Sarah bi türlü uyuyamamıştı. İçinden bir ses gidip gerçek ailesini bulmasını söylerken, bir yandan da bunu yapmak istemiyor, hatta gerçek ailesinden onu terk ettikleri
İçin nefret ediyordu. En sonunda içindeki sesi dinleyip gerçek ailesini bulmaya karar verdi.
Kalktı ve deniz kenarına her zaman gittiği kırık ve çevresinde kimseciklerin
Bulunmadığı iskelenin en ucuna oturdu.
-Baba neden bunu bana yaptın? Artık biri sesimi duysun. Bu saçma hayattan sıkıl-
dım.
Diye bağrıyor bir yandan da hıçkır hıçkıra ağlıyordu. Doğduğu günden beri sudan kor-
kusu olan Sarah iskelenin en başına gidip ayakkabılarına çıkardı ve kendini derin sulara bıraktı. Uyandığında ise kendini saçma sapan bir görevin tam ortasında buldu.
-Uyanıyor galiba.
-Şşşş, onu korkutacaksınız.
-Şükürler olsun ki onu bulduk. Aksi takdirde bu bütün dünyanın sonu olurdu.
-Nihayet bizi Lord Joseph’ den kurtaracak Element Kraliçesi geldi.
-Nerdeyim ben? Nerdeyiz biz? Burası neresi? Siz ne tür bi yaratıksınız?
-Heyy biz yaratık değiliz tamam mı? Siz insanlar kendinizden başka bir şeyin bu dün-
ya da yaşayamayacağını sanıyorsunuz. ( Pamela bunu söylerken Sarah’tan nefret etmişti.)
-Üzgünüm böyle söylemek istememiştim. Ama şu an suyun altındayız ve ben burada
nefes alıp konuşabiliyorum. Sizin gibi canlıları hiç görmemiştim.
Moviler suyun altında yaşayan canlılardı. İnsan gibi yüzleri elleri ve bacakları vardı. Tek
Farklılıkları saçlarının çok uzun ve kulaklarının çok sivri olmasıydı. Ve hepsi Su elçisine
hizmet için çalışıyordu. Su elçisi ise tek bir kişi için ELEMENT KRALİÇESİ.
-Bi dakika ben suyun altında nefes alıyorum. Nasıl oluyor bu.
-Ee çünkü sen Element Kraliçesisin.
-Hahah güzel espiri ama komik değil. Artık biri bana bu durumu açıklasın.
-Ben açıklarım diye bir ses geldi bu Su Elçisiydi. Bir anda bütün Moviler arkalarını dö-
nüp Su Elçisi’ne saygıyla eğildiler. Su Elçisi hızla yaklaşıp Sarah’ın kalbine dokunup alnı-
na koydu. Bu da onun için bir saygı belirtisiydi.
-Ne yapıyorsun? Açıklayacağını söyledin.
-Biz yaşam enerjimizi sizden alırız.
-Sizden derken benden başkalarıda mı var? Ayrıca yaşam enerjisi felan da ne?
-Maria’yı tanımadığına üzüldüm, bende sen onu ikna edersin diye düşündüm.
-Maria kim?
-İkizin.
-Beni çıkarın buradan benim ikizim felan yok.
-Evet var diye sözünü kesti Su Elçisi. Burada oyun oynamıyoruz. İkinizde çok soru soruyorsunuz. Dünya söz konusu bunu yapıcaksınız. Ve sen derken yukarı yüzdükten sonra aşağıda şaşkınca yüzüne bakan Sarah’a ‘Sen Element Kraliçesisin suya ve ateşe hükmedebilirsin. İkizin ise havaya ve toprağa hükmedebilir. Onu buna ikna ediceksin. Ama önce seni kendi elementin olan ateşle tanıştırcağım.
-Hükmedebilirsin derken ben söyleyeceğim ateş mi yapacak?
-Hepsini anlatacağım. Şimdi yukarı çıkmamız gerekiyor. Uçan balığımı hazırlayın.
-Uçan balıkta ne?
-Onlar çok hızlıdırlar. Siz bunu göremeyecek kadar dikkatsizsiniz. Yaşam enerjisi de ben ve kardeşlerim olan Hava, Ateş ve Toprak Elçileri siz yaşadığınız müddetçe sizden enerji alırız. Dedi Sarah’ın ellerini tutup devam etti. ‘Tek umut sen ve Maria. Eğer bir araya gelirseniz Lord Joseph sizi asla yenemez. Ama Maria zor biri onu ikna etmelisin.’
-Elbette. Elimden geleni yapacağım.
-İşte buda benim uçan balığım.
Sarah gözlerine inanamamıştı. Karşında kocaman kanatlı bir balık duruyordu. Mavi mor renklerine hakim bir gövdesi ve kanatları vardı. Renkler birbirine karışmış harika görünüyordu. İkisi de balığa binip suyun yüzeyine çıktılar. Sarah çok belli etmese de düşünceliydi. Çünkü yaklaşık bir hafta içerisinde evlatlık olduğunu, Element Kraliçesi olduğunu ve bir ikizi olduğunu öğrenmişti. Çok merak ediyordu. Acaba ikizi ona benziyor muydu? Kafasında bir sürü soru dolanıyordu. Ama geçmişi unutup dünyayı kurtarmaya kararlıydı. Yaşadığı gezegene gökyüzünden şöyle bir baktı artık içinde gerçek bir huzur vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ELEMENT KRALİÇESİ
Science FictionSarah bi türlü uyuyamamıştı. İçinden bir ses gidip gerçek ailesini bulmasını söylerken, bir yandan da bunu yapmak istemiyor, hatta gerçek ailesinden onu terk ettikleri İçin nefret ediyordu. En sonunda içindeki sesi dinleyip gerçek ailesini bulmaya...