Pencereden gözümü alan keskin bir ışık okulun son demlerini oynadığı haziran ayında beni iyice bayıyordu ; bir de ders matematik olunca insanın sinirleri iyice yerinden oynuyor fakat bu anı güzelleştiren yanimda oturan benim biricik sevgilim var.O da benim gibi dersten sıkılmış , dudaklarını iki dişinin arasına almış, tahtaya bakıyormuş gibi yaparken; ben onun içimi ferahlatan ve hafif çilek kokan parfümünü, iyice içime çekiyorum ve ona minik alaycı bir gülümseme atıyordum.
'Çimen göz niye gülümsüyorsun bakiyim sen.'
Ela gozlerim guneste parladiginda yesile donusuyordu ne kadar gozlerim yesil olmasa da o bana cimen goz hitap ediyor ve beni istemsizce bir kez daha kendine asik ediyordu.
Yoo! gulumsemiyorum.
Kulagima hafifce egildi , dudaklarini iyice duyabilmem icin o sicak dudagini iyice yaklastirdi, değdirdi ,Kulagim ile yanagimin birlestigi noktaya sessizce ,yumusak harfleri kullanarak... " Gozlerini ustumde istiyorum cimen goz " dedi .Ardindan cok minik bir opucuk kondurdu . Ona dondum, kucumseyici bir gulucuk attim , tahtaya bakar gibi kulagina egildim, hafif bir ses tonuyla;" Ödülümü bidaha ki ders bekliyorum'' dedim.
Bidaha ki ders bostu ve onu cografya odasina atabilirdim odanin anahtari sadece bendeydi ogretmenlerle aram iyi oldugundan odanin anahtarini bana verdiler.Oda, yana dogru L seklinde tasarlanmisti bu yuzden ici tam olarak gorunmuyordu tenefuslerde 5 tl beden derslerinde 20tlye kiraliyordum fakat bu sefer ben kullanicaktim o oda benim keyfime tahsis edilmisti 2 derslik beden egitimi dersinde birbirimizi bedenlerimizle egitebilirdik tehlikeliydi ama en guzeli bu degilmiydi ?
Bana minik buyumuste kuculmus ofkeli bakisinı atti, dudaklarini buzdu, kaslarini catti ;
"avucunu yalarsin ancak"dedi.Kisa saclarini o kadar cok seviyordum ki boyu 1.65-1.70 arasinda olan benim yanimda minik kalan guzel sevgilimi guclu kollarimla sarmayi o kadar istiyordum ki iste buydu hayatin anlami bu olmali.
Okulun disindan bi anda anlamsiz bir bagiris geldi bu bizim hamdi abinin bagirisiydi.Hamdi abi bizden yasca cok buyuk degil kendisi tip ogrencisi fakat kpssyi kazanip bizim okulda hizmetcilige baslamis tipta amfi derslerinde devam zorunlulugu olmadigi icin sabah okulda calisiyor aksam da evde aldigi ders notlarina calisiyordu derse gitmesi gereken zamanlarda da yerine biri bulunuyor müdür tarafından idare ediliyordu herkes severdi hamdi abiyi.Resmen abimizdi hepimizin abisiydi ama ozellikle de onunla benim aram baya abi kardesti onun evine gider ders calisir,playstation oynar sevgilisinden de kizlar hakkinda tavsiye alirdim ama en guzel tavsiyeyi hamdi abim verirdi bana hep derdi ki ;
-Oglum sana tek tavsiyem var o da şu
''Asla bir kadin icin baska bir kadindan tavsiye alma''
Ne zaman Kisa sacli simarigimla konussam hep bu laf aklima gelirdi.
Hamdi abi kapinin disinda aglamaya basladi o kadar siddetliydi ki ses matematikci de fark etmis olucak ki bi anda durdu ve kapiya yoneldi 3 adim attiktan sonra sinifin erkekleri olarak bizim tayfa ileri atildik Herkes kalkti hocanin arkasindan yurumeye basladi kapiyi acdi ve acar acmaz bir ses yukseldi kaba ,boguk ve sert bir ses
+ Girin lan iceri !Gir iceri gir.
Çil yavrusu gibi dağıldık.Elinde 1950 yılından üretilmiş israil yapımı 41 Ae kalibre tipi bir IMI UZİ vardı silahlarla aram iyi olduğundan dolayı bunu anlamıştım ordu malı bir silahtı kolay bulunmayan bu silah genelde Polis Teşkilatları,İstihbarat Servisleri,Tank subayları tarafından kullanılırdı eğer bir okulu basıyorsanız kullanılabilecek en güzel ölüm makinesi cidden söylüyorum bu adamlar işini biliyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sarı Filtre Öldürür
ActionUmarım beğenirsiniz 9 ay önce ki kaldığım yerden devam ediyorum :)