Soğuk Çocuk

26 2 0
                                    

* Sıcak bir yerde, insanların gülüp eğlendiği bir yerde içi buztutmuş bir çocuğun durumu aslında pek iç açıcı değildir. Güneş sanki onu pas geçmiş gibi hissettiği çok oluyor evet. Bence bu şekilde yaşamak sıkıcımı? Hayır tabikide değil insan bu şekilde daha gerçekçi olabiliyor, gülmektense gerçekçilik ve duygusuz yaşamak! Gözlerdeki yalanları bulmakla uğraşmamak yalan sözleri yalan gülüşleri önceden bir bağışıklılık gibi hissetmek.. Soğuk çocuğun bu yetenekleri vardı tabikide. Umrunda değilmiş gibi görünüyordu herkes için bu karanlık soğuk dünyası onunda pek farklı sayılmazdı. Kendine bir güneş aramayı aklının ucundan bile gerçirdiğini sanmıyorum, güneş onun için tehlikeli içindeki buz yüreği onu terk ederse nasıl yaşayacaktı? Yüreksiz insan yaşayabilirmiydi? Yada o yüreğin altında yatan başka bir yaşam kaynağı varmıydı. O hiç bir zaman buna cesaret edecek kadar yaklaşmamıştır bir güneşe. Tüm galaksideki güneşler ona o kadar korkutucu ve azap dolu geliyorduki sanırım hayatta tek korktuğu şey buydu, ama küçükken karanlık ve soğukta kalmaktan o kadar korkuyorduki kimsesiz çaresiz.. Şimdi ise o soğuk ve karanlık ona bırakılmaz bir yoldaş olarak geliyordu. Peki ya güneş? Ya korktuğu güneş ya oda bir gün? Asla bu kabul edilemezdi. Çünkü sevdiği güneş ona ihanet etti çok uzun yıllar önce onu karanlığın içine o gömdü.Nasıl korkmasın artık güneşlerden? Karanlıktaki her yıldızın birer güneş olduğunu öğrendiğinde gökyüzündeki tüm yıldızlardan nefret etmeye başlamıştı soğuk çocuk.

Bir sabah solgun gözlerini yavaşça araladı, beyaz  teni ve gözlerinin altındaki morluklar sanırım çok fazla uykusuzluktan dolayıydı bu yada vücudu yeterince ısıtmak istemiyordu onu hiç bir zaman, Kalbi isteksizce atıyor yeni bir güne başlamaktan aciz bir şekilde yavasca kalktı yatağından. Duşa girmek için vücudunu zorlayarak kendini suya bıraktı. Su başından aşağı akarken ona tenindeki her su damlası buz gibi geliyordu. Su sıcaktı fakat o hissedemiyordu, ruhu artık bir su dolu küvetin içinde huzura kavuşmak istiyordu. Huzur? Daha önce bunu duymuşmuydu yoksa bu kavram onun için daha önce karşılaşmadığı yeni bir ütopik değermiydi? Bunun sorusunu kendisine soracak kadar değerli bulmuyordu kendini, hiç bir sekilde düşünmemeye devam etti. Sadece tek inandığı şey onu kimsenin bu karamsarlıktan ve soğukluktan kurtaramıyacağı, kurtarılmak istemediğiydi. Gülümsemek onun için iyi bir roldü mutlu görünmek ona göre kolaydı,rolündede iyiydi. Her bir insanın içindekileri bilmek imkansızdır. Bu çocuk bu düşüncenin daha ileri aşamasındaydı. Kapalı bir kutu değil, orta çağ cadılarının büyü ile mühürlediği sandıklar gibi bir büyüyle mühürlenmiş ve bu mühürü bozmaya çalışan insanları bu lanet büyünün gazabı vuracak ve asla onun imkansızlığı yaşaması gibi bir berbat geleceğe sürüyordu. Bir gün gelirde bu büyüyü bozmaya çalışan olursa onun bu lanete karşın soğuk çocugu sevebileceği ütopik bir konuydu elbette.

-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Zaman su gibi akıp gidiyor, soğuk çocuk saçma bir eğlence daha buldu kendine. Güneşlerin onu eritme çabasına bakıp bakıp gülüyordu. Hepsine hafif bir üflemesi yetiyordu solup gitmeleri için. Bir güneşin solması kadar lanet birşey yoktur, binlerce yıl sonra o güneşler patlar ve yıldızlar oluşur gibi hissediyordu soğuk çocuk gökyüzüne baktığında o güneşlerin patlayıp bıraktığı izlere bakınca pişmanlık hissini hissetmiyordu bile, zevk alıyor gibiydi. Onların patlayış sesleri soğuk çocugun kulağına en mükemmel müzik olarak geliyordu bazen. Ruhsuzluğu onu bu lanet yolda ilerletiyordu sadece. Gökyüzü artık onun patlamış güneş izleriyle doluydu ve bir gelecek kurarsa bu yıldızlar ona geçmişini hatırlatacaktı . Soğuk çocuk herzamanki gibi ukala umursamaz ruhsuzdu tabikide bu onun için bir dert değildiki.. Bir yıldız karşısına çıkana kadar..

^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^

Daha önce parçaladığı güneşlere karşın karşısına bir yıldız çıktı. Yıldızlar parçalanmış güneşlerdir. Soğuk çocuk hayretle onu incelemeye başladı yıldız çok utangaçtı soğuk çocuk ona baktığında ayın arkasına geçiyor ve saklanıyordu. Bu soğuk çocugun içindeki soğuk esintilerin durmasına neden oldu sanki kutuplarda 1 gün soğuk rüzgarlar durmustu ama içerisi çok soğuktu. Parçalanmış yıldızın parıltısı önceden  o kadar mükemmeldiki onun patlaması bu hale gelmesi.. Soğuk çocuk buna anlam veremiyordu. Onun gibi bir soğuk kalp mi bu hale getirmişti bu yıldızı, yoksa diğer güneşlere nazaran bir yıldız olarakmı doğmuştu bu utangaç ürükek yıldız.. Soğuk çocuk ona gökyüzüne baktığında o yıldız herzaman çok fazla parlıyordu ama sadece soğuk çocuk onu görebiliyordu. Bu bir işaretmiydi? Milyon parçalara ayrılmış yıldız tekrar bir güneş haline gelip soğuk çocugu ısıtabilirmiydi? Bu gerçekten bir ütopyanın parçasımıydı? Yoksa mükemmel gerçekliğin ve yıllardır süren soğukluğun ve karanlığın sonunun gelmesimiydi?.. Bu sorulara cevap almak istiyordu elbette soğuk çocuk, elbette korkması için bir neden yoktu çünkü güneş değildi bu bir yıldızdı. Ne olabilirdiki en fazla, milyon parçaya ayrılmış yıldız en fazla ona parıldayabilirdi. Soğuk çocuk sadece onu izliyordu.. 

************************************************************************************************************

Yıldız, bir gece soğuk çocuk için yanmaya başladı ve birden kaydı. Soğuk çocuk birden ruhsuz kalbinde bir üzüntü hissetti. Bu onun için ilklerden biriydi. Ama kayan yıldız onun üzerine doğru geliyordu. Mükemmel bir hızla ve parıltıyla.. Yıldız çocuğun bahçesine çakıldı, soğuk çocuk mp3'ünde #U2-The Troubles# bu şarkı çalıyordu. Çocuk yıldızın çakıldığı yere gitti ve onu incelemeye başladı. Milyon parçaya ayrılmıştı gerçekten ve bu parçaları toplamak gerçekten çok zor görünüyordu. Ama soğuk çocugun kalbinde öyle değişik bir his vardıki bunu yapmak için günlerini verebilirdi, yaptıda günlerce yıldızı ayrılan parçalarından geri bir güneş haline getirmek için uğraştı. Her bir parçada yıldızın enerjisi artıyor ve birbirlerini ısıtıyorlardı.  Soğuk çocuk inanamıyordu fakat o karanlık yavaşça aydınlanıyor, kalbindeki soğukluk ısınmış ruhsuzluğu biraz olsun azalmıştı.. Ve bir an olsun pes etmek istemiyordu onu bırakmak soğuk çocuk için yok oluş gibiydi. Çünkü parçaları yeni toplanmış bir yıldız tekrar parçalanırsa bu onun yok oluşu demekti. Soğuk çocuk bunu biliyordu ve ona göre davranıyordu narin dokunuşlar yapıyordu yıldıza gerektiğinde onu öpüyordu her parçada ısınıyordu..

&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&

Ve son parça! Yıldız artık bir güneş oldu! Son parçayı yerine yerleştiren soğuk çocuk bir anda o güneşin parıltısı altına yanmaya başladı soğuk çocuk bu kadar sıcaklığı daha önce hiç yaşamamıştı, alışık değildi bu sıcaklığa ama alışacaktı elbet bir gün o güneşle beraber yaşamaya. Soğuk çocuğun dünyası aydınlandı artık soğukda değildi. Neden hala soğuk çocuk diye hitap ettiğimi merak ediyorsunuzdur.. Çünkü soğuk çocuk gerektiği kadar ruhsuzluğundan kurtulmamıştı buda onu yaptığı güneşi yok etmesine yol açabilirdi.. Soğuk çocuk ruhsuzluğunu yok etmeye çalışıyordu zaman geçtikçe bu konuda başarılı oluyordu. Güneş o kadar mükemmeldi ve güzeldiki parlaklığına hayran kalan soğuk çocuk kelimelerle anlatılmayacak kadar çok bağlanmıştı güneşine.. Evet güneşine! O yıldız soğuk çocuğun güneşi olmuştu kimseye ait olmayan özel bir güneş ve kalıcı olmasını istediği tek varlığıydı onun.. Ona bir güneş değil bir sevgili olarak bakıyordu artık çünkü gözleri kamaştıran ve tek onu aydınlatan bir varlıktı..

- Soğuk çocuk sonunda artık mutluydu ve hayata neşeyle bakabiliyordu güneşiyle, elbette her mutlu hikayenin bu kadar mutlu sürmesini ister herkez. Soğuk çocuk şanssız birisiydi. Yada kendi şansını kendisi bozacak kadar beceriksizdi, nemi oldu? O mükemmel güneşini milyon parçaya ayırdı ve ruhsuzluğu vücuduna soğuklugu kalbine karanlığı gözlerine hakim oldu. Yıldızı yok olmuştu. Gerçekten yok olmuştu sadece tek bir parçası elindeydi. Soğuk çocuğun tek sorunu hissiz hissetmemesiydi çünkü canı çok yanıyordu buzlarla kalbinin içindeki sıcaklık hala soğumamıstı gözleri bitkin baksada o hala inanıyordu yıldızını tekrar eski hale getirebileceğine kalan son parçayı dünyanın en mükemmel güneşi yapabilirmiydi. Yoksa oda karanlıkta kaybolup yokmu olacaktı bunun cevabını yıldızın son parçasıyla biraz olsun parıldaması verebilirdi soğuk çocugun kalbini tekrar ısıtması için tek bir parıltı..

14.09.2014 -- Buztutmuscocuk

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 15, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Soğuk ÇocukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin