JAEBUM
Önümde cilveleşerek giden ikiliye baktım ve yumruklarımı sıktım.
- İnanamıyorum Jae hyung neler yaşamış böyle!!
- O güçlü biri ve o çocuklar bizden daha iyi bakıyorlar ona.
- Ama mark hyung ben çok özlüyorum onu.
- Bende ama baksana onlarla mutlu. Jackson geldikten sonra rahatladı. O çocuk sanırım jae'den hoşlanıyor.
- Bu garip hissetiriryor ama onun için mutluyum. Onu her zaman destekleyeceğim.
" Yeter bu kadar!! Ne desteklemesi evlendirin iki güne isterseniz. Bu doğru birşey değil bunu aklınıza sokun. Şimdi ne olursa olsun youngjae eski arkadaşımız gözünüz üzerinde olsun ben gidiyorum."
"Halletmem gereken işlerim var."
-Jae hyung benim eski arkadaşım değil jaebum hyung. Senin için öyle olabilir ama benim için değil.
Yugeyom arkasını dönüp giti. Bir yugyeom'un tiribi eksikti zaten.
" Mark gözün üzerinde olsun."
- Tamam da madem bu kadar merak ediyorsun çocuğu niye o gün hırpaladın jinyoung araya girmese dayağı jae yiyecekti .
" Merak etmiyorum, annesi bana emanet eti sonuçta başına o tarz birşey gelsin istemiyorum."
-Tamam ben gidiyorum.
" Tamam git"
MARK
Gurubun bu hale gelmesi beni gerçekten fazla üzüyor. Hele ki çocukluk arkadaşımı o halde görmek beni en çok rahatsız eden şeydi.
Ya zamanında yetişemeseydik başına birşey gelseydi..
" Ahh bunları düşünme o şuan iyi mark"
Kafamı toplamaya ihtiyacım vardı sesiz bir yere gitsem benim için iyi olur.
" Okulun es sessiz yeri hmm Tabiki de kütüphane!!"
Adımlarını hızlandırdım ve işte Cennetin kapısı.
Tam da istediğim gibi sessiz sakin bir yerdi. Tek tük öğrenci vardı. Bende yürüyüp en arka sıradaki masalara ilerledim. Sesizlik garanti olsun.
Okuduğum kitaba dalmıştım ki bir patırtı ile yerimden sıçradım. Rafların arasında youngjae'nin takıldığı gruptan olan ve benim mesajlaştığım çocuk vardı. Sanırım gürültünün kaynağına oydu. Eğilip etraftaki insanlardan Özür dilediğine göre.
Yere düşürdüğü kitabı alıp bir masaya geçip oturdu. Çantasından gözlükleri çıkarıp taktı ve aldığı kitabı okumaya başladı.
Sanırım oda benim gibi kitap okumayı seviyor.
Nedense o çocuk elimdeki kitaptan daha ilgi çekici gelmeye başlamıştı. Ne kadar süre onu inceledim bilmiyorum ama kafasını kaldırıp benim ile göz teması kurunca utanmıştım.
Aptal gibi gözümü dikip çocuğu dikizlemiştim resmen....
Off mark!!!
- yüzümde birşey mi var?
Güzel sesle irkildim..
Ne zaman yanıma geldi bu çocuk ?
"Ahh Hayır sadece dalmışım şu son zamanlarda olanları düşünüyordum.."
-yüzüme bakarak mı düşünüyorsun ??
Aferin mark aldın başına belayı
"Neyse youngjae nerede ?"
-Bilmiyorum jack ve Bam ile apar topar bir yere gitiler. Benden birşey saklanıyor gibi hissediyorum.
Sanırım taciz olayını jinyoung'a söylememişlerdi
"Hmm anlıyorum"
Şuan çok garip hissediyorum... Neden bu kadar gerildim ki?
- Neyse sen kitabını okumaya devam et iyi günler.
Ne yani bir görüşürüz bile demedi... Neden ki?
Hem demzse demez banane
Tanrım ne sacmalıyorum ben!!!
Bugün beni destekleyen iki arkadasa gelsin bu bölüm. Çok teşekkür ederim 😊😊
@wonwonhee2jae
kardoza24