Cızırdayan sokak lambalarıyla dolu sokaktan köşeyi dönünce kapüşonunu kafasına geçiriyor ve başını önüne eğiyor. Her an dövüşe ve silahlı çatışmaya hazır olarak yürüyor çünkü ölüm onu her an yakalayabilir. Onun için ölümün zamanı yok. Onun için görev saati yok. Onun bir ailesi yok. O Gökçin Revan! Tek ailesi işi, tek evi araştırma merkezinde ona ayrılan oda. O bu ülke için var olan bir polis! Güvendiği tek insansa araştırma merkezinin başkanı, tek özelliği sahtekarlık olan kişi, Ömer Diren! Yalanlarla dolu bir beyin, Gökçin Revan... Onu yalanlarıyla zehirleyen kişi Ömer Diren... İkisinin de tek görevi İstanbul!
Biraz daha yürüyor ve terkedilmiş dört katlı binanın içine giriyor. Ahşap merdivenlerden ilk kata çıkıyor ve sadece sesini duyduğu, yüzünü daha önce hiç görmediği adamın yanına gidiyor.
"Geldin. Gelmezsin sanıyordum."
"Fazla vaktim yok acele et."
Adamın yüzüne bakmaya çalışsa da iki binli yılların başından kalan kar maskesini takmış adamın yüzünü yine göremiyor. Bir yandan da iki bin altmış yılında o maskeyi nerden bulduğunu merak ediyor.
"Seninle uzun uzun konuşmamız lazım. Anlatacaklarım bir kaç dakikaya sığacak şeyler değil. Buluşma ayarlamak için geldim."
"Pazar günü gece yarısı."
"Uyar."
"Yüzünü o zaman görebilecek miyim?"
"Kim bilir?"
"En azından adını söyle?"
"Münci."
"Adın Münci mi?"
"Lakabım."
"Gerçek adını ne zaman öğreneceğim?"
"Pazar günü."
Sakince kafasını sallıyor ve geldiği yönden geri dönüyor. Merkeze doğru yürürken hayatının artık baştan sona değişeceğini hissediyor...
-TANITIM SONU-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇIKIŞ: MÜNCİ
Science FictionMerhaba! Harf kısıtlamasından dolayı sığmayan girişi okumak için "Giriş Tanıtımı" bölümünü açabilirsiniz. ~2060 yılında yaşanan, geçmişin ve geleceğin bilim kurgu hikayesi...~