Dondurma

715 35 0
                                    

&&&

Bölüm parçası Pink-So What. Multimedyada var. ^_^

"Katır, at ile eşeğin çiftleşmesi sonucu meydana gelir." Tabi ben durur muyum? Hayır tabiki.

"Hocam! Deveyle kuş çifleşirse de deve kuşu mu olur?" Zeka fışkıriy anam! Dersi kaynatmak benim işim.

"Arkadaş bir soru sordu hocam. Açıklayın." Hoca da benim hallerime alıştığı için derse kaldığı yerden devam etmeye çalıştı ama nafile. Bi kere sınıf konuşmaya başlayınca susturabilene helal olsun.

"Açıklama isteriz! Açıklama isteriz!"

"Hadi ateistler bunu da açıklayın." Bora da bunu deyince havada high five yaptık. Valla Bora salak camış falan ama sefyom la ben bunu.

"Esin! Dışarı!" Hoca bunu deyince daha bi uyuz oldum hocaya. Tamam güzel falansın da işin anca hayvanlar zaten. Madem bu kadar uzmansın Yaban TV'ye çıkaralım seni. Ya da git belgesel falan çek. Mesela Bora'nın şehir yaşamını anlat. De ki "Ormandan kaçan yaban domuzu çitleri aşarak şehre girdi!" Her neyse yea salla. Tabi sınıfa üzgün suratla bakmamla herkes hocayı yuhlamaya başladı. Abov o sesler ne öyle la. Yavru köpek bakışlarımı da hocaya atınca kanmadı tabi.Yavru köpek bakışımı pitbull hırlamasıyla değiştirdim. Tabi hocaya bakmadan. Ağır çekimde sıramdan kalkarak sınıf kapısına yürüdüm.

"Hakkınızı helal edin gençler. Beni sakın unutmayın. Çünkü ben sizi asla unutmayacağım. Neyse çok uzattım bayy. Hah. Son olarak kuul olmayın kul olun camiye gidin kafirler. Saygılar hocam." Sınıftan çıkıp kapıyı kapatırken hoca önündeki kitaba bakarken, cocumuyo yapıp sınıfı terk ettim. Tabi bizim mallar da güldü. Yapmasam içimde kalırdı. Bahçeye çıkınca da gölgede bir bank bulup kuruldum. Valla bu hoca mal ya. Aklı sıra beni dışarı atarak cezalandırmış oluyo. Neyse ne. Uykum var benim.

__

"Bu son. Uçak uçuran zenciye ne denir?"

"Ay, yeter! Kafa dinlemeye geldik buraya bir dakika susmadın Bora ha!" Kafa dinlemeye sahile geliyoruz.bizim tayfayla, çocuk susmuyor. Bizim tayfa derken; Ben, Bora, Melis, Buğra, Doruk ve son olarak Buse.

"Tamam bak. Bu son, söz." Kendimi düşünme moduna aldım.

"Peki Bora. Ne denir?"

"Pilot denir. Irkçı pislik! Irkçı!"

"Sus lan! Ne bağırıyon?! Irkçı mıyım ben gerizekalı?!" Salak ya. Bora'nın böğürmesiyle yanımızdan geçenlerin ölümcül bakışlarına maruz kaldım. Bankta oturmuş, simit yiyen oldukça yaşlı bir teyze;

"Cık cık cık. Yeni nesil çok değişti çok."

"Ya teyze, sen çok biliyon sanki ırkçıyı mırkçıyı."

"A-ah. Terbiyesiz. Sizden çok şey biliyoruz biz. Asıl cahiller sizsiniz."

"Ya bi yürü git teyze ya. Cahil diyen mi oldu sana? Simidini ye sen hadi. Bizi takma. Son yıllarının tadını çıkar." Teyzenin dediklerini es geçerek bizimkilere dönüyorum. Gülüyorlar. Hadi insan gibi gülseler neyse. Bir an kendimi hayvanat bahçesini ziyarete gelmiş küçük velet sandım. Ay gülüşünü yediğim. Tabiki de bunu Buğra'ya demedim. Onun tatlı, seksi, çekici bir gülüşü yok tamam mı?

Sen onu külahıma anlat.

Külah dedin de canım dondurma çekti be iç ses. Her neyse. Yardıma ihtiyacım var iç ses. Gün intikam günü. Biraz daha yürüdükten sonra 3 cıbılın bizimkileri kestiğini gördüm. Hop. Orda durcan liseli! Yuh! Sil salyanı, pislik. Bora hafif ıslık çalarak,

Yeni ÇocukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin