bölüm bitince diğer bölüme geçerseniz sevinirim:") sizi seviyorum iyi olumalar
...
jaebum 1.31 am youngjae sevgilim ne kadar zaman alırsa alsın bana dön yalvarırım geri dön seni bekliyor olacağım
ertesi gün
havaalanından çıkıp taksiye bindi youngjae. giderken bir bir geçtiği sokakları izledi. yüzünde hüzünlü bir gülümseme vardı.
flashback
"baba, kendime bakacak kadar büyümedim mi sizce? buradaki hayatımı bırakıp hiç bilmediğim, tanımadığım bir ülkeye gitmek istemiyorum! lütfen...izin verin burada kalayım."
bir yandan akan gözlerini silmeye çalışıyor bir yandan ise babasını ikna etmeye çalışıyordu youngjae.
"başka bir şehirden değil başka bir ülkeden bahsediyoruz youngjae. seni burada bırakacağımızı nasıl düşünürsün? tekrar tartışmayalım.. daha fazla ağlama ve arkadaşlarınla vedalaş."
babasına daha fazla karşı gelmenin faydadan çok zarar getireceğini biliyordu youngjae. daha fazla direnemezdi.
tekrar şansını denemek istemişti. ama sonucun böyle olacağını tahmin ediyordu bu yüzden son gününü sevgilisiyle geçirmişti..
şimdiyse arabanın içinden gözleri dolu dolu son kez geçtiği sokakları izliyordu.
flashback sonu
youngjae düşündüğü anılar yüzünden dolmaya başlamış gözlerini hızla silerek kendi kendine gülümsemeye çalıştı.
taksi jaebum'un evine yaklaştıkça heyecanı artıyordu. jaebum'un onu kabul edeceğini biliyordu. fakat yaşadıklarını, onu terk edip gidişini ve sebeplerini nasıl anlatacağını bilemiyordu. zor olacağından emindi.
sonunda jaebum'un evine geldiklerinde parayı sürücüye uzatarak taksiden indi. orta boy bavulunu kavrayarak derin bir nefes aldı.
adımları kapıya yanaştıkça heyecanı ve gerginliği iyice artıyordu. sonunda kapıya ulaştığında zile birkaç kez bastı.
jaebum, duyduğu zil sesiyle beraber biraz ürkmüştü. saat gece on iki-bir falan olmalıydı, bu saatte kim olabilir ki diye düşünmeden edemedi.
kapı deliğinden baksa da karanlıktan dolayı kim olduğunu anlayamadı.
"kimsiniz?" kapının önünde hafifçe sesini yükseltmişti jaebum.
"benim, youngjae."
duyduğu sesle birlikte düşündü, rüyada mıydı acaba? kapıyı yavaşça açarak ardındaki kişiye baktı.
youngjae buruk bir tebessümle, elindeki bavulunu tutmuş ona bakıyordu.
"sanırım gün içinde aklımdan çıkmadığın gibi, bir de rüyalarıma giriyorsun artık.." kafasını kaşıyarak söylendi.
youngjae uzun süredir görmediği sevgilisinin bu sözleri üzerine daha fazla dayanamayıp hızlıca sarıldı.
jaebum kısa bir duraksamadan sonra karşılık vermişti. rüyası fazlasıyla gerçek hissettiriyordu. gözleri dolu dolu olmuşken konuşmaya başladı.
"youngjae..şu an uyanmam değil mi? bu rüya bitsin istemiyorum. tekrar gitmeni istemiyorum." tuttuğu gözyaşları akmaya başladı. "lütfen, lütfen uyanmayayım. uyanmayayım ki biraz daha kal benimle. yokluğunda dayanağım olacak kokunu doya doya içime çekmeden uyanmak istemiyorum...sensizliğe dönmek istemiyorum."
jaebum hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlarken daha çok sarılmıştı hayal sandığı bedene.
"jaebum, rüyada değilsin." youngjae bedenlerini ayırıp sevgilisinin suratını elleri arasına aldı. "buradayım, gitmeyeceğim bir daha." gözlerinden akan yaşları umursamadan devam etti. "bir daha bırakmayacağım seni, im jaebum."
