2

1.1K 96 58
                                    

Jeongguk okulun koridorunda yürüyordu, canı sıkkındı.

Son 3 günde gerçekten çok değişik ve kendince iğrenç olaylar olmuştu.

Taehyung 3 gün önce tuvalette hiçbir şey yaşanmamış gibi, sanki Jeongguk'un dudaklarını şehvetle emen o değilmiş gibi Jihoon'la iğrenç bir flörtleşmenin içindeydiler.

Taehyung'un amacı apaçık ortadaydı, Jeongguk'un canını yakmak istiyordu ve tabii ki de onun en yakın arkadaşını kullanacaktı, başka çare bırakmamıştı küçük olan.

"Efendim Jihoon," dedi Jeongguk isteksizce. Jihoon Taehyung'u bulunca hemen unutmuştu sözde en yakın arkadaşını.

"Bugün evimde Taehyung'la parti vermeye karar verdik, ve en yakın arkadaşım olmazsa olmaz." Sesi sonunda en çok istediği oyuncağına kavuşmuş bir çocuk gibiydi. Jeongguk yumruklarını sıktı. "Eğer bir işim yoksa gelirim Jihoon, kapatmam lazım baybay." Dedi ve yüzüne kapattı arkadaşının.

Taehyung bilerek yapıyordu her şeyi, sırf jeongguk'un canını sıkmak için.

Korkusunu kullanıyordu küçük olanın, zekiceydi. "Kısasa kısas Kim Taehyung."

**

"Jihoon, programıma baktım ve..." dudaklarını ısırdı Jeongguk, hadi ama neyin programıydı ki bu? Jeongguk işsiz bir öğrenciden başka bir şey değildi. "Partinize gelebilirim, ama yanımda birisi daha gelse, bir sakınca olur mu?" dedi yapmacık mahçup sesiyle.

Jihoon'un kıkırtısını işitti, "elbette bir şey olmaz Jeongguk, fazla kişi güzel bir parti demektir." Jeongguk bilmişçe konuşmasına göz devirerek, "evet elbette, o zaman akşam görüşürüz." dedi ve üst sınıfların katına adımladı. 
-

"Hadi ama Jeongguk yapabilirsin, onu partiye gelmesi için ikna edebilirsin." Yaklaşık 6 dakika 34 saniyedir ikilemdeydi jeongguk. Sürekli olarak parmaklarını kıtlatıp kafasını kaşıyordu.

En sonunda bir cesaretle içeri daldı. "Ş-şey, b-ben Yugyeom'a bakacaktım da, o burada mı?" Karşısındaki güzel kızın karşısında kekeleyerek konuştuğu için utanmıştı. "Tabii ki de burada," dedi kibar sesiyle, "bak en arkadaki sırada grubuyla takılıyor." Jeongguk minnettarca gülümsedi, "çok teşekkür ederim." Kız da zarifçe gülümsedi, "adım Jisoo." Jeongguk düzeltti, "çok teşekkür ederim Jisoo." dedi ve köşe sıraya ilerlemeye başladı. Taehyung'la Jihoon bugün okula gelmeyip parti organize ettikleri için rahattı.

Yugyeom yanındaki Jackson'la birlikte konuşuyordu, yanlarında birkaç çocuk daha vardı ve Taehyung hiçbirini sevmezdi, özellikle Yugyeom'u.

"Şey selam Yugyeom, seninle bir şey konuşacaktım da, benimle koridora gelebilir misin?" elleri kafasının arkasında saçlarını karıştırıyordu ve utandığı için yanakları kızarmıştı.

Yugyeom gülümsedi, "elbette jeongguk." desi kibar bir şekilde. Oldu olası Jeongguk'a hep kibar davranmıştı. Ne kadar Taehyung'la kavga etseler ve Jeongguk -bir zamanlar- onunla sevgili olsa bile ona daima iyi davranırdı.

"Evet seni dinliyorum Gguk." dedi kollarını havalı bir şekilde bağlayarak. Duvara yaslanmayı da ihmal etmemişti. "Şey bugün Jihoon'un evinde parti var ve ben de düşündüm ki..." dedi tırnaklarıyla oynarken, sesi incelmişti. "Düşündüm ki birlikte gidebiliriz. Tabii boşsan. Doluysan benim için bir sorun olmaz, gerçekten." Elleri terlemişti.

Yugyeom kahkaha attı, "hayır hayır, ben boşum, ama sikik Taehyung ve eski sevgilimin partisine neden beni davet ettiğini anlamıyorum." dedi gözlerini kısarak.

"Cidden konuyla alakası yok, biliyorsun benim tek arkadaşım oydu ve ve beni satt-"
"Ve sen de düşündün ki Yugyeom'u çağırıp intikam alayım." Jeongguk ellerini havaya kaldırıp sağa sola salladı. "Hayır hayır, sadece değişiklik olsun diye şey etmiştim."

Yugyeom düşünürmüş gibi yaptı, "seninle ben de bir yerlere gitmek isterim jeongguk. Hem orospu Jihoon'un yüzündeki ifadeyi görmek için sabırsızlanıyorum. Seni akşama alırım." Dedi ve göz kırpıp gitti.

Jeongguk bunu halletiğine göre tek bir şey kalmıştı, giyimi ve makyajı. Çok güzel olmalıydı bu akşam, Taehyung'un yüzündeki kuduruşu görmek istiyordu. Aynı zamanda Jihoon'un.

Jihoon belki eski sevgili olduklarını bilmiyordu, ama jeongguk ilk çıktıkları zaman birkaç kez ondan hoşlandığını bahsetmişti ve eğer bilseydi bile o küçük sikine takmazdı.

Okul çıkışı Jeongguk hemen eve koştu. Sonunda dolabında çürüyecek olan pahalı ve süslü kıyafetlerini çıkardı. Bunları ona Taehyung almıştı ve Jeongguk kıyıp giyememişti bile. Ama şimdi giyiyordu.

Makyajını yaptı, saçına fön çekti ve azıcık bir makyaj yaptı. Gerçekten de azıcık bir bakımla iyi göründüğünün farkına vardı ve bakımlı olmayı aklına not etti.

Telefonunun titremesiyle ağzına tıkıştırdığı yemeklerle bilmediği numaraya baktı ve Yugyeom olduğunu hemen anladı.
"Alo?" Karşıdakinin arabada olduğu çok belliydi. "Jeongguk ben evinin yakınlarındayım çıkıp bekle beni." Evini nerden biliyordu ki? "Zaten ben de hazırlamıştım hemen çıkıyorum, baybay." Deyip telefonu kapattı ve kabanını alıp çıktı.

Biraz sonra lüks bir araba evinin önünde durdu ve Jeongguk'un tarafındaki cam açıldı. Yugyeom gerçekten de çok yakışılıydı ve şu anki görünüşüyle yakışıklılığı ikiye katlanmıştı.

Jeongguk kapıyı açıp yavaşça arabaya yerleşti. Yugyeom'a döndüğünde onu inceleyen edepsiz gözlerle karşılaştı.
"Güzel olduğunu biliyordum, ama bu kadarını da tahmin etmemiştim." dedi şaşkınlıkla.

Jeongguk utangaç bir şekilde kıkırdadı, "sen de fena değilsin." dediğinde Yugyeom ona değişik bakışlar atıp kemerini bağlamasını söyledi.

Ve gece de sorun çıkacağını, hazır olması gerektiğini hatırlattı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 18, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ex-boyfriendsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin