Selin'den
Ayağımdaki iki metrelik topuklularla özürlü gibi koşarken, kızlarda arkamdan en az benim kadar özürlü gibi geliyorlardı. Adımlarım yorulmaktan yavaşladığında, ileride elinde çiçeklerle beni bekleyen bir SeokJin hayal ettim.
Anaskm.
Ciddi ciddi ileride beni bekleyen bir Seok Jin mi var, yoksa bana mı öyle geliyor? Valla var. Üzerine doğru yürümeye başladığımda hâlâ son ciddiliğiyle yüzüme bakıyordu.
Ellerimi birleştirerek ona hayranca bakmaya başladım.
Şimdi 'sen nasıl t-armysin, insan üzerine atlar aq.' falan diyeceksiniz de ben bunun Jin olmadığını biliyorum. Ya onun kılığına girmiş bir adamdı, ya da ben şizofren olmuştum. İlk ihtimali tercih ederdim tabikisi.
"Ne bakıyon lan, yelloz?"
Ona uzaylı görmüş masum köylü edasıyla baktım. Şimdi nasıl böyle konuştu demeyin, ingilizce konuşuyor wcjwiddjs.
"Bu çiçekler bana değil mi?"
"Yoo, yemek için aldım."
Bu adamın Kimsokçin olmadığına emin miyiz?
Yanından omzuna çarparak geçtim. Oçun boyu da uzundu benden lanet olsun ki.
{•••}
Asel'den
Sülalecek içeri girdiğimizde -sülale dediğim biz dördümüz- yorgunluktan yere yapışmak üzereydim. Bir an önce yatmayı isterdim ama lanet olsun ki V live'e girmem gerekiyordu. Biz partiye giderken Jimin yayın açmıştı ve benim internet paketim bitmişti.
Telefonumu çıkardığım anda içeriye elinde dürbünle Almina girdi. Sanki dedektif ha!
"Kızlar," dedi gözlerini kısarak bana baktığında. "İzleniyoruz." Başıyla bizim boydan duran camı gösterdi başıyla. Kafamı oraya çevirdiğimde, bizi partiden beri takip eden yediliyi gördüm. Ellerini cama yaslayarak bize bakıyorlardı. Maske takıyorlardı bir de lan.
Gözlerimi kısarak onları görmemiş gibi davrandım. Onlarda mallar tabi inandılar ve orada beklemeye başladılar. Bende tabi arkamı dönüp mutfağa girdim ve çekmeceden ultra güçlü, fırlattığında isabet etme ihtimali %99,9 olan, vurulduğu başı yerinden çıkaran, yakışıklı deflon tavam Meriç'i çıkardım. Gülmeyin amk.
Almina bebeğim peşimden sırıtarak girdi. Beraber mutfağın kapısından çıkarak bahçeye çıktık ve arka bahçede havuzun önündeki boydan camda hâlâ Selin ve Çağla'yı izlemekte olan yediliyi gördük.
"Almina bebeğim?"
"Efm knk?"
Efeme keneke dedi.
"Şimdi bu tuhaf maskelilerin işi belli olmaz, şu kenardaki küreği al, olmazsa k*çlarına geçiririz."
"Vicdansız seni!' Dedi ve gülerek küreği eline aldı. "Tşk." Dedim sessizce.
Teşeke*
Bana en yakın tarafta duran kişi kahverengi saçlı olan çocuktu. Sanırım boyu 1.78'di. Şimdi egolanmayayım da, tahminlerimin %80'i tutar. Tamam egolanacağım, çokselim.
Kahverengi saçlının yanındaki en kısaları gibi görünen turuncu saçlı velet konuştu. "Kook, senin kız nerede?"
"Ayh, benden mi bahsediyorsunuz?"
Diyerek kahverengi saçlının kafasına geçirdim teflon tavam Meriç'i.
O an beklemediğim bir şey oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİTİES İN TÖRKİ!
Fanfiction"Bu kız seni çok değiştirdi, değil mi?" Genç adam gülümsedi. "Kız değil, Türkiye değiştirdi." {•••} -Alta ettirmelik bir kitaptır. [ilk bölümü dine saygısızlık olarak algılamayınız.]