Merhaba ben Min Seo 21 yaşındayım
bir nedenden dolayı 19 yaşındayken ailemle beraber Güney Kore'den Amerika'ya
gelmek zorunda kaldık.
Ama ben bugün tek başıma Kore'ye dönüyorum. Babaannemle kalıcağım uçak
20 dakika sonra kalkıcak bende havaalanında bekliyorum ....Birkaç saat sonra...
Uçaktan indim ve şuan babaannemin güzel
yemeklerinden yiyorum
6 yıl önce dedemi kaybettiğim için evde bir tek
Babaannemle ben varız .
Yarın hem hasret giderip hemde alışveriş yapma amacıyla çocukluk arkadaşım Soobin'le
Alışveriş merkezine gidicez.
Yemeğimi bitirip günün yorgunluğuyla kendimi uykunun kollarına bıraktım⭐️⭐️⭐️⭐️
Hazırlandım ve alışveriş merkezine yola çıktım (Yürüyerek gidiyor)
Soobin'le orada buluşacaktık.
Farklı yollardan gidiyordum daha kestirme olsun diye.Bir sokağa gelmiştim çok sessiz ve
dar bir sokaktı.Karşıdan iki tane adam bana doğru geliyordu."Pşşşt güzellik buralarda ne işin var"
Bana doğru geldikçe ben geri gidiyordum
Taki sırtım soğuk duvarla buluşana kadar
(her hikayenin olmassa olmazı jsjsjs)"Ne istiyorsunuz?!"
"Bilmem acaba ney"
Diyip cebinden çakı gibi birşey çıkardı.Ve bacağıma dayadı diğer adamda ellerimi kafamın üstünde tutup hareket etmemi engelliyordu"N-napıyorsunuz?!"
"Bekle ve gör"
Diyip bana dahada yaklaştı.Korkudan ağlamaya başlamıştım.Adam boynuma yöneldiğinde"L-lütfen b-beni bırakın ne isterseniz yaparım"
"Kapa çeneni"
Diyip bacağımdaki çakıyı dahada bastırdı.
O sırada arkadan bi ses geldi"Rahat bırakın kızı"
"Bırakmazsak nolur"
"Bu olur"
Diyip yumruğu geçirdi ikisinde bi güzel dövüp yanıma geldi"İyi misin"
Diye sordu sesi tanıdık geliyordu yüzünde maske vardı"İyiyim"
"Bacağın biraz kesilmiş.Hastaneye götürmemi ister misin?"
Bacağıma baktım kesilmiş kanıyordu
"Gerek yok ben kendim gidebilirim"
Diyip adım atmamla yere yapışmam bir oldu.
O halime gülerken ben yerde can çekişen solucan edasıyla kıvrılıyordum.Bir anda havalandığımı hissettim kucağına almıştı."N-napıyorsun"
"Şuan yürüyebilceğini mi sanıyorsun?"
Doğru söylüyordu yürüyemezdim canım çok acıyordu gerçekten hasteneye gitmem gerekiyordu.
"Teşekkür ederim"
"Ne için"
"Beni kurtardığın ve yardım ettiğin için"
Sadece gülümsemişti gülümsediğini kısılan gözlerinden anlamıştım.
Bir arabaya bindik siyah bi minibüstü.
Arabayı bir şoför kullanıyordu.Arka koltuğa geçince maskesin çıkardı. Bende ağzım açık ona bakıyordum"S-sen"
"Evet ben BTS grubunun olmazsa olmazı grubun maknea si dünyaca seksi seçilmiş acayip tatlı olan Jeon Jungkook'um sen?"
Ben bir süre daha ağzım açık baktıktan sonra cevap verme zahmetine girdim
"Min Seo"
Şöför "Jungkook bey nereye gidiyoruz"
"Hastaneye"
"Peki"
Ben hala Jungkook'a hayran hayran bakıyordum.
"Ne o çok mu yakışıklıyım"
Utanmıştım kafamı eğince bacağım aklıma geldi hala kanıyordu
"Jungkook bacağım hala çok kanıyor"
"Bekle"
Kafasındaki bandanayı çıkarıp bacağıma sardı
kan durmamıştı ama en azından hastaneye kadar biraz tutardı........
Hastanedeydik bacağımı sarıyorlardı.
Bir anda Jungkook'un telefonu çaldı bende baktım Rapmon hyung yazıyordu açtı Jungkook yakınımda olduğundan konuşmayı duyabiliyordum"Jungkook nerede kaldın"
"Hyung hastanedeyim"
"Jungkook iyimizin Noldu!!?"
"Yok ben iyiyim bi arkadaşım"
"Tamam bekle geliyoruz"
⭐️⭐️⭐️⭐️
Merhabaaa ben yazar (valla mı sjjssjs)
Bu benim yazdığım ilk kitabım ben güzel bi bölüm olduğunu düşünüyorum
Vote atmayı unutmayın sizi seviyorum ❤️❤️❤️