Odama çıktığımda ne yapıcağımı bilemez bir haldeydim. Gitmek istiyordum belki ama bunu benden habersiz yapmaları sinirimi bozan tek şeydi. Bu sirada telefonumu aldim ve wattpad e girdim. Kullandığım tek site buydu. Bunda da karanlık lise gibi kitaplari okuyordum. Karanlık lisenin yeni bolumunu okuduktan sonra müzik dinlemeye başladım ve bir sure sonra kendimi uykunun kollarına bıraktım.
Uyandığımda uzerimden tır geçmiş gibi hissediyordum. Ben bugun gidiyor muydum yani? Ve hic hazir degilken? Bu sirada odamdan içeri annen girdi ve hazirlanmam gerektiğini soyedi. Dolabimin üstünden bavulumu aldim ve içine kiyafetlerimi tikmaya başladım. Evet tiktim. Yaklaşık bir saat sonra tamamen hazirdim. Daha vaktim olduğunu dusunup wattpad e girdim. Aşağıya indigimde babam evdeydi. Hadi ama gidişimi falan mi kutluyordu bu adam?
"Ne zaman cikicaz?"
"Ucagin bir saat sonra kalkıyor. Bavulunu getir ve cikalim." Kovsaydın.
Cidden gitmemi falan bekliyordu bence. Bu kadar meraklı olduguna gore beni göndermeye. Yukarı ciktigimda ustumu degistirdim. Deri ceket dar pantalon ve siyah topuklu botlarimi giydim. Bavulumu zorda olsa aşağıya indirdim sonunda. Annem azra babam hepsi kapının önünde bekliyordu. Onlara bakmadan dışarı ciktim ve bavulumu arabanın bagajina koydum. Arabaya bindigimizde tek kelime etmemiştim. Ben konusmuyorum diye onlarda konusmuyordu. En sonunda babam bu sessizligi bozan taraf oldu.
"Siyahlara bürünmüşsün yine Melis."
"Benim hayatım her zaman siyah oldu ve siyah olucak. Baba." dedim gözlerimi devirerek.
Son kelimeye özellikle vurgu yapmıştım. Havaalanına kadar bidaha hiç konusmamistik. Havaalanına geldiğimizde ucagimin kalkmasina 20 dakika oldugu icin beklemeye başladık. Annem her an agliyacak gibi görünüyordu. Magdem agliycaksin uzuluceksin ne diye gonderiyosun anlamıyorum ki.
Sonunda uçağa giderken ben onden annem babam ve azra arkadan yuruyordu. Ben ucaga binmek icin daha hizli yürümeye başladım ve o sırada annem arkadan
"Melis." diye seslendi.
Arkami döndüm bana doğru geldi boynuna sarılıp ağlamaya başladı. Sarilmasina karşılık verdim. Herseyimi borçlu olduğum bu kadini orada cok ozleyecegimi farkettim. Ayrildiktan sonra
"Aramyi sakın unutma yeni telefon aldığında hemen ara ve birde.."
"Anne daha gitmedim bile."
Sonra azraya döndüm ve onu kucagima alip son kez optum. Minik prensesim benim. Kulağıma
"Seni seviyorum abla. Hem belki ordan bana bi tane eniste getirirsiiin. " dedi ve sırıttı.
Bende onun dediğine kıkırdadım ve gıdıklayarak
"Daha şimdiden neler dusunuyosun sen ablani göndermeye cok meraklisin galiba cadı" dedim ve güldüm.
Artik gitmem gerekiyordu. Son olarakta istemesemde babama sarildim. Sarildigimizda seni cok ozleyecegim demişti. He canım he. Evdeyken yüzümü cok görüyordu sanki. Zor da olsa vedalasip ucaga bindim. Yanimin boş olma mutluluğunu yaşarken kulakliklarimi taktim ve bir sure sonra karşıdan gelen çocuğu görünce agzım acik ona baktım. Bu da ne lan böyle!
