Şu an gerçekten de karmakarışık bir haldeyim. İçim düğümlenmiş gibi. Nasıl anlatsam, nerden başlasam bilemiyorum. Bir yol ayrımındayım aslında. Bir sayfa kapandı ama o sayfayı hafızamdan kaldıramıyorum.
İki ay olacak neredeyse biteli. Bu işin yürümediğini, sevgimin, değerimin hak ettiği karşılığı alamadığının ne kadar farkında olsam da, kapkara gözlükler takmış gibiydim ona karşı. Görüyordum ama duygularım bu görüntüleri netleştirmeme izin vermiyordu. Çok üzüldük, yıprandık ama ne yazık ki en çok da ben... Bunun gerçekliği olmasaydı, emin olun bu şekilde konuşmazdım.
Sanırım, insan sevdiklerine karşı bu şekilde bir tavır takınıyor, kimi zaman. Kendi benliğime, değerime haksızlık ettiğimi görüyorum fakat içimde anlam veremediğim bir özlem de var. Ama asıl yoğun hissettiğim şey, 'nefret'. Bu nefret de buharlaşana kadar, tam olarak yırtıp atamayacağım o geride bıraktığım sayfaları, biliyorum... Fotoğraflarımız var, yığınla... Ah, insanoğlu ne kadar da çok fotoğraf çekiyor. Her güne, milyonlarca kare.
Fotoğrafları silmeye gidemiyor elim. Dahası, görünce baktım da. Birbirimizden asla gitmeyeceğiz sanırken, olduk iki yabancı. Hayatıma devam ediyorum ama üzüntü bulutu da ayrılmıyor üzerimden.
Dilerim ki tüm bunlar, rüzgara yakalanan yaprak gibi savrulup gitsin. Ve son olarak, her birimizin hak ettiği değeri fark etmesi ve hak ettiğimiz insanların karşımıza çıkması dileğiyle...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İçinizden Biri
Short StoryMerhaba arkadaşlar. Bugüne kadar yazmak her zaman hayalimdi ama cesaret edememiştim bir türlü. Yazar olmak değil sadece yazmak. Şimdi bu hayalimi gerçekleştiriyorum ve oldukça heyecanlıyım. Öncelikle kısa kısa yazılar şeklinde başlamak istedim. Roma...