İki bölüm sonra final vereceğim arkadaşlar.
Yorumlarınızı bekliyorum.
İyi okumalar.
5|İsyan.
Titreyen ellerini, eşinin ellerine uzatmıştı Namjoon. Fazlasıyla sinirliydi. Jeongguk, eşini sakinleştirmek adına feramonlarını salgılarken, bu sakinleştirici etkisi olan salgı bile etki etmiyordu.
Namjoon, sinirli olsa da etrafı kırıp dökerek bunu çevresine yansıtmıyordu. Bedeninde sinirini tutuyor ve bu da bedeninin zayıf düşmesine neden oluyordu. Titriyor ve terliyordu.
Jeongguk, endişeyle birlikte büyüğünün kucağına oturup ellerini yanaklarına yerleştirdi. Namjoon, batı sürüsünün lideriydi ve kesinlikle kendisine gelmesi gerekiyordu.
Jeongguk, dudaklarını karşısındaki esmer dudaklarla birleştirdi. Esmer şaşırsa bile ince, çilek tadındaki dudakları ustaca kavrayarak titreyen ellerini miniğin kalçasına yerleştirdi.
Jeongguk, sürtünürken ikisi de boğuk bir inilti bırakmıştı birbirlerinin dudaklarına.
O sırada kapı çaldı. Batı sürüsü tamamen karışmıştı. Savaş yüzünden yaralı gelen askerler revirlere alınmıştı.
Namjoon, eğilip dudaklarını miniğinin boynuna bastırıp kendi imzasını attı.
Jeongguk ise dağılmış bir ifade ile koltuğa bıraktı kendisini. Hızla solurken ayağa kalkmış ve birkaç adım atarak salondan çıktı. Kapıyı açtığında karşısındaki tanıdık sima üzerine atlayıp kendisine kocaman sarılmıştı.
Hoseok, kardeşini fazlasıyla özlemişti. Arkasında beraber geldiği Taehyung'da içeriye girdiğinde, Namjoon duvara yaslanmış bir şekilde onları izliyordu.
Hoseok ve Taehyung batıdaki kargaşayı duydukları için küçük kardeşleri için endişelenerek yola çıkmışlardı.
Tabi bu iki gün önceydi. İki günlük yolda Hoseok, senelerdir aşık olduğu kardeş gibi büyüdüğü çocuğa açılmıştı. Eh, Jeongguk gittikten sonra Taehyung onsuz büyük bir depresyona girmiş gazi bir kurttu.
Sonrasında ilgisini Hoseok çekmişti tabiki de. Dörtlü içeriye geçip salona kurulduklarında Jeongguk kocaman gülümsüyordu. Namjoon, küçüğünün bu haline bayılsa da geldikleri için misafirlerini öldürebilirdi.
Çünkü lanet bir şekilde mükemmel bir anı bozmuşlardı.
Küçüğü ayaklanarak mutfağa gittiğinde, Taehyung'da peşinden gitmişti. Hoseok ve Namjoon ise derin bir konuşmaya dalmışlardı.
Jeongguk hepsi için kahve çekirdeklerini ezerken bir zamanlar kendisinden hoşlanan Taehyung kıkırdamış ve dikkatini kendi üzerine toplamıştı.
"Uzun zaman oldu." büyüğü yanına geldiğinde, Jeongguk onaylamıştı. Taehyung çekirdeklerin olduğu kabı eline alarak kendisi ezip dövmeye başladı. "Öyle, yaran nasıl?" Jeongguk tatlı bir endişe ile mırıldanarak ayağını işaret ettiğinde, Taehyung ayağını birkaç kez yere vurup gülümsedi. "Gayet iyi, senin sayende küçük kardeş."
Ellerini küçüğün saçlarına atarak karıştırdığında boynundaki ize ve mühre gitti gözleri. Geçmişi hatırladı. Kalbini Hoseok'a kaptırmış olmasaydı eğer, bu görüntü yüzünden ağır bir depresyona girebilirdi.
"Sensin küçük!" Jeongguk çatık kaşlarıyla sevimli bir şekilde inkâr ettiğinde, içeriden gelen eşine ait şaşkın seslerle beraber kaşlarını çatıp merakla içeriye ilerledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Another Pack•knj.jjk
Werewolf"Anne karnında ikizini mi yemiş?!" →NamKook. →Bottom Jeongguk. →Omegaverse.