0.1

469 14 1
                                    


İlk öncelikle hikayeme girdiğiniz için teşekkür ederim. Umarım beklentilerinizi karşılayabilirim.

Zar zor açtım gözümü. İnsanlar gecenin bu saatinde ne yapıyorlar allah aşkına. Apartman dairesinde yaşamanın en kötü yanı bu olsa gerek.

Yavaşça doğrulup kalktım yataktan. Hazır uyanmışken su içebilirdim. Odamın kapısına doğru gidip yaktım ışığı. Sesler geçmişti ve çıt sesi bile çıkmıyordu. Evde tektim çünkü babam yurtdışında, ablam ve abim üniversitelerinde, annem ise onları görmeye Erzurum'a gitmişti.

Evde tek oluşum geceleri ürkütse de beni, gündüzleri sorun olmuyordu. Kapımı açıp mutfağa girdim. Her yer karanlıktı. Elimle duvarı yoklayıp ışığı aradım. Tam bulup yakmıştım ki bir anda duvara doğru yaslandım. Çığlığım yarım kalmıştı çünkü karşımdaki her kim ise ilk önce ışığı kapadı sonra bir elini ağzıma diğer elini belime koydu.

Kalbim küt küt atıyor ellerinden kurtulmaya çalışıyordum. Işığı kapattığı için hiçbir şey göremiyordum ama bana yaslanmasından dolayı onun omzuna geldiğimi anlamıştım. Demek ki sesler aslında bizim evden geliyordu.

Kimdi bu? Hırsız mı katil mi? Korkudan ne yapacağımı bilmiyor sadece çırpınıyordum. Ölme endişesi tüm bedenimi kaplamıştı. Kafasını kulağımın oraya yaklaştırıp "Kımıldama!" Dedi. Yüzündeki maskeyi hissederken çırpınmamı durdurdum. Sesi kalın ve toktu. "Aferim" dedi.

Elimi, onun ağzımda duran elime götürdüm ve hafif baskı uyguladım. "Eğer bağırırsan seni sağ bırakmam" dedi. Kalbimin sesini kulaklarım işitebiliyordu. Hafifçe kafamı salladım. Eli yavaşca ağzımdan ayrılırken belimdeki eli sabit kaldı. "Kimsin?" Dedim fısıltıyla. "Ne istiyorsun?"

"Birşey arıyorum, önemli birşey" dedi o da benim gibi fısıltıyla. Elini kaldırıp yanımdaki duvara koydu. Böyle birşey beklemediğim için korkuyla irkildim.

Hafifçe güldü. "Bu kadar çok korkma, sağlığın için zararlı" dedi. Dalga mı geçiyordu benimle. Birazdan yere düşüp bayılabilirdim.

"Şimdi burada duruyorsun ve kımıldamıyorsun. Bugün burda olan herşeyi unut ve birisine söylemek gibi bir hata yapma. Zamanı gelince ben sana hatırlatıcam." Dedi ve eliyle saçımın bir kenarını alıp kulağımın arkasına koydu. "Uslu bir kız ol" eli belimden ayrılırken olduğum yerde kaldım.

Pencereden atlarken sadece arkasından bakıyordum. Gözden kaybolunca yere oturup deli gibi ağlamaya başladım. O kadar korkmuştum ki tek yaptığım ağlamaktı. Birisine söylemeli miydim? Söylesem tekrar gelir miydi? Ve en önemlisi

Kimdi bu adam?

Kimsin sen?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin