Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
・・・・・・・・・・☆・・・・・・・・・・
Yanıyordum. Siktir, vücudum alev almış gibiydi. Jungkook'un teninin üzerimdeki hissi, kalp atışlarımızla senkronize olmuş nefeslerimiz... Parmak uçlarını yavaşca üzerimde gezdirirken eziyet etmekten zevk alıyor gibi görünüyordu. Yumuşacık dudaklarıyla boynuma öpücük bırakırken tenim diken diken olmuştu. Kendimi onun hareketlerine kaptırırken parmaklarımı saçına daldırdım.
Yirmi dakika öncesini düşündüm. Evin yakınındaki parkta oturmuş ellerimiz birbirine dolanmış bulutları sayıyorduk. On dakika sonrası belimin mutfak duvarına bastırılması ve ardından gelen ateşli öpücükle tezgaha oturtturulmam. Böylesi masum bir öğlenin şiddetle ve hızlı bir şekilde değişmesi komikti. Taktığımdan falan değil, halimden gayet memnundum.
"Jungkook." şehvetli bir şekilde ismi dilimden yuvarlanıp gitti. Parmak uçlarımda hissettiğim titreme, ağzımdan çıkan bu inlemenin onun ne kadar hoşuna gittiğinin göstergesiydi.
"Evet, sevgilim ?" Jungkook kulağıma fısıldadı. Konuşabilmek için yeterli nefesi almama yardım etmek amacıyla hareketlerini birazcık yavaşlattı. Boynum ve omzum arasındaki noktayı ısırırken bir yandan da elleri tişörtümün altında geziniyordu. Güçlükle soludum.
"İyi hissettiriyor." saçını hafifçe çekerken nefesimi verdim. Jungkook kafasını kaldırıp gözlerimin içine baktığında bekleyemeyecek gibi hissediyordum. Karanlık gözleriyle kararlı bir şekilde süzdü beni. Karnımda oluşan çalkalanma kelebek saçmalıklarıyla ifade edilemezdi.
Sırıttı. "Öyle mi ?" dudaklarını benimkilerle buluşturdu. "Bilemiyorum."
Sesinin tonu bildiğini ve sataşmaya çalıştığını belli ediyordu ve bu beni içten içe öldürüyordu. Tabi ki biliyordu. Boynumu öperken vücudumun sabırsız bir şekilde titremesini ve tüm nefes kesintilerimi hissedebiliyordu.
Beni üstüne doğru çekiştirdikten sonra elleri yavaşça tişörtümün ucunu kavrayıp belimi ve sırtımı bir anlığına ürpertici bir soğukla buluşturdu. Ama hemen sonrasında elleriyle sırtımı okşadığında Jungkook'tan yayılan ateş ikimizi de ısıtmak için yeterli gibi görünüyordu.
Jungkook yavaşça tişörtümü çıkarırken ona yardımcı oldum. Kumaşın yumuşak dokusu vücudumdan ayrılırken titredim. Ben de onunkini büyük bir iştahla çıkardıktan sonra odanın bir köşesine fırlattım. Gözlerim karın kaslarına takıldığında Jungkook hafif bir şekilde kıkırdadı ve ardından burnuma hafif bir öpücük kondurdu. Parmaklarım karnından v çizgisine doğru ilerlerken dudaklarım da onun izini sürdü. Jungkook hafifçe inledi ve beni tekrar öpmeye başladı.
"Bunda iyisin." öpücüklerinin arasında konuştu. Gülümsedim. Jungkook da bunu hissetmişti.
"Hmm... Sadece dokunuyorum." hafifçe güldüm. Elimin birisini boynuna çıkarırken diğerini kaslarına götürdüm. Ardından parmaklarımı yavaşça pantalonun düğmesine doğru yürüttüm. Jungkook ellerimi tuttu ve beni durdurdu. Dudaklarımı büzerek ona baktım.
