Keyifle Okuyunuz 😆😊
" Kendimden biliyorum. "
Şaşırmıştı sevilen adam seven adamın dudaklarından dökülen sözcüklere. Oldukça şaşkın hissediyordu sevilen adam. Seven adamın yüzünde ki gülümsemeyi daha önce görmemişti misal. ' Kendimden biliyorum ' derken ki ses tonu da daha önce hiç duymamıştı. Yumuşak olan kalın sesinde sanki derin bir kederde saklıydı ama öyle büyüleyici tınlamıştı ki şaşırmıştı sevilen adam. En çok şaşırdığı ise, seven adamın sözleri ya da sesi değildi aslında bakışlarında saklı olan anlam daha da şaşkınlığa uğratmıştı sevilen adamı. Seven adam daha da genişleyen gülüşüyle bakışlarını sevdiğinden kaçırmıştı.
Bakışları bu sefer sakladığı gizemli anlamıyla daha yoğun ışıldarken rastgele bir şekilde boşluğa odaklanmıştı. Dudaklarını süsleyen gülüşü hafifçe solsa da ışıltısını bir gram bile kaybetmişti. Kalın sesi yumuşak bir şekilde dökülmeye başladı odadaki sessizliğe.
" Birini severken öğreniyorsun, sevmenin nasıl bir iş olduğunu. Sahtesini anlamayı, gerçeğini bilmeyi. Bende birini severek öğrendim bunu. Güzel şeymiş yaşayarak öğrenmek. "
Sevilen adam hafifçe kaşlarını çatmıştı. Biraz daha yaklaştı seven adama. Sanki odada onlardan başkaları varmış gibi eğilmişti seven adamın yüzüne. Başını refleks olarak sağa doğru yatırmış kısık sesle fısıldamıştı.
" Kimi seviyorsun peki hyung? Ben tanıyor muyum? Ne zamandır seviyorsun? Niye daha önce bana hiç bahsetmedin? "
Seven adam sevdiğinin üst üste sorduğu tüm sorulara karışılık olarak sadece gülmüştü. Dudaklarını hafifçe ıslatarak sevdiğine dönüp konuştu.
" Nefes alsaydın sorarken Jongin. Gerçekten tüm bu soruları aynı anda mı merak ettin? "
Sevdiği, çocuk misali kaşlarını çatmış, hafifçe omzuna tokat atmıştı. Yanına biraz daha sokularak kolunu kavramış çattığı kaşlarıyla sitem içeren ses tonuyla konuşmaya başlamıştı.
" Evet hepsini aynı anda merak ettim. Şimdi de aynı anda cevap istiyorum. Hadi ama Hyung. Ben senden hiç bir şeyimi saklamadım bugüne kadar sende benden saklama ve söyle. "
Seven adam iç geçirerek başını usulca iki yana sallamış, dudaklarına küçük bir gülümseme yerleştirmişti. Sevdiğinin merakla ışıldayan gözlerine bakarak yumuşak bir şekilde konuşmaya başladı. Ses tonu oldukça naif ve içten çıkıyordu. Dudaklarından dökülen kelimeler sanki zarifçe inen yağmur damlaları gibiydi.
" Kimi sevdiğimi ya da tanıyıp tanımadığını söyleyemem sana. Ama ne zaman sevmeye başladım, söyleyebilirim. "
Sevdiği alt dudağını sarkıtarak, somurtkan bir ifadeyle seven adama bakmaya başlamıştı. Kaşları daha da çatılmış, güzel yüzüne hoş bir sevimlilik katmıştı. Merak ediyorum ama bana söylemek istemiyorsa zorlayamam ya. Başka bir vakit yeniden ve yeniden denerim şansımı. Hyung' unu bu kadar güçlü bir hissi yaşamaya iten kimdi gerçekten merak ediyordu sevilen adam. Yine de ona özel ve güçlü duygular hissettiren kişiyi söylemek istememesini anlıyordu. Çatık kaşları yavaşça düzelmiş, somurtkan yüzüne tatlı bir gülümseme yayılmıştı.
Seven adam, kalbini yakan bir ateşle izlemişti sevdiğinin yüzünde ki değişimleri. Her mimiği ayrı ayrı düşmüştü içinde ki yangına. Ufak görünen narin gülümsemesi, kanatlarını yeni açan kelebeğin güzel çiçeğe konması gibi zarifti seven adam için.
Derin bir nefesi ciğerlerine bahşederek sevdiğinin gözlerinin içine bakarak konuşmaya başlamıştı. Kalın sesinde ki büyülenmişlik, sevgisinin ısıttığı tınısı, merhametin getirdiği güzellik sevilen adamın kulakları vasıtasıyla ruhunu okşamıştı sanki.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gardenya / One Shot
FanfictionKim Jongin, güzel ve bir o kadar yalancı bir kadına aşık olduğunu sanıyordu. Do Kyungsoo, uzaktan sevmenin tadına doymayan sevdiği adamın gözünde Hyung' tan öteye gidememiş bir aşıktı. Kader ise aşkı hep sınayan bir bilgeydi ve Kyungsoo' nun aşkın...