LİSE BAŞLIYOR

PART 2- OKULDA İLK GÜN

PS:Multimedia da Toprak'ın fotoğrafı bulunmaktadıır.

Ağzım esnemekten yırtılacaktı neredeyse. Saat sabahın 7:30'unda kalkmak hiçte hoş değildi.
Ama Toprak'ı göreceğim ve yeni insanlarla tanışacağım için heyecanlıydım. Masanın üzerine bıraktığım kıyafetleri giyip elimi yüzümü yıkadıktan sonra annemin hazırladığı güzel kahvaltıyı yaptım. Bu saatte üşenmemiş patates kızartmış canım benim ya. Kardeşim Ahmetcan'ın kafasını okşadıktan sonra masadan kalktım. İlk gün olduğundan babam beni okula bırakacaktı.Servis saatleri ayarlanmamıştı henüz.Babam okulun girişinde beni bırakmıştı ve birazda harçlık verdikten sonra gitmişti.
Sınıfımız ikinci kattaydı. Sınıfa girdiğimde AMAN TANRIM DİDİM. Okulun bütün  kezbanları bizim sınıfta mı toplanmıştı ne ? Daha ilk günden okula üniformayla gelmekte nedir yaaaa ? Offf !
Önde ki sıralar inek öğreciler tarafından kapılmış arka sıralar ise okulu takmıyorum abi yaa havasında ki erkekler tarafından dolmuştu bile. Duvar tarafında en arka sıranın önü boştu neyse ki. Gidip sıraya kuruldum.Herkes neredeyse sınıftaydı. 4-5 kişilik bir boşluk vardı ki onlarda gelmeye başlamıştı.
Sonra kapıdan sanki podyumda yürürmüş gibi mini etek giymiş sarı uzun dalgalı saçlı bir kız girdi. Peşinden de gözlüklü siyah saçlı bir ikoncan. Tam birbirlerine yakışmışlardı. Ağzını yaya yaya kendisine güzel bir sıra ayarlamasını istemişti çocuktan. Allaaaam çok komikti sanki cafe'ye falan gelmişti. Ya da sinema da perdeye yakın bir koltuk istercesine.Çaprazımda ki boş olan sıraya oturmuşlardı.Benim yanımsa hala boştu . Derken öğretmen sınıfa gelmişti.
        ''Günaydın arkadaşlar.Ben Matematik öğretmeniniz İskender Engin. Matematik derslerinize ben gireceğim.Bugün beraber ilk günümüz olduğundan hepiniz farklı okullardan geldiğinizden kısa bir tanışma faslımız olacak.Sonra dönem içinde işleyeceğimiz konulardan bahsedeceğim.'' demişti.        Sağ baştan herkese adını geldiği okulu söylettiriyordu. Bazıları aynı okuldan ama farklı şubelerdendi ama birbirlerini tanıyorlardı. Sıra bana geldiğinde kendimi tanıtmaya başlamıştım. Aslen Fransız olduğumu duyduklarında sınıfta bir uğultu olmuştu. Bu komikti. Tanışma faslı bittiğinde öğretmenimiz gerçekten de bu dönem içinde işleyeceğimiz konulardan bahsetmeye başlamıştı. Okulun ilk gününden ilk dersinden yapılmaz ki bu yaaa. Neyse ki ders süresi 45 dakika olduğundan vakit su gibi akıp geçmişti. Tenefüs zili çaldığında kantine iniyordum. Toprak'ı  orada görebileceğimi umarak. Ama Toprak her daim çok havalı olmuştu. O yüzden asla sıra beklemez ,en köşe masalarda oturur,herkesle muhattap olmaz ama bütün kızlar ona baygın baygın bakardı.
Ve yine tahmin ettiğim gibi kantinin en köşesinde bir kızın ona aldığı meyve suyu ve tostu yiyordu.
Kızsa ayakta avel avel ona bakıyordu ! Arrrrrrrrgggghjhhhhhh ! Bu beni deli ediyordu.Hiçbir şey olmamış gibi sınıfa geri dönmek için merdivenlerden çıkıyordum.Telefonumu elime almış babama beni alması için mesaj atacakken birden aldığım bir darbeyle sarsılmıştım.Kafamı kaldırdığımda karşımda bir çocuk bana gülümsüyordu. Ama nasıl bir çocukkkk. Allahımmmmmmm esmer güzeli.
Gözleri yeşil.Sanki liseye gelmemişte buralar hep onun yerleriymiş geziyormuş gibi.
O kadar utanmıştım ki o bakıştığımız onbeş saniye onbeş yıl gibi gelmişti.         ''Çok afedersin.'' diyerek koşarak sınıfa çıkmıştım. Tanrım bu çocuk çok yakışıklıydı.Sınafa geçip yerime oturmuştum.
Bir an önce günün bitmesini istiyordum.Çok sıkılmıştım.Sınıftakilerin bir kısmı çoktan kaynaşmıştı.
İkinci dersimiz edebiyattı.Öğretmenimiz kendini tanıttıktan sonra listeden yoklama yapıp hepimizin de adını öğrenmiş olmuştu. Ve ilk günden ders işlemişti. 45 dakika da bayılacaktım neredeyse.
Okulun ilk gününden ders işlenmez ki ama :( Tenefüseleri iple çekiyordum. Her tenefüs Toprak'ı görüyordum.Uzaktan uzağa popüerliğini izliyordum. İlk günden sınıfındaki tüm kızları esiri yapmıştı.
Gıcık herif. 5 derste bitmişti neyse ki ve bu sefer kararlıydım tenefüste gidip onun masasına oturacaktım ve öyle de yaptım.        ''Oooo,kimleri görüyorum,nasıl ilk günden ders trafiği Alba hanım ?'' demişti         ''İlk günün heyecanı diye bir şey kalmadı ki.Ama görüyorum ki sen çok çabuk alışmışsın sınıfına Toprak.'' dediğimde gülümsedi.        ''Beni bilirsin ben bir yere alışmakta zorlanmam.'' demişti. Kendini beğenmiş herif ne olacak ! Bu çocuğu hem seviyordum hemde sinir oluyordum. Bu popülerliği bana işlemiyordu elbet ama çok tatlı bir çocuktu.Muhabbetimiz böyle atışma şeklinde devam ederken ders zili çalmıştı bu son dersti. Bir 45 dakika sonra artık eve gidecektim.Bugünün çok daha iyi geçmesini umut ediyordum oysa. Son dersimize rehberlik öğretmeni gelmişti. Haftalık ders programımız için bizi bilgilendirmek,okul üniformalarını alacağımız yeri söylemek gibi gereksiz şeyler için dersimizdeydi. Gerçi ders işlemekten çok daha iyiydi.
Ders sonunda bittiğinde sınıftan çıkmıştım.Merdivenden inerken çarpıştığım o esmer güzeliyle karşılaştım.         ''Merhaba '' demişti. OOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOH MY GOOOOODDDDDD !        ''Şey , merhaba. Bugün için üzgünüm.'' demiştim. Gülümsemişti.         
        ''Sorun değil ama daha dikkatli olmalısın.Ben Buğra.''        ''Elbette daha dikkatli olurum bundan sonra.Memnun oldum bende Alba.'' demiştim. Birlikte yürüyorduk.Bir yandan da birbirimizi tanıyorduk. Bizim kızlar bunu duyduğunda çığlık çığlığa kalacaktı. Buğra lise 2 ye geçmişti. Derslerin yoğunluğundan , ama zamanla alışacağımdan bahsetmişti.Otobüs durağına kadar birlikte yürümüştük.Gideceğimiz yerler yakınmış aynı otobüsü paylaşmıştık.Ama ben ondan daha önce inmiştim. İnsan otobüsten inmek istemez mi ya !!!! Eve girdiğimde ayaklarım yerden kesilmişti adeta. Toprak için ölüp biten ben şuan aklımdan Buğra'yı çıkartamıyordum. Telefonumu alıp hemen Whatsapp'a girdim. Grubumuza bugün olanları yazdığımda önce Su cevap atmıştı.
        ''Ohaaaa ciddi misin ?'' yazmıştı daha sonra Selin'den bir tepki derken kızların hepsi cevap atmıştı.Çocuğun fotoğrafını çekseydin mi diyen , otobüs yolculuğumuzu romantik bulan mı dersin.
Sonrasında onlarda kendi günlerini anlatmıştı.Onlar da benimki gibi sıkıcı bir ilk gün geçirmişti.
Daha şimdiden birbirimizi özlemiştik.Saat neredeyse öğlen 4 'tü. O yüzden annem ve babam evde yoktu.Kardeşimin bakıcısı ve kardeşim evdeydi. Üzerimi deiştirdikten sonra biraz kafamı dağıtmak için facebook'a girip vakit öldürmüştüm. Sonra telefonum çaldı.Arayan annemdi bugün işten erken çıkacağının ve babamın bizi yemeğe götüreceğini söylemişti. Ahmetcan'ın hazır olması gerektiğini ve benimde giyinmemi söylemişti. Bakıcımıza kardeşimi hazırlamasını rica ettikten sonra tekrar odama çıkmıştım.Üzerimi değiştirmiştim.Yarım saat geçmemişti ki annem ve babam gelmişti .
Sapanca'ya gidecektik.Sapanca'ya sık sık giderdik. Göl kenarında ki restaurant'ta yemek yemeyi çok severdi annem. Bu yüzden babam bizi haftada bir yada iki defa oraya götürürdü.Yol iki saate yakın sürdüğünden yola çıkmıştık bile. Sapancaya vardığımızda saat 6 olmuştu bile.Rezervasyon yaptırdığımız yerde yemeye gittik. Burası o kadar güzeldi ki tam gölün üzerine kurulu ahşap bir platform vardı. Orada yemek yemek çok keyifli oluyordu. Siparişlerimizi de verdikten sonra annem günümün nasıl geçtiğini sormuştu. Klasik bir günden farkı olmadığını anlattım. Sınıfdaki tiplemeleri anlatırken masada hafif bir kahkaha rüzgarı esiyordu.Annem zamanla alışacağımı önemli olanın derslerime odaklanmamın olduğunu falan söylüyordu. Derken yemeklerimiz gelmişti. Keyifli bir şekilde yemeklerimizi yemiştik. Üzerine de bu manzarada çay içmiştik. Saat neredeyse 8 'e geliyordu. Babam hesabı istedikten sonra kalkmıştık.Göl kenarında biraz yürüyüş yaptıktan sonra yola çıkmıştık.Akşam vakitlerinde köprü trafiği biraz sıkışık oluyordu. Ve babam o trafikten nefret ederdi. Eve vardığımızda saat 22:30 olmuştu.Ahmetcan arabada uyuyakalmıştı bile. Annemlere iyi geceler diledikten sonra odama çıkmıştım.Hala uyumak için erkendi benim için ama sabah yeni bir gün olacaktı ve uykusuz kalmak istemiyordum.Balkonumda bir sigara içtikten sonra yatağıma girdim ,gece lambamın ışığında kitap okurken uyuya kalmışım.