Luhan ve Sehun liseye başladıklarından beri aynı sınıftalardı. Sınıflar değiştirildiği zaman bile aynı sınıfa denk gelmişlerdi.
Çok yakın arkadaş olmasalarda samimilerdi, onunla konuşmak Luhan'a iyi geliyordu. Yanında oturmak, kokusunu içine çekmek, sesini dinlemek... En sonunda ona aşık olduğunu fark etti.
Sehun asi bir tipti, derslere fazla ilgi göstermiyor ama yüksek not alabiliyordu, arkadaşlarıyla eğlencesine kavga ediyordu, sigara içiyordu vesaire vesaire. Ama Luhan'a karşı iyiydi, kibardı. Sanki Luhan çok değerli bir taşmışta kırılmaması için çok dikkatli davranıyormuş gibiydi.
Luhan kendini Sehun'a iyice kaptırmıştı, onu her gördüğünde kalbi aşırı hızlanıyordu, eli ayağına dolanıyordu. Arkadaş olsalar bile Luhan konuşmaya utanıyordu. Ya yanlış bir şey söylerse?
En sonunda onun aşkından artık dayanamadığı, iyice bitap düştüğü bir günde okulda somurtarak dolaşıyor, insanlar onunla iletişime girmeye çalıştığında soğuk ve kaçamak cevaplar veriyordu. Özellikle o gün, tüm üzüntülerin ve sıkıntılarının sorumlusu Sehun'a karşı çok tavırlıydı. Sehun onun kalbini çok kırıyordu, Luhan ona değer veriyordu, seviyordu ama Sehun bunu fark etmiyordu belki de fark etmek istemiyordu.
Okul çıkışında Sehun ona bir problemi olup olmadığını sorduğunda Luhan hayır demişti. Ama Sehun pes etmemişti, bir şey olduğuna emin olduğunu söyleyip onu darlamaya başlamış ve peşinden gitmişti. Luhan en sonunda dayanamayıp sorunun O olduğunu söylemişti. Devamında ise ona aylardır aşık olduğunu itiraf etmişti. Kimseye hissetmediği sevgiyi Sehun'a hissettiğini onun suratına bağırmış, bunu anlayamayacak kadar aptal olduğunu söylemişti.
Sehun bir şey dememişti başta. Sadece özür dilemişti. O günden sonra da aralarına mesafe girdi, Luhan ne zaman onunla konuşmaya çalışsa Sehun'dan soğuk ve öfke içeren bir tavır alıyordu. Bu yüzden Luhan onunla iletişime girmeye çekinir hale gelmişti ama ona olan sevgisi hâlâ azalmıyordu.
O bıçaklanmadan bir kaç gün önce Sehun'un 14 yaşındaki kız kardeşi kaybolmuştu. Kaçırılmış bile olabilirdi ama Luhan bu konu hakkında onunla konuşamamıştı. Gidip ona teselli verememiş, istediği her zaman yanında olabileceğini söyleyememişti.
Sehun'un bıçaklandığı haberini Baekhyun söylemişti, sevdiği çocuğun en yakın arkadaşı. "Bilmek isteyebileceğini düşündüm" yazmıştı o akşam. "Teşekkür ederim" diye karşılık vermişti Luhan.
Çok endişelenmişti, endişesi içini yeyip bitiriyordu ama ona yazdığı zaman ya yine ters tepki alırsa? Ya onu ilgilendirmediğini söylerse?
Luhan en sonunda tüm bu düşüncelerden kurtuldu, kalbinin kırılmasını önemsemekten bıkmıştı, sırf üzüleceği için onunla konuşmaktan çekinmekten bıkmıştı. Onun iyi olup olmadığını merak ediyordu ve şu anda önemli olan şey buydu, onun iyiliği.
Telefonu eline aldı ve bir kere daha düşünmeden mesaj attı.
Yine enteresan fikirlerle karşınızdayım :D İlk kez texting yazıyorum bakalım aklımda canlandırdığım gibi bir texting olacak mı? Gizemli şeyler planladım euhehehehehe beğenmeniz dileğiyle~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mystic Manace // HunHan texting
FanfictionLuhan ve Sehun eskisi gibi samimi arkadaşlar değillerdi çünkü Luhan, Sehun'a aşıktı. Hemde kontrol edemeyeceği kadar çok... Bir akşam, Sehun'un hastaneye kaldırıldığı haberini aldı ve Luhan onun için çok endişlendiğinden cesaret edip mesaj atabildi...