BLACK PINK SCHOOL

STAJ

Jennie
Kavgadan sonra polisler gelince rose nin yüzündeki o endişeli ifade gitmişti ama bu sefer de aynı endişeli ifade lisa daydı  ne oluyordu bilmiyorum ama bunu öğrenecektim .
Polislerle birlikte karakola gittik ve gördüklerimizi anlattık ve çıktık çıkarken rose arada sırada arkasına bakıyordu.  Ben de çaktırmadan nereye bakıyor diye bakmaya çalıştım ama malesef çaktırdım ve arkasını dönmeden yürümeye başladı.  Arkadaşlarımın sorunu neydi bilmiyorum ama bana söylememeleri cinayet sebebiydi neyse ben öğrenmesini bilirdim ama . Peşlerinden giderken telefonum çaldı. Yabancı numaraydı ama açtım ve "buyrun kimsiniz?"dedim . Karşı taraftan birkaç fısıltı geldi ama tam anlamadım. Karşı taraf sonunda " black pink adlı gruptansınız öyle değil mi" dedi ve o an kalbim çok hızlı bir şekilde atmaya başladı."E..evet öyleyim ne oldu acaba ? "Dedim."bugün size biraz sonra vereceğim adrese gelin arkadaşlarınızla birlikte tabii?"dedi karşı taraf. Peki dedikten sonra telefonu kapattım ve kızların yanına koştum ve kısaca olanları anlattık. Ardından hepimiz heyecanlı bir  şekilde taksiye binip adresin olduğu yere gittik. Oraya vardığımızda sevinçten yerimizde duramıyorduk . Içeri girdik  ve el ele tutuştuk.  Karşımızda bir masa ve etrafında da birkaç kız ve erkek vardı.  Bizim geldiğimizi görmemiş gibilerdi. En sonunda lisa bakarmısınız bizi buraya çağırdılar tam olarak ne yapacağız. Bize birkaç saniye baktıktan sonra aralarından bir kız  masaya oturdu ve blackpink değil mı diye sordu hepimiz anında evet dedik .O kadar heyecanıydık ki ...
Oturduğumuzda kadın bize döndü ve "lafı fazla uzatmayacağım bu işi istiyor musunuz ?"dedi . Olası başka bir cevap yoktu hepimiz evet dedik . " o zaman cuma gününe bir dansla karşımıza çıkacaksınız ve biz ded sizi alıp alamayacağımiza karar vereceğiz"dedi . Hepimiz çok heyecanıydık ama hangi dansı edeceğimizi de düşünmeden edemiyordum .

Rose
O kadar heyecanlıydım ki herşeyi unutmuştum. Karakoldan çıkmadan önce çok stresliydim ve jennie  de  benim baktığım yere bakınca biraz da korkmuştum. Aslında korkmam için bir sebep yoktu ama yanlış anlar diye sadece... Her neyse hangi dansı yapacağımızı düşünmeye başlamıştım bile yaptığımız iki dansımız vardı ve biz de bu iki danstan birini seçmek zorundaydık.  Kızlara yurda varınca hangi dansı nasıl ve hangi şarkıyla  yapacağımızı sordum hepsi fikirlerini söylediler bir kağıda yazdık . Daha sonra bir torbaya  koyduk ve jisoo bir kağıt seçti. "As if its your last" çıktı . Bu dansı yapmaya karar verdik . Ilk dansımızdı zaten ve hepimiz buna yeterince çalışmıştık yani fazla çalışmamıza gerek kalmayacaktı.  Ama hepimiz öyle heyecanlıydık ki okulu unutmuştuk.  Yarın okul vardı ama daha da önemlisi sınav vardı ve ben daha ne sınavı olduğunu bile bilmiyordum ! Kızlara sordum ve matematik veya fizik olduğunu söylediler.  Ben de matematiğim fiziğe göre daha iyi olduğu için fiziğe çalışmaya başladım . Çalışmayı bitirdiğimde saat 11 civarlarındaydı.  Çok uykum vardı ve yastığa kafamı koyar koymaz uyudum .

Lisa
Sabah uyandığımda aşırı mutluydum . Sebebini bilmiyordum ama bugün hiç birşey moralimi bozamazdı. Saate baktım 8 e geliyodu yarim saatim vardı hemen banyoya girip elimi yüzümü  yıkadım. Okul kıyafetimi gitdim ve kızları uyandırmaya başladım. Jennie  ilk başta kalkmasa da jisoo ve  rose ile onu sürükleyerek yataktan kaldırmayı başardık. Görevimizi tamamlamıştık artık günün diğer saatlerini huzur dolu geçirebilirdik . Daha sonra okul formalarımızı giyip kapıda jennie yi beklemeye başladım söylenerek üzerini giyiyordu . Bizde gülümseyerek onu bekliyorduk.  Beklemekten yorulan jisoo ban kantine gidiyorum açım diyerek beklemeyi bıraktı. Biz rose ile birlikte jennie yi bekliyorduk sonunda jennie saçlarını toplayarak yanımıza geldi . Biz de yarabbi şükür diyerek aşağı inmeye başladık.  Biz aşağı inerken jisoo sinirli bir şekilde üzerini temizleyerek ve söylenerek odaya doğru gidiyordu. Durdurup ne olduğunu sorduk ama yanıt alamadık sonra anlatırım diyerek odaya girdi ve kapıyı sert bir şekilde çarptı. Biz de aşağı inmeye devam ettik . Ama merdivenlerden çıkan bir çocuk bize çarptı.  O da üzerini silerek çıkıyordu ve birini arıyormuş gibi etrafına bakıyordu.  Sonra bizden özür dileyerek yukarı çıktı nereye gittiğine bakacaktım ama jennie kolumdan tutarak beni aşağı sürükledi.  Sınıfa yerleri süpürerek girdim desem yeridir. Sınıfa girdigimiz de sırama oturdum ve yanıma yine kimse oturmasın diye çantamı koydum  ve  kafamı sıraya koyarak iyimaya başladım .  Evet jennie yi uykusundan kaldırabilirim ama beni uyandirani kesin öldürürdüm ertesi sabah ta cenazesi kalkardı o derece uykuma düşkünüm yani . Herneyse şimdi ben mükemmel uykuma yatıyordum ki yanından bir çantamı aldı ve üzerine koydu . Ve sizce daha sonra ne yaptı?? Yanıma oturdu kafamı kaldırıp yanıma oturan çocuğa tip tip baktım belki rahatsız olur da gider diye fakat yüzsüz çıktı.  Gitmiyordu.  Daha sonra o da bana bakmaya başladı ve merhaba dedi . Sinirden ölecektim . Daha sonra kafamı koyup uyumaya devam etmeye çalıştım ama olmuyordu . Yanında biri otururken nasıl uyuyabilirdim ?! Kafamı kaldırdım ve sınıfta boş yer aramaya başladım cam kenarında en arka boştu.  Allah allah nail boş kalmıştı ya orası. Neyse çantamı aldım kalk dedim ve en arkaya oturdum . Baktım o da pesimden geliyo . Ya sabır .  Yanına oturdu ve neden buraya oturuyoruz ki dedi . La havle ve la kuvvet . "Kardeşim begenmiyorsan gitsene işte " dedim ama o inadına gibi " yok yok burasu da olur " dedi . Gözleri mi devirdim ve iyi dedim . Daha sonra kafamı koydum ve uyumaya çalıştım. 

Jisoo
Sabah jennie yi uykusundan uyandirdigim için huzurluydum . Bize dua etmeliydi bizim sayemizde okula geç kalmıyordu.  Onu uyandirdiktan sonra üzerimi giyip saçlarımı topladım daha sonra da kızlarla birlikte kapıda jennie yi beklemeye başladık.  Daha sonra karnımın guruldandığını hissettim ve kızlara kantine gidicem acıktım diyerek aşağı indim . Kantin sırasına girdim yarim saat gibi geçen 5 dakikanın ardından tostum ve meyve suyumla sıradan çıktım gözüne kestirdiğim bir masaya doğru gidecegim sırada bi tane salak çocuk üzerimden geçti. Evet evet bildiğin üzerimden geçti. O an vişneli meyve suyu aldığıma pişman oldum . Üstüm mahvolmuştu.  Tostum desen yan tarafımda can çekişiyordu ve ben bu cocugu gırtlaklamak istiyordum. Ayağa kalktım ve merdivenlere doğru yöneldim kolumdan tuttu ve özür dilerim falan dedi . Görmemiş falanmış. Hayır kısayız da bu kadar olmaz nasıl görmüyosun.  Sinirle kolumu çektim ve merdivenlere tekrar yöneldim . Ardımdan gelen ayak sesleri pesimden geldiğinin göstergesiydi. Ne halt yemeye pesimden geliyordu şimdi bu merdivenlerden çıkarken kızlara rastladım ne olduğunu falan sordular ama sonra anlatırım diyerek hızla yukarı çıktım.  Kurumadan önce şu gömleği temizlemem geriliyordu yoksa hayatta çıkmazdı. Bu arada arkamdan kapıyı tam kapatmamışım gerizekalı içeri daldı.  Vallahi kızlar kusura bakmasın elime ne geçerse kafasına attım .  Üzerimi değiştirdim ve dışarı çıktım.  Kapıda bekliyordu. " ne diye buraya geldin gitsene " diye çemkirdim . Ne ara bu kadar çirkefleşmiştim ben ya . Neyse işte bu mal kardeşimiz kolumdan tutarak beni aşağı sürükledi.  Kolumu çekmeye çalıştım ama kolum çıkabilirdi çünkü o kadar sert tutuyodu ki beni okulun hiç bilmediğim bir yerine götürdü  . Ben ne olduğunu anlamaya çalışıyordum.  Bu sırada da kolumu çekmeye çalışıyordum.  "Nereyeee?" Diye bağırdım en sonunda.  Başa sus dedi ve kolumu biraz gevşeterek tekrar yürümeye başladı . Biryere gelmiştik ama nereye bilmiyordum .