Gün boyu mısır tarlalarının ortasında ki ferah yazlık evimize iki-üç günlüğüne gelen kuzenlerimle oynadıktan sonra arka bahçemizdeki hamakta pinekliyordum. Sıcak bir gündü ve güneş yüzümü yakıyordu. Elimi yüzüme siper ettim. Tembelce içime çektiğim hava aynı yavaşlıkla ciğerlerimi terk etmişti. Havadaki hafif esintili meltem ışıldayan mısır tarlalarının kokusunu burnuma getiriyordu."Nerede bu 3 küçük aptal?" Bugün, daha doğrusu bu gece küçük kuzenlerim Hyeri, Joonyoul ve Baekho gidiyorlardı. Eminim ki gitmeden önce bana güzel bir eşek şakası yapmanın planını kuruyorlardır. "Kesin odamı kurcalıyorlar." Oflayarak hamaktan kalktım. Batmak üzere olan güneş resmen vücudumdaki tüm enerjiyi emmişti.
İki katlı mavi-gri evimize doğru ilerlerken, bulunduğumuz ıssız yerdeki bizimle beraber tek ev olan kırmızı eve karşıdan bir göz attım. Orada bu mısır tarlalarının sahibi yaşıyordu. Birde onun ateşli oğlu.
Çocuğu göremediğim için biraz üzülmüştüm. Mutfak kapısından içeri girdim ve merdivenleri hızlıca çıktım. Odamın önüne geldiğimde çoktan kıkırdama sesleri duymaya başlamıştım bile. İşte başlıyoruz.
"Sizi bastım! Eller havaya donlar aşağı!"
"Hey! Altımda iç çamaşırım yok!"
Gözlerimi devirdim. "Sen indirme o zaman küçük aptal." Baekho dudak büzmüştü. "Sadece giymeyi unutmuşum."
Onu es geçip yatağımın üstüne yüzü koyun uzanmış laptobumu kurcalayan iki küçük aptalı çekiştirip aşağı düşürdüm. "Siz iki geri zekâlı benim laptobumda ne yapıyorsunuz?"
Joonyoul ve Hyeri ilk önce birbirlerine baktılar. Sonra aynı anda sağ bacağımdan çekip beni yere iki seksen uzattıktan sonra koşarak odamdan çıkmışlardı. Bunu yaparken kahkaha atmış olmaları sinirlerimi zıplatmıştı. "Sizi âdi piçler."
Kalkıp yatağımın üzerindeki laptobu aldım. Sadece arama motorunda 'Kim Hyeri' yazıyordu. Altında ise 'bu arama ile ilgili sonuç bulunamadı.' Cidden, arama motoruna kendi adını yazarak ne amaçlıyordu bu kız? Bu çok tuhaf ve aptalca.
Laptobu kapatıp çalışma masamın üzerine bıraktım. O esnada odama annem girmişti. "Kuzenlerin bugün gidiyor, kalkta eşyalarını toparlamama yardım et."
"O üç küçük şeytanın eşyalarından banane?"
Bir süre kızgın bakışlarıyla beni izledikten sonra devam etti, "Bir kerede bir işime yaramayı denesen?"
"Beni babamla bir işinize yarayayım diye yapmış olamazsınız. "
"Salak." Diye gülmüştü dişlerinin arasından. "Çocuk başka ne için yapılır?"
"Aşk meyvesine de ne oldu, ha?"
"O sadece bir uydurma tatlım. Şimdi benimle valiz doldurmaya geliyorsun."
"Offf."
*****
Bavulları bagaja yerleştirdikten sonra bahçede ki salıncakta sallanan üçlünün yanına gittim. "Sizin gitme vaktiniz geldi."
"Jichu-ssi çok kabasın." Aegyolu bir şekilde konuşması midemi bulandırmıştı. "Bana noona diyeceksin seni aptal."
Joonyoul söylediğime dil çıkarırken sarı mısır tarlasının otları arasında birisini gördüm. Kahverengi, dalgalı saçları ve esmer bir teni vardı. Uzun boylu sayılırdı. Onu daha fazla incelemek istemedim (eh, tanışık olmadığınız bir erkeği incelemek utanç verici sayılırdı.) Ve arkamı döndüm.
O esnada annem arabanın kornasına basarak salıncaktaki üç küçük şeytanın dikkatini çekti. Bağırarak arabaya koşmuşlardı.
********
Aynanın önünde yüzümdeki makyajı çıkardıktan sonra yatağıma oturdum ve laptobumu kucağıma aldım. Canım sıkılıyordu.
Daha sonra aklıma Hyeri'nin yaptığı aptalca davranışı geldi. Bende biraz aptalca davransam pek sorun olmazdı. En azından can sıkıntım giderdi. Arama motorunu açtım.
Kim Jisoo |
Görmeyi beklediğim şey boş bir sayfaydı. Ama onun yerine karşıma benim adıma açılmış bir blog sayfa çıkmıştı. Benim gün içinde yaptığım çoğu şeyi fotoğraflayarak paylaşan bir blog sayfa.
********Uzun zamandır yazmak istediğim bir kurguydu, beğenirsiniz umarım~
not28/01/2021: bu fici uzuuun zaman önce final yaptıktan sonra yayımdan kaldırmıştım nedeni ise kitapta mal gibi idolümü aşırı bitch bir karaktere koymam. Aslında ilk başlarda sorun yoktu fakat okunma sayısı artınca bazı okuyucular kurguyu -tuhaf bir şekilde- ciddiye alıp idolüme sövmeye başladı, eh ben de rahatsız olup yayımdan kaldırdım tabii. Şimdi ise kurgunun formatını tamamen değiştirerek yeniden yayımlıyorum. Kurgu öncesinde 10 bölümlük dark bir kurguydu fakat şuan aklımda 20 bölümlük bir text fici yayınlamak var. İlk iki bölüm hariç diğer düz yazı bolumlerinide silip texte çevireceğim ve öyle yayımlayacağım. O yüzden kurgudaki bir-iki sene önceki yorumları okurken wtf ne alaka falan olabilirsiniz, o yüzden aldırmayın<3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
blog » vsoo ✓
Fanfiction[vsoo&yandere¡AU.] bir gece, kuzenlerime uyarak internette kendi adımı aratmıştım. görmeyi beklediğim tek şey üzerinde 'bu aramayla ilgili sonuç bulunamadı' yazılı boş bir sayfaydı. ancak, benim adıma açılmış bir blog sayfayla karşılaşmıştım. blog s...