Bakugou
"Çekil yolumuzdan ezik!"
Kirishima
"Yolunuzdan çekileceğimize neden dörk kişilik bir grup olmuyoruz!"
Todoroki
"Haklı, böylece daha fazla şeker toplayıp biz kazanırız,"
Bakugou
"Benim amacım deku'yu yenmek ve siz bana takım olalım diyorsunuz!" diye tekrar sesini yükseltti.
Kirishima
"Bir şeyi de itiraz etmeden kabul etsen olmaz mı be kacchan?"
Bakugou
"Bana kacchan deme. Madem takım olalım diyorsunuz, benim istediğim bir kaç şey var."
Kirishima
"Tamam, bize uyar."
Bakugou
"İyi." diyerek yürümeye başlamışken omzuyla midoriya'ya vurmayı da ihmal etmedi.
Önden bakugou yürürken midoriya arkadan yavaşca yanına yaklaştı. Sanki bir şey söyleyecek ama bir türlü ağzından çıkaramıyormuş gibi duruyordu.
Bakugou
"Ne istiyorsun, ezik?"
Sesi her zaman ki gibi umursamazsız çıkmıştı.
Midoriya affallayarak cümlesini kurmaya çalıştı.
Midoriya
"Eh ş-şey, kuyruklar! Yani kostümünde ki kuyruk çok güzelmiş, yani sana yakışmış-"
Bakugou
"Ne sikim saçmalıyorsun sen?!"
Midoriya
"Yani, kostümünü beğendim."
Bakugou dudağını büzerek kafasını yana doğru çevirdi.
Bakugou
"Her neyse."
Midoriya
"Ehm kacchan-"
Bakugou
"Yine ne var?!"
Midoriya
"Elini tutabilir miyim?"
Şaşırmış salak suratıyla midoriya'ya bakıyordu. Dalga geçtiğini düşündü bir anlığına ama bakugou'ya karşı dalga geçmeye götü yemezdi, en azından bunu ikiside biliyordu.
Bakugou
"Ne saçmalıyorsun?"
Sakinliğini koruyordu. Oysa her zaman yaptığı gibi itiraz edip bağırıp çığırcağını düşünmüştü.
Midoriya
"Sanırım kirishima ve todoroki-kun bizi unuttup diğer yoldan gitmişler."
Gözlerini gezdirdiğinde brokoli kafadan başka kimseyi göremiyordu etrafında.
Bakugou
"Tch, onlara ihtiyacım yoktu zaten, ezikler."
Midoriya
"Peki, sorumu cevaplayacak mısın?"
Bakugou
"Ne soru-"
Aklına geldiğinde gözlerini devirdi, yine o aptal gülümsemeyi takınıyordu. Evet, bakugou için aptalcaydı. Gereksiz yere gülümsemesine katlanamıyordu, küçüklükten beri böyleydi.
Şu an bunu önemsemeyerek yoluna devam etmesi gerekirken elini uzattı, sanki bu gerekiyormuş gibi hissediyordu.
Midoria, kendi elinide uzattığında hafifçe tuttu. Bakugou daha fazla sıkarak yollarına devam ettiler.
Midoriya
"Acaba diğerleri ne kadar şeker toplamışlardır. Todoroki-kun'u merak ettim."
Bakugou
"Igh..."
Midoriya
"Todoroki-kun zekidir. Bizden daha çok toplamışlardır, bence 1. Olurlar. Sence?"
Bakugou
"Ben yarı şöyle yarı böyle'yi takmıyorum."
Midoriya
"2. Olmamız zor olabilir. 1.lik bize göre bence imkansız. Acaba todoroki- kun ile ayrılmasamıydık-"
Bakugou
"Agh, todoroki-kun todoroki-kun! Çok meraklıysan neden onunla birlikte olmuyorsun, kuş beyinli?!!"
Bakugou'nun sinirleri yine tepesine çıkmıştı.
Midoriya
"K-kacchan-"
Bakugou
"Ne var?!"
Midoriya
"Kolumu acıtıyorsun!"
Midoriya'nın sağ koluna baktığında siyah bandajlı yeri sıktığını fark etti. Neden bu kadar acıttığınıda anlamıştı. Elini ve kaşlarını gevşetti. Midoriya'nın suratına baktığında korkmuş gözüküyordu. Genel de bunu hiç belli etmezdi, burug bir gülümseme belirirdi suratında. Bakugou'nun içinden geçen tek şey;
"Gülümsesene."
