelmemişti. Bu şarkıyı seven başka kişiler de olabilirdi değil mi?

Kendi telefonumun şifresini girdiğimde telefonuma gelen bildirimlerin WhatsApp'tan olduğunu gördüm.

Ondan olduğunu düşünerek büyük bir umutla  WhatsApp'a girdim.

Yanılmamıştım... Mesaj ondandı. Fakat dün gece saat üç buçuk civarı atılmıştı. Yani tam olayın olduğu saatte...

Mira : Hayatımdaki en büyük bilinmezliğin bir anda hayatımın anlamı olacağı hiç aklıma gelmezdi

Mira : uzun zaman kim olduğunu bilmeden seninle konuştum

Mira : çoğu zaman tersledim seni , hoş şeyler söylemedim

Mira : bunların hepsi için senden özür dilerim

Mira : hiç hak etmediğim bir değer verdin bana

Mira : bunun için çok teşekkür ederim.

Mira : hani demiştin ya

Mira : gördüğün an aşık olursun

Mira : seni görmeden bile aşık oldum

Mira : hayatıma girdiğin için de çok teşekkür ederim

Mira : seni seviyorum...

Mesajları okurken göz yaşlarıma hakim olamıyordum. O saatte uyanık olmadığım için de kendimi çok suçlu hissediyordum.

Bir umut ona mesaj attım. Sonuçta hâlâ elimdeki telefonun ona ait olup olmadığı kesin değildi.

Ozan : Mira

Ozan : iyisin değil mi ?

Ozan : lütfen iyi ol Mira

Ozan : lütfen...

Elimdeki telefondan herhangi bir kıpırdanma veya bildirim sesi gelmediğinden dolayı bir an içim rahatlar gibi olmuştu.

Fakat sonra telefonun mobil verisinin / internetinin kapalı olduğunu fark ettim.

Yutkunarak interneti açtım. Ard arda gelen dört bildirim sesini duyduğum sırada hâlâ içimden ' Lütfen o olmasın...' diye yalvarıyordum...

-
Bi sonraki bölüm final.

Bi' Dinlesene / TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin