11•J~'M'

2.4K 9 5
                                    

B×B~ jimin ~mark

Bölüm çok çok ve çok az (m) içerikli olabilir. Bir süre b×b devam edecek.

Bölüm şarkısı (NCT 127- regular)
***

Uzattığı kahveyi alıp gülümsedim. Yağmurdan kaçarak onun evine gelmiştik. Neden geldiğim hakkında bir fikrim yoktu. Borcunu ödemek istedi. Geldim.

"Sormadım ama kahveyi sever misin jimin?

Dudaklarımda ki kahve damlalarını dilimle yalamaya başladım. Gözlerini kırpmadan beni izliyordu. Ya çok tahrik oldu ya da şaşırdı. Kaşlarımı kaldırıp yüzünü izledim.

Kesik bir nefes alıp kahvesini hızla yuttu. Yaptığı ile gözlerim büyürken o hiç istifini bozmamıştı. Uzun bir 'oh' çekip gülümsedi.

Evi ona göre büyüktü. Gözlüklerimi ileri itip etrafı çok hızlı süzüp ona baktım. Gözlerini ayırmadan beni izliyor, bir yandan da sıcak kahvesini üflemeden içiyordu. Sessiz ortamı bozmamak adına sustum ve onu izledim. Gergin görünüyordu. Üstündeki sarı kazağı parmakları arasına alıp 'sıcak bastığını' anlatan bir şekilde aşağı yukarı sallıyordu.

Gözlerinin içine bakarak gülümsedim. Hızla ayağa kalkıp elinde ki bardağı aramızda duran küçük sehpaya koyup odanın kapısına hızla ilerledi. Bir anda durup yüzüme baktı.

"İıı... Şey ben lavoboya gidiyorum. Sen rahat olabilirsin hemen geleceğim.

Gitti. Arkasına bakmadan. Koştuğu çıkan seslerden belliydi. Garipti, bunun sebebi açıktı. Olmayacak birşeydi. Elimde ki kahveden bir yudum daha alıp sehpaya bıraktım. Fazlası zarardı her zaman.

Arkama yaslanırken içeri girdi. Üstünü değiştirmişti.  Çenemin altına aldığım elimi serbet bırakıp işaret parmağımı dudaklarımın üstünde dolaştırdım bir tur.

- Hava bu tişört için soğuk değil mi Mark?

Gözlerim tişörtün altında kabarmış olan göğüs uçlarınıda takılıydı. Seslice yutkunup üstüme doğru geldi. Hafifçe eğilip gözlerimin içine baktı. Parlıyordu onun gözleri. Elleri açık bacaklarımı kapattı. Tekrar dikleşip biraz daha yaklaştı. Bu kez kucağıma oturdu.

" Sen ısıtmaya ne dersin jimin?

Güldüm. Nedensizce. Sadece izledi. Duygudan uzak güldüm. Ne alay edercesine nede sıcak bir gülümsemeydi bu. O da bunun farkındaydı. Beni uzun zamandır tanıyordu. Beni izlediğini benimle ilgili öğrendiği herşeyden haberim vardı. Sadece o biraz saftı.

- İsterim, istemesine ama pişman olacağın şeyler yapma Mark.

Dudaklarını birbirine bastırdı. Kaşları yukarı kalkarken mırıltılar çıktı ağzından. Kollarını boynuma dolayıp, başını önüne eğdi. Kendi seçeceği ile ona öyle davranacaktım. Bu ona bağlıydı.

"Eğer vazgeçersem pişman olurum.

Başını boynuma gömdü. Bir süre susup nefesini boynuma bıraktı. Dudakları tenimi okşamaya başladığında kulağıma doğru fısıldadı.

"Sana herşeyi sevdireceğim jimin. İstesen de istemesen de. Beni seveceksin.

~~~

16.03.2019
|gece mavisi|

Love & HateHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin