~16~

79 14 40
                                    

LÜTFEN oylayın💜💙
Geç geldiği için ÜZGÜNÜM
Okunmam 1000'e doğru gidiyor. Bu gerçekten bana göre çok güzel, okuyan ve oylayanlara tişikkir ederim.

-----Jimin'in Ağzından-----
Annemler gideli bir buçuk saat olmuştu. Mi Young'a baktığımda telefonla ilgileniyordu. Ama gözleri 'uyku' diye bağrıyordu resmen. Ayağa kalkarak telefonumu ön cebime koyup merdivenleri çıktım. Odama girip telefonu yatağa bssket attım ve hüsran,telefonum yerle buluştu. Dolabımın kapağını açıp giyeceklerimi seçtim. Young ile annem mutfaktayken Babam kafamı şişirmişti. Yok neymiş 'Young kızımla sen çok yakışıyosun iyi seçim yapmışsın. Çok terbiyeli kız.Hem en azından Young Kızım tek gecelik saçmalığından daha iyidir.' ya da 'Şu bar işinide bırak gel şirketimizde çalış. Mi Young kızım da isterse senin asistanın olur'

Ben ve şirkette çalışmak...
Hadi şirkette çalışmaya başladım. Asla Youngu asistanım yapmam ne anlar ki bu işlerden. Aslında bakarsan ben de hiç bir sikim anlamam bu işlerden.

Ben bunları düşünürken, odanın kapısı açılıp içeri yavaşça bir Young girdi. Etrafı kısa bir süre süzüp gözleri ben de takıllı kaldı. Çok boş bakıyodu yani donmuş bir şekilde bir şey yapamıyordu. Gözleri gözlerimden kaslarıma inince yutkunduğunu görmüştüm. Alt dudağına işkence eder gibi ısırıyordu. Beynim ve kalbim sorgusuzca 'Git sen işkence et o dudaklara' diyodu. Kafamı sağ sola sallayıp düşünceleri attım. Elimde giymek için aldığım t-shirtü yatağa attım

-Çok mu hoşuna gitti?? Yakından görmek istersen yanına gelebilirim...

Bunu demem ile daha da mümkünmüş gibi kızardı. Yanakları kırmızı ile pembenin tonunda çok güzel ve tatlı duruyordu. Beynim az önce düşündüklerimi tekrarladıği için hayır demicektim. Yavaş adımlarla ona yaklaşarak kapı ile arama aldım.

-Noldu yemek yerken böyle değildin. Hiç utanmıyordun. Zamanı gelince demeler falan. Seni bilmem ama benim için tam zamanı Sevgilim...

Eğilip o dişleyerek eziyet ettiği dudaklarına ben de eziyet etmeye başladım. Alt dudağını dudaklarımın arasına alarak güzel bir şekilde emdim. Ama bana karşılık vermiyordu. Dudaklarımı çekmeden gözlerimi açıp gözlerine baktım. Gözleri kapalıydı sanki bu hoşuna gidiyordu bana karşılık vermediği için alt dudağını ısırdım. Isırmam ile odaya küçük bir inleme bıraktı. Bu gerçekten çok hoşuma gitti. İnlemesine rağmen karşılık vermiyordu. Öncekinden daha da sert ısırarak boğuk inlemesine sebep oldum. Bunun sonunda karşılık vermeye başlamıştı. Düşüncelerimi tekrar aklıma sokup dudaklarına işkence etmeye başladım. Dudaklarının tadı bi şekeri anımsatıyodu. Ve ben bu şekeri hep tatmak istiyorum.

*****
-----Mi Young'un Ağzından-----

Sabah uyandığımda hâlâ Jiminlerin evindeydim. O an aklıma geldikçe nedensizce utanıyorum. Daha önce öpüşmemize rağmen bu daha farklıydı sanki tutkuyla özemle öpüyodu. Herneyse daha çok düşünmek istemiyorum bunu.

Bana ayırılan oda daki banyoya girerek rutin işlerimi haledip çıktım. Oda gerçekten çok sessizdi dışarıda ise kuş sesleri geliyordu. Bu seslere karın guruldamam da dahil olmuştu. Gerçekten açım ama Jimin odasında değilde aşağıda ise...

Merdivenlerden yavaş yavaş inip etrafa baktım. Odasınsaydı büyük bi ihtimal. Bu rahatlıkla mutfağa gidip kendime yemek hazırladım.

Kendime yemek hazırlarken dün odasında ki olay geldi aklıma.

Öpüşmemizden sonra. Jimin benden ayrılıp yatağına ilerleyip yatakta duran t-shirt bi çırpıda giydi.Giydikten sonra 'Neden geldin?? Yoksa benle mi uyumak istiyorsun.... Aslında bakarsan hayır dem-'
'H-hayır sadece nerde yatıcam diye sorcaktım' bunu demem ile yatıcağım odayı tarif etti. Hemen odasından çıkıp kendi odama gittim cidden ama cidden utanıyordum.

Düşündüklerimi kafamı sağa sola sallayarak attım. Ama tekrar aklıma sokan Jimin'in konuşması oldu. Elimdeki bıçağı yavaşça bırakıp sese odaklandım.

-Günaydın Young

-G-günaydın Jimin

Jimin yanıma gelip tezgaha kalçasını yaslayarak konuşmaya başladı.

-Annemler yarına kadar gelmiceklermiş.

-Tamam. Yani??

-Yani... sen ne kadar açsan ben de o kadar açım... Ve yemek yapmayı bilmiyorum. Dün akşamdan bildiğim üzere yemek yapmayı biliyorsun. Kendine yaparken bana da yapar mısın?? dedi ensesini kaşırken

Yaramazlık yapmış küçük çocuklar gibiydi. Ama internetten bakarak yapabilir. Hiç kendimi yoramazdım onun için....

Ama bana böyle masumca baktıkça zor oluyordu... Herneyse
yapmicam.

Yapmicam...

Yapmicam...

-Ee bana da yapıcak mısın?!

-Yapıcam...

Bir dakka!! Ahh... Düşündüklerim farklı söylediklerim farklı. Beynim bana oyun oynuyo. O masum yüzü yüzünden hep bu.

- Yemek hazır olunca beni çağırırsın ben odamdayım.

Jimin gittikten sonra yemeğe kaldığım yerden devam ettim. Son tabağıda masaya koyup Jimin'in odasının yolunu tuttum.

*****

Son yıkadığım tabağıda makinaya koyup oturma odasına geçtim. Jimin koltukta otururken yanına oturdum. Birazcık onu tanımalıydım.

- Bu barı açmayı nasıl düşündün  ya da hergün başka kızı inletmeyi ??

Jimin telefonunda olan gözlerini benimle buluşturup konuşmaya başladı.

-Sana NE!!

Merak eden yüzüm cevabı yüzünden yavaş yavaş çökmüştü. Ondan 'nasıl kaba olunur' diye ders alıcaktım gerçekten.

-Hadi ama zaten annenlerin işi uzamış. Şu sevgililik işinde de birbirimizi tanımak lazım. Sen de soru sorarsın hem.

Hevesle sorduğumda Jimin'in bıkkın nefes sesi kuklarıma ilişmişti. Çok bir şey istemiyorum karşılıklı soru-cevap yapalım o kadar.

-Cevaplamazsam evine gitmicek misin??

Kafamı hayır anlamında sağ sola salladım.

- Aishh!! Gerçekten başıma musalat olmuş bi bela gibisin.

Belâ...

Jimin'in ağzından duyunca sanki daha önce bana demiş gibiydi.

-Herneyse başlıyor muyuz??

-Başlıyoruz başımın belası,başlıyoruz.

Hevesle Jimin'in yanına daha çok sokuldum. Çünkü soracağım perpect sorular vardı.

 Çünkü soracağım perpect sorular vardı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
İyi okumalar.
Geç geldiği için özür dilerim.
Kısa da olmuş olabilir. Üzgünüm...
Şu küçük vote ye basabilir misin??
Basanlara tişikkir ederim💙💜
Okuyupta basmayanlarada tişikkir ederim. 💙💜
En azından kitabımı okumuşsunuz.

Let Me Life *p•jimin*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin