Palyaço | Texting [bxb]

P9

Akel'in Ağzından

Elimdeki balonlarla bana bakan çocuklara gülümseyerek el salladım. Sarışın kız çocuğu da kocaman gülümseyerek bana el salladı, hızla göz kırparak ilerlemeye devam ettim.

"Fotoğraf çekinebilir miyiz?" diyerek birden yanımda beliren çocukla yerimle sıçrarken başımı eğerek ona baktım.

Gülümseyerek, "Neden olmasın?" dememle sevinçle telefonu bana verdi.

Eğilerek aynu boya gelirken birkaç tane selfie çekerek telefonu geri verdim. Çocuk birden kafamdaki yeşil peruğu alıp kendi kafasına geçirdi. "Benim olsun mu?" derken gözleri heyecanla parlıyordu.

"Oğlum, bırakır mısın olur mu öyle şey?" diyerek kendini kızmamak için zorla tutan kadına bakarak gülümsedim.

"Sorun yok kalsın." derken ayaklandım. "Senin olabilir." Çocuk sevinçle yerinse zıplarken annesi teşekkür ederek yanımdan ayrıldılar.

Düşmek üzere olan kırmızı burnumu düzeltirken yürümeye devam ettim. İleride gördüğüm kişiyle donup kaldım. Kalbim neredeyse ağzımda atarken bütün vücudumu ateş basmıştı.

Terleyen elimdeki balonları diğer elime alırken, gözlerimi üzerine dikmiş sağına soluna bakmadan direkt ilerleyen Tibet'i süzerken göz göze geldik.

Kalbim sanki durmuş gibi nefesim kesilirken Tibet kaşlarını çatarak daha dikkatli bakmaya başladı.

Sertçe yutkunurken kendime engel olamadan gözlerimi kaçırırken kırmızı burnum birden önüme düştü.

Düşmesini umursamadım ve kafamı eğerek hızla yanından geçtim. Aklımı başımdan alan kokusu ciğerlerime dolarken derin bir nefes aldım.

"Akel!" diye bağıran tanıdık sesle adımlarım olduğum yere çakılırken titreyen ellerimle kalakaldım.

Omzumun üzerinden arkama bakmamla bana doğru gelen Tibet'i görmemle önüme döndüm ve neredeyse koşar adımlarla çıkışa doğru ilerledim.

•••

Tibet ne yapıyorsun? Öldü çocuk.