Sıradan Sıradan

448 20 8
                                    

PS:MEDYA DA GÜL VAR.

Sonunda ilk okul haftasının sonuna gelmiştik. Beklemediğim bir şekilde sıra arkadaşım Gúl ile çok iyi anlaşmaya başlamıştık. Okulda ki günleri Buğra , ben , Toprak ve Gül olarak geçirmiştik. Toprak acayip bir şekilde Buğra ile olan yakınlığımı kıskanıyordu.

Ailemle güzel bir hafta sonu geçirdikten sonra alışmaya başladığım okuluma gitmek için pazartesi sabahına uyandım. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra üzerimi degistirdim ve kahvaltıya indim. Servis düzeni oturmuştu artık. Servisim gelmek üzereydi kardeşimi öptükten sonra evden çıkıp servise bindim. İki durak sonra Buğra da binmişti tabi. Ayni güzergahta oturuyorduk.

"Günaydın minnoş." Dedi gülümseyerek.

OMFDFG! (Oh my fuckin dog faces god) bana lakap mı takmıştı o ??? Hayır canım daha neler? Minnoş nedir yaaaa ?

" Günaydın Buğra " dedim gülümsedim . Tek kulağımda kulaklık Buğra ya bakiyordum öylece. Hafta sonunun geyiğini yaptık. Kahkahalar eşliğinde güzel bir haftaya başlamıştım. Okula gelmiştik tenefüste kantinde buluşmak için sözleşip sınıflarımıza girdik.

Sırama geçtim. "GÜNAYDIN " dedi Gül, "Günaydın asi hatun." diye karşılık verdim gülümsedi. İlk dersimiz tarihti. Sanırım en sevdiğim ders gerçekten tarih.

45 dakika süren dersimiz bütün gün sürse dinlemeye devam ederdim oysa.

İlk tenefüste kantinde buğra ile poğaça ve meyva suyu alıp oturduk. Aç değildim oysa ama Buğra ile sabahları bu fasıl hoşuma gidiyordu. Daha 5 dakika olmamıştı ki Toprak ve Gül masamızda bittiler. Gül ilk tenefüslerde pek sınıftan çıkmazdı oysa ki. Kalan 5 dakikamızı da o şekilde geçirmiştik. Zil çaldığında sınıflarımıza giderken Buğra'nın eli elime değdiğinde sanırım kalbim kısa süreli durdu. Sınıfa girmiştim ders coğrafyaydı. Gül bir şeyler soruyordu fakat ben Buğrayi düşünüyordum. Kalemimi elime alıp çizim yapmaya girişmiştim yine. Eğer sınıfta kalırsam kesin bu yüzden yani.

...

ilk dört dersi atlatmış öğlen arası olmuştu ben her zaman ki gibi yemeğimi alıp köşede bir masaya geçmiştim. Tabii Buğra da geldi. Tam böyle tatlı tatlı konuşuyoruz kim gelse beğenirsin ??? ASLI !

Gevşek gevşek "Naaber Alba?" Demez mi bana ya yolucam bu kızı ben

Sanki hic yokmuş gibi Buğra ile konuşmaya devam ettim. Ya bir de gelip masanın diğer ucuna oturmasın mı ayyyyyyyyyy !!!!

Haliyle Buğra merak etti tabi. "Eski okulumdan arkadaşım konuştuğum biri değil." Diye açıkladım. Gayet neşeli bir şekilde yememeye devam ederken bizimkiler de geldi . Toprak ve Gül :-)

neredeyse yemeğimizi tamamlamıştık . Gül ve Toprak ta gelince biraz daha oturup " Size afiyet olsun biz kaçtık." Dedim ve masadan kalktık.

Buğra ile okulun bahcesinde geziyorduk. Arka bahçeye doğru ilerledik . Okulun bahçesinde çok güzel çiçekler vardı. Arka tarafta ki banka oturduk.

Konuşurken duraksadı "Neden seni kendime bu kadar yakın hissediyorum ben ?" Dedi ve gülümsedi. "Bilmem ben de aynı şekilde hissediyorum çok farklı bir şey." Dedim ve gülümsedim . Havadan sudan konuşmaya devam ederken ayağa kalktı biraz önünde duran kırmızı çiçeği narince koparıp yanıma döndü.

"Bilmem ne düşünürsün ama ben senin benim yanımda olmanı istiyorum. Sevdiğim,sevgilim olmanı istiyorum... Ne dersin?"

Dediğinde daha ilk carpistigimiz gün aklıma geldi. O an ki kalbimin atışı... Sanki kalbim yerinden çıkacaktı. Böyle hassas yakışıklı ve iyi anlastigim bir çocuk benden sevgilisi olmamı istiyordu.

LİSE BAŞLIYORHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin