Ateş Krallığı

231 9 0
                                    

     Uçan Balığın üzerinde bir süre süzüldükten sonra  uzaklardan bir şato göründü. Şato kocaman ve yıkıktı. Ayrıca çevresinde kimse bulunmuyordu. Sarah'ın içi ürpermişti. Sesi titreyerek sordu. 

        -Burası Ateş Elçisinin bulunduğu yer mi? 

        -Evet burası Ateş Krallığı.  

        -Peki ben burada mı ateşi yönetmeyi öğreneceğim? 

        -Evet burası ateşin doğduğu yer. 

         -Peki kardeşinde senin gibi movi mi? 

         -Hayır ben dışında bütün kardeşlerim insandır. Ben suyun altında yaşadığım için böyleyim.

         -Bu çok garip.

         -İşte geldik. Derken sert bir iniş yapmışlardı. Sarah zaten yeterince sarsılmıştı. Saray kapısının önünde iki insan bekliyordu. Biri uzun boylu kumral mavi gözlü bir erkek diğeri ise bir kadın. Erkek olan öne doğru çıkıp Sarahın kaline dokunup alnına koydu. Sarah'ın gözlerinin içine bakarak 

        -Uzun zamandır seni bekliyordum. Yani hepimiz seni bekliyorduk.  Sarah küçücük bir tebessümle

        -Üzgünüm. Dedi. 

        -Hemen içeri geçelim mi? Sana sarayı gezdiririm. 

        -Bu çok iyi bir fikir. 

         İçeri geçtikleri an çok garip bir şey oldu. Sarah'ın her yanını ateş sardı. Saçlarının uçlarının yandığını görüyordu. Ama bu ateş onun canını acıtmıyordu. Ateşler gittiğinde üzerinde beyaz uçlarında alevler olan bir elbise vardı. Kumral saçlarına rüzgarla inen ateş onun yüzünü parlatıyordu. Bir anda Ateş elçisi konuştu 

       -Duygularınla onlara yön veriyorsun. Heyecanını gider. 

       -Elimde değil yanıyorum ama hiçbir şey hissetmiyorum. 

      -Sakin ol Sarah ben yanındayım. Diyerek onu elinden tutup kendine çekti. Sarah o an Ateş Elçisine karşı değişik hissetmişti. Ama duygularını saklamalıydı. 

       -Teşekkür ederim. 

      -İşte burası benim en çok vakit geçirdiğim yer. Yemeklerimi burada yerim. Şu merdivenlerden yukarı çıkalım. 

     -Burası nereye gidiyor. Upuzun bir koridora girmişlerdi. Koridorun her tarfı ayrı elmaslarla parlıyordu. O kızgın ateş buralara hiç uğramamış gibiydi. 

        -Buranın soundaki oda senin. 

        -Ben burada mı kalacağım. 

        -Sen suya ve ateşe hükmediyorsun. Bizde suyun üstünde yaşamak isteyeceğini düşündük. 

        -Pekala. 

        -Akşam yemeklerini saat 7 de yerim. Senide bekleyeceğim. Temiz kıyafet ve ihtiyacın olan herşeyi sana gönderirim. Şimdi güzelce dinlen. 

             Sarah'ın odası özenle hazırlanmıştı. Kocaman bir gardrop,kitaplık,yumuşacık yatak. Kendini yatağa attı. Ateş Elçisinin ne kadar yakışıklı olduğunu düşündü. Ve öylece uykuya daldı.                 

              Sarah kapının tıklama sesine hızla yerinden kalktı. Hemen kapıyı açtı. Karşısında şatonun önünde gördüğü kadın vardı.

       -Ateş Elçisi size kıyafetlerinizi gönderdi. Hazırlanıp yemeğe gelmenizi bekliyorlar. 

      -Tabi hemen gelirim. Diyerek kıyafetleri aldı. 

             Eline aldığı kıyafet çok zarifti kırmızı ve kabarıktı giydiğinde kendini prensesler gibi hissetti.Kumral dalgalı saçları elise üzerine düştüğünde daha da güzelleşiyordu. Kapının kolunu çevirdi. Uzun koridoru boylu boyunca yürüdü. Merdivenlerden inerken Ateş Elçisi dönüp  Saraha baktı. Gözlerini ondan alamıyordu. Sarah Ateş Elçisini görünce tebessüm ederek  

      -Çok beklettim dimi. Dedi. 

     -IIIImmm benim için sorun olmaz. Elbise çok yakışmış. 

     -Elbise içinde bu iltifatın içinde teşekkür ederim. Artık yemek yesek gerçekten çok acıktım. 

     -Tabiki. Diyerek Sarah'ın elini kibarca tutup sandalyesini çekti.

     -Mersi  

     -Yemeklerimizi çok seviceğinden eminim. 

     -Bende öyle baksana harika gözüküyor. Afiyet olsun 

                    Ateş Elçisi bu kıza karşı bir şeyler hissetmişti. Ondan gözlerini alamıyordu. Ama bir yandan da onun  kraliçe olduğundan onu umursamayacağını düşündü. İçinden asla kraliçeye aşık olamazsın bu senin sonun olur diyordu. Ama yinede bu kızı sevdiğinden artık emindi.

ELEMENT KRALİÇESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin