Ahh sabah sabah kim bu? Tatilde bile uyutmuyorlar. Okul bitiyor, tatilde bol bol uyuyacağız diye bir sevinç yaşıyorum ama olmuyor. Bana garazı var bu dünyanın, hayatın, insanların, her şeyin. Ayrılmak istemediğim ve kafamı zar zor kaldırdığım caaağğğnım yastığımdan ayrıldığıma deyecek birisi aramış olsa bari. Sıla? Sılaaaa? Sıla mı? Öldürdüm kızım seni. Sabahın köründe insan en iyi arkadaşına kıyar mı? Tabi normal bir insan kıyamayıp aramaz, en azından saat 7.48'de. Israrlı ısrarlı çalan telefonumun sesine daha fazla tahammül edemeyip -birde annemgilin uyanma riskine karşılık- açtım.
''Ne var Sılaaaaa???''
''Sana da günaydım tatlım ya.''
''Sıla saat 7.48!!!''
''Artık 7.49.''
''Sen benimle dalgamı geçiyorsun? Hem sabahın köründe -kesin saçma sapan bir sebepten- beni uyandır hem de dalga geç. Görürsün kızım sen ben senden bunun öcünü almazsam.''
''Tamam tamam kızma Ezgiciğim. İsteyerek mi uyandı-''
''Evet Sıla isteyerek uyandırdın. Herhalde telefon kendi kendine kalkıpta bu saatte Ezgi'yi uyandırayım diyecek hali yok, yani isteyerek yapmış oluyorsun.''
''Tamam biraz haklılık payın var ama uyandırmak istemezdim hem hemen alışma böyle geç uyanmaya sonra yine okula giderken uyanamayacaksın.''
''Peki anneciğim başka emriniz var mıydı yoksa ben odama çekileyim mi? Hatta isterseniz seneki konulara böyle tatilin ilk haftasından çalışmaya başlayayım evden falanda çıkmayayım evin de bir tozunu alırım filan.''
''Abartma Ezgi. Abartmakta üztüne yok.''
Haklıydı bazen abartmakta üstüme yoktu yani şimdi kıza bu konuda haksızlık etmeyeyim ama o bu lafların hepsini hak ediyor.
''Eee beni bu saatte uyandırmaya değecek ne söyleyecektin? Yoksa bizim okulun çoooookkk büyük bir kısmı yanmış ve tatil bitene kadar yapılamayacakmış ve ilk aylar okula gelmememizi mi söylediler? Ya da tatil 3 aydan 6, 7 aya mı çıkmış? N'olmuş söyleeeeeeeeee!!!''
''Ezgi yemin ediyorum abartma konusunda eline su dökebilecek birini tanımıyorum.''
''Ya boşver artık bunu da söyle yarım saattir oyalıyorsun beni.''
''Tamam peki hazır mısın?''
''Sılaaaaaaa!''
''Kızma kızma söylüyorum. Annemler bu yaz tatile İzmir'e gideceğimizi söylediiiii.''
''Neeeee!''
''Çok güzel değil mi?''
''Beni bunun için mi uyandırdın gerizekalııııııııııı?''
''Hah işte asıl söyleyeceğim şeye şimdi geldik. SEN-DE-BİZİM-LE-GELİ-YORSUUUUUNNNNNNN.''
''Ohaaaaa ciddi misin?işte şimdi uyandığıma değecek bir haber verdin. Ama bir dakika, annemler?''
''Annem, annenle konuşmuş izin vermişler yani 3 ay boyunca birlikte İzmir gecelerine akacağııııızzzzz.''
''Oha gece dışarı çıkabiliyor muyuz???????''
''Hayır tabii ki onun lafın gelişi söyledim.''
''Ufffff birde bunun için ayrı heyecanlandırıyor insanı gıcığa bak. Neyse ne zaman çıkıyoruz yola?''
''Imm... şeyy...''
''Neyyyy?''
''Bir saat sonra.'' Bunu kısık bir sesle söylemişti çünkü benim ne tepki vereceğimi önceden biliyordu zaten.
''Neeeee? Bir saat sonra ve sen bana şimdi mi haber veriyorsun?''
''Ama daha erken uyandırırsam kızarsın diye şey ettim.''
''Sılaaaaa kapa telefonu kapa yoksa çok fena olacak.''
''Tamam bir saat sonra ordayız.''
''Bak hala konuşuyor.''
''Tamam tamam görüşürüz.''
Allah'ım sen bana sabır ver. Hadi bakalım şimdi hazırlanma telaşı başlasın...
''ANNNNEEEEEEEEEEE!!!''
Arkadaşlar ilk kez kitap yayımlıyorum ve nasıl olduğu konusunda bir fikrim yok eğer okuyan olursa umarım olur fikirlerinizi söylemenizi istiyorum. +1 olduğunda yeni bölüm gelecek :)) Okuyanlara teşekkür ederim :))
