|Hata|

1.7K 151 93
                                    

N: zaman sadece Zaman...

Diye kendini avuttu kadın. Anne olamamıştı. Bu yükü omzuna alamamıştı. Bunun zamanla ilgilisi yoktu. Hiç olmamıştı. Olmayacaktı da annelik öğrenilmezdi. Telefonuna gelen mesajla telefonunu eline aldı.

Berra
_naptın nefes?_

Nefes
_hiç bir şey beceremiyorum buluşalım mı?_

Berra
_her zaman ki yerde._

Telefonunu cebine koydu ve ayağa kalktı nefes. Montunu aldı ve çıktı kapıdan yüzüne çarpan soğuk havayla rahatladığını hissetti. Yürümeye başladı. Başı eğik yürüdü. Ve sonunda o cafeye gelmişti. Hemen bir sandalyeye oturdu. Berra da çok geçmeden gelmişti.

B: nasılsın?

N:berbat. Haklıydın Berra yapmalıydım.

B:bunu şuan farketmen hiç bir şey değiştirmez.

N:ismi deniz... Çok güzel. Kocaman gözleri var. Minik ayakları. Cılız ama güçlü bir sesi var. Çok akıllı Berra.

B:annesi olarak başkasını bilmiyor dimi?

N: hayır. Hayır Berra Tahir bana bu kötülüğü yapmamış. Ben onun kalbini yakıp kavurmuşken o bana bu kötülüğü yapmamış o beni yakmamış hâlâ seviyor beni ama olmaz Berra. Tahir aklı ve kalbi arasında çok kalır biliyor musun?

B:belki-

N:hayır Berra ben tahirde arada kalacağı bir kalp bırakmadım. Onun kalbini kendimle götürdüm. Mahfettim onu.

B:nefes yapma. Gelmeyelim dedim sana.

N:Tahir bana inanmıyor Berra. Pişmanlığıma inanmıyor. Bizden olmaz ki daha olamayız biz. Bu aşkın katili benim Berra ben. Tahir ise mazlum. Bu aşkta zalim benim.

B:Tahirin seni affetmesi için zaman gerek nefes.

N:bende öyle avutuyorum kendimi ama hayır. Kırık bir vazoda hiç bir çiçek hayata tutunamaz...
Kaybettim berra...

Kalktı nefes yürümeye başladı. Yürüdü yürüdü yürüdü... Sadece yürüdü.. kalbi ve zihni bomboş bir şekilde yürüdü. Tahire denize çok acı çektirmişti. Zaman çok şey alıp götürmüştü. Aklına gidişi geldi.

'gidecek misin?'

'bunu denize yapamazsın o daha çok küçük!'

'Nefes o daha küçük o masum!'

Eve geldiğini farketti. Ev... Bu ev onun evi değildi. İçerde kocası ve kızı yoktu. Bahçedeki çiçekleri o dikmemişti. Ya da asılan ıslak çamaşırları o asmamıştı. O sadece bu evde yara açmak için vardı. Yavaşça içeri girdi. Bahçeden gelen seslerle oraya ilerlemeye başladı. Görüntü netleştiğinde buruk bir şekilde gülümsedi. Tahir ve deniz çiçek ekliyorlardı. Denizin üstündeki yazlık elbise ve saçındaki mavi çemberle çok tatlı görünüyordu.

D:baba oldu mu?

T:kızım bak daha çok düzenle. Bastır tamam mı?

D:tamam.

Bu güzel tabloda nefese yer yoktu. Ama bunu o seçmişti. Yapacak bir şey yoktu... Hata hayatın içinden bir yoldu ve geri dönüşü olmazdı.

Deniz elindeki çiçeği narince ekince kendini babasının kucağına bıraktı.

D:küçük bedenim yoruldu. Üzgünüm güzel ellerim size bunu yaptığım için. Yoruldum.

HATAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin